hesabın var mı? giriş yap

  • yerli ve milli ürün he mi.

    peki şunu sormak lazım o yerli ve milli ürünler işlenirken fabrikalar, tesisler su mu yakıyor? elektrik yakıyor değil mi. buyurun biraz sektörel bakalım.

    elektrik üretiminin 3 büyüğü, doğalgaz, kömür ve hidro'dur. elektrik fiyatları saatlik belirlenir ve bu bir şekilde ağırlıklı ortalamadan belirlenen tarife ile meskenlere ve doğrudan anlık maliyet ile sanayi kuruluşlarına yansıtılır (son kaynak tedariği deniyor)

    şimdi yerli ve milli kömürümüz yok mu? var aslında ama verimsiz. ithal kömür kullanılıyor. üretimin hemen hepsi dolar endeksli. dolar arttığı her saniye elektrik daha pahalı hale geliyor.

    peki hepsini rüzgar, güneş, su falan yapsak, hayat bayram olsa? ı-ıh neden çünkü yekdem var. yenilenebilir enerji kaynakları destekleniyor. süper. ama dolar bazında destekleniyor, neden çünkü borçlar dolar endeksli. yani suyla üretiyorum bedava diyorsunuz da şu anda mesela 1 mw 185 tl ise, devlet bunu 330 tl'den alıyor su vs olunca. aradaki farkı bilin bakalım kimden tahsil ediyor (tedarikçiden, tedarikçi de kullanıcıdan)

    dolayısı ile dolar tık tık artıyor ya, her artışta o yanan lambalarınız, işleyen makineleriniz daha maliyetli dönmeye başlıyor. dükkanını açan hasan amcadan, dev sanayi kuruluşlarına herkes zarar ediyor.

    tüm üretimi yerlileştirmek buradan tek çıkış yolu. ancak ne öyle bir altyapı ne de tesis var. sadece buna odaklansak herhalde 25-30 yıl sürer. kaldı ki yerli üretim destekleme mekanizması konuşuluyordu. tüketiciye değişen bir şey olmaz yani.

  • bir ankaralı olarak şunu söyleyebilirim ki; ankara'nın en meşhur yemeğinin simit olmasından daha az içler acısı bir durum. en azından onlar ekmeği kesmişler araya protein falan koymuşlar hacı. biz direkt nişastayı dayıyoruz.

  • - karinizla bir gece icin bir milyon dolar veririm
    - ya o diil de bende bi baldız var ilik gibi şerefsizim
    - ee?
    - eesi ikisini beraber bir buçuğa bırakırım sana
    - bambaşkaymışsın yabancı
    - tamam ya birdörtyüz ver ayağın alışsın

  • tabi ki değildir. kimse bir insana silah zoruyla ağır bir kargoyu üst kata çıkartma hakkına sahip değildir. kargoyu çıkarmak istemeyen kurye istifa edip başka iş bakar. yerine çalışacak kişi görevini yerine getirerek kargoyu istenen kata çıkarır. bu kadar basit.

  • arada böyle boş bomboş entrylere denk geliyorum. hani vardır ya uyku öncesi ne var ne yok.

    iki dakika boş vaktim var; iki sorum var cevaplarsanız sevineceğim;
    1) bu varoş kadın kim?
    2) siz bu varoşları neden takip edip, her söylediklerini ve her yaptıklarını sanki önemli bir insan yapmış gibi sözlüğe taşıyorsunuz?

    (forum mode off).

    bir adet varoş kadın sözü. herkes ister sen alırsın. alırsııınnnnnn evet evet alırsınnnnn.

  • insanın bebeğine gelmeden önce, standart bir şehirlinin doğada sağ kalma ihtimali hayli düşük olduğu için sıfırdır.

  • şu hissi bilir misiniz?

    hani bir şarkı vardır. o şarkı ilk dinlediğiniz anda bir bağla bağlanırsınız ona. sanatçının sesi, müziğin ritmi, melodisi vs. herhangi bir şekilde şarkı içine çekmiştir seni. belli bir sure sonrasında öyle bir his gelir ki şarkıya adeta bağlanmışsınızdır. sanki onunla büyümüş ve hep sizinle imiş hissi verir. hiç bir şey dinlemek istemediğinizde bile gider onu açarsınız. arkadaşlara bir şarkı dinletmek istediğinizde aklınıza o şarkı gelir.

    işte bu adamın bütün şarkılarında bunu hissedebilirsiniz!

    ne güzel bir ses değil mi ama..

  • konya'da kimse kimseyi cumaya gitti diye işten atmaz, bilakis o kişi terfi alır. altında başka bir sebep vardır onun, camiye ayakkabıyla girip bira içmiş olabilir.