hesabın var mı? giriş yap

  • 7500 lira
    10 nöbet
    plastik cerrahi asistanıyım. döner 1000 kusur lira yatmıyor. nöbet paraları yatmıyor. yatarsa 3000 civarı. el cerrahisi, maxillofacial travma vs bakıyoruz. kopan parmağı dikeceğim sürede duvar boyasam daha çok kazanırım sanırım.

    edit: şimdi buraya şunu da eklemek istiyorum. hocalar da istifa etmeye basladı. hocası olmayan bölüm asistan alamaz dolayısıyla uzman yetiştirmez.plastik cerrahi gibi özeli tatlı olan branşlarda bu sıkıntı yakın zamanda iyice hissedilecek. ismini vermeyeceğim bir kaç üniversite kliniği yakın zamanda kapanacak. halkımıza bol şans diyorum. umarım tedavi olmak için satacak eviniz, arabanız dededen kalma tarlanız vardır. yüz ve mandibula kırıkları için bulunduğum yerde 40.000 lira cash istiyorlar. nakit yoksa özeller yatırmıyor bile. haberiniz olsun.

    edit2: bu işin ciddiyetini anlayamamış arkadaşlar gene toplanmışlar başlığa. doktor olduğum halde başıma bir şey gelse devlette tedavi olamayacağımı düşündüğüm için korkuyorum özel sağlık sigortası araştırıyorum. sizdeki bu özgüven gençliğinizden geliyor olmalı.

  • tahmini örnek bir diyalog:

    yarışmacı: ben parayı alıp çekilmek istiyorum
    ilber ortaylı: son kararınız mı?
    yarışmacı: son kararım
    ilber ortaylı: bu cehaletle, buraya kadar yine iyi geldiniz, takdir ettim.

  • 2011-2016 yılları arasında sağlık bakanlığı için yapılan kapsamlı
    (bkz: ergene-dilovası bölgesi kanser araştırması) raporunu halka açıkladığı için "infial yaratma amacı" taşımakla suçlanan bizzat raporun hazırlayıcılarından bilim insanı bülent şık için istenen (5-12 yıl) cezadır.

    http://m.t24.com.tr/…aya-12-yil-hapis-istemi,788055

    edit: merak eden arkadaşlar için araştırma projesinin kapsamı ve bülent hoca'nın o zaman yazdığı açıklayıcı yazı bi seneye yakın zaman önce yazdığım (üstte bkz.verdiğim) "ergene-dilovası bölgesi kanser araştırması başlığında var.

    edit 2: bazı arkadaşlar araştırmanın sadece bülent şık'a ait olduğu yanılgısına düşmüş. bu bi "bakın ben ne buldum" değil. bizzat sağlık bakanlığı’na bağlı türkiye halk sağlığı kurumu tarafından çeşitli üniversitelerden bilim insanları ve bakanlık personelinin katkıları ile yürütülmüş ve derinlemesine araştırması yıllar almış bi proje. bülent şık, bu derece emek verilmiş, halk sağlığını yakından ilgilendiren ve üstelik sonuçlanmış bi araştırma raporunun sümen altı edilişine isyan ederek açık edicisi.

  • bir 3-5 yıl olmuştur sanırım. gerçi gönül üzerinden yüzyıllar geçsin istiyor ya, neyse. böyle aile meclisi toplanmışız, masalar uç uca eklenmiş, uzun bir masada yemek yenilmekte. amcalar, halalar, teyzeler ve bu saydıklarımın alt soyları ile üst soyları, epey kalabalığız anlayacağınız. tam bir hiyerarşi olmasa da ailede kendinden en çok korkulanlar başta olmak üzere büyükten küçüğe doğru da bir dizilim söz konusu. biz kuzenlerse masanın sonlarında gırgır şamata konuşlanmışız. hangi sivri akıl bilmiyorum ama içlerinden biri böyle bir kalabalığı en son aztec stadında görmüş olacak ki "hadi meksika dalgası yapalım lan." diyor. olur mu? olur. o coşkuyla dünyanın en sıradan gösterisi gibi geliyor bünyeye, gençlik işte. neyse efenim, en uçta oturmam hasebiyle 3! deyince verilen "başlat!" komutuyla 'oleeyy' nidalarıyla ayağa kalkıyorum geri oturuyorum. masada ölüm sessizliği. herkes manasızca bana bakıyor. kuzenler dahil. çok pis tufaya geliyorum. dayımın "hayırdır inşallah" bakışları eşliğinde tek derdim buymuş gibi tabakların desenlerini incelemeye başlıyorum. o günden sonradır ki, aile ortamlarında "alemin kralı geliyooorr" tezahüratıyla karşılanır; "eski açık sarı desene" diyeni vururum.

  • yıllaar önce antalyada motorlu bir turist yaklaşır, "how can i go to kortuleli" diye sorar.. dümdüz git demek isteyen ben adamın gözlerini içine bakarım ve şöyle derim: "go away!"

  • "sevgili anne, çilek sadece reçel yapmak için kullanılan bir malzeme değildir. bazı insanlar (küçük oğlun da buna dahil) çileği meyve olarak yemeyi de tercih edebilirler. "sakın o çilekleri yeme, onlar reçel olacak!" şeklindeki savunman çok kalp kırıcı!"

    artik nasil dokunduysa cocuga..

  • devletin içinde satılmışlar olmasa hiçbir kartel hiçbir devletle baş edemez

  • "anneme aşure yapsana diyorum, bekle bi kaç güne komşudan gelir diyo, ben şimdi annemi yaşlanınca araba fırçasıyla yıkamıyım da napıyım??????"

  • daha vahimi diğer sınıfın kapısından bakıp sınıfına geri dönen öğretmen. allah herkese sarılı öğretmen vicdanı ve adaleti nasip etsin.