hesabın var mı? giriş yap

  • maliyetler de maliyetler ...
    nedir bu maliyetler (sabit maliyetler)
    değişken maliyetler tekneyi ne kadar kullanacağınız ile ilgili ve oldukça değişken o yüzden ben sabitlerden bahsedeceğim

    küçük tekneler için konuşuyorum biz ölümlü insanların baktığı vw golf ten ucuz ama ondan çok daha fazlasını sunabilecek 5-7mt aralığında türlü türlü fiber tekne mevcut bunların dıştan takma içten takma dizel benzinli türlü türlü motor seçenekleri de var 15 bin ile 150 bin lira arasında hunharca seçenek var

    peşin söylüyorum benim dizel cliom şöyle, böyle ben yağını kudubik ustada 150 liraya değiştiriyorum orjinali yerine çıkma parça kullanıyorum insanı iseniz bu yazı size uygun değil yok eğer öyle iseniz pahalı akıllı telefonlardan ucuz tekneler de var 5-10 bin liraya 5 mt fiber sandal alıp kürekle biraz açılıp yine müthiş keyif alabilirsiniz ama vizyon meselesi gidip 15-20 bin liraya telefon alabilirsiniz.
    tekrar söylüyorum tekne cimri insan işi değil. deniz cimri insan işi değil (bakınız fakir demiyorum cimri diyorum) denizde bütçeniz dahilinde her şeyin en iyisini almalısınız. denizde en iyisi asla ucuz olan/ çıkma olan değildir. asıl olan bütçe meselesidir.

    bugün 15 -20 bin liraya harika ahşap 6-7 mt kik( kik kabaca kamarasız demek) tekneler var üzerilerinde 9,5-11 bg pancar motor var bakım masrafı yok yakıt tüketimi yok gibi balıkçı barınakları ayda 300-400 tl ister bunlara yıllık bakımları 1600-2500 (ustanın fiyatı) alır bu tekneleri karaya almak için paranız varsa vinç(500-750) yoksa traktör (50-150) tutarsınız
    en üst seviyeden hesapla 2020 yılında yıllık 4800 (barınak) 2500 usta, 1500 vinç gideri çıksa 8800 tl eder balıkçılar bu maliyetleri en alt seviyeden halledebiliyor bilginiz olsun. yani zengin işi değil vizyon meselesi o sebeple bam güm sıkanlara kanmayın

    diyeceksiniz ki o ahşap tekne pat pat motor hiç karizma değil kızlar sevmez ( yanlış bakımlı ahşap tekne çok karizmatik ve konforlu) o halde sizi fiberlere alalım

    iyi bir fiber tekne 5 mt boy 2mt endir yani 10 m2 marinalar genelde minimum 20m2 tekne parası alıyor aslında 7 mt ye kadar fiber teknelerden hep aynı para alınıyor. 2020 itibariyle çeşme marina 8500 tl alaçatı(port alaçatı) 12bin sığacık marina 10bin levent marina 7 bin çeşme dalyan marina(marinadan ziyade lüks balıkçı barınağı) 5800 tl alıyor fiber teknede karaya alma: römork varsa 0 tl yoksa yerine göre 50-350 tl bakım yok (0 tl) zehirli boya 1500-2000 tl
    en pahalısından alırsak tüm yaz alaçatıda dursa tekneniz en pahalı zehirliyi sürdürseniz 14500 lira para harcarsınız ayda 1000 liradan biraz fazla. çok para diyecekseniz çeşmede hafta sonu bir mekana gitmenizi öneriyorum izmir de şezlonglar günlük 100 lira otopark tı içilen yenene şeylerdi derken aklınızı alırlar haberiniz olmaz.

    ayrıca römorkunuz (4000-8000) çeki demiriniz (1500-2500) var ise zaten yakınınızdaki bir rampadan at çek yaparsınız marina barınak ile uğraşmazsınız. 6mt altı fiber teknelerin barınak fiyatları 250-350 tl aylık dır o da köşede dursun. at çek yaparsanız yılda bir kez 1500-2000 tl zehirli masrafı da yapmazsınız

    özetle tekne sahibi olmanın bütçeden ziyade tercihler ile bir alakası vardır. bakın ucuz demiyorum lakin zengin işin ya da çok manyakça pahalı kısmına katılmıyorum. en nihayetinde bu bir hobi insanların hobilerine harcayabilecekleri zaman ve para konusu çok göreceli. bugün hakkı ile motor sürüp güzelce bundan keyif almak isteyecek kişi de az buz para harcamıyor. ya da tam teşekküllü kamp için de ucuz değil. ama hepsini her bütçeye göre yapabiliyorsunuz.

    vergi konusu 1.5 dizelcilere gelsin dizel araba mtvsinin 4/1 i sadece tekne boyuna göre limana kaydettirirken 1 kez harç ödüyorsunuz o da 5mt için 450 6-7 mt için 750 tl civarı bir şey

    son söz ufak bir tekne alıp kendinizi denize atmak istiyorsanız lütfen sözlükteki sığ yorumlara çok takılmayın.
    en iyi tekne arkadaşının teknesidir diyen insanlar çoğunlukla otlakçıdır. panpa bi sigara versene diyip paket taşımayanlardır. sorunsuz doğru düşünülüp planlanmış bir tekne sahibinin keyfinden geçilmez. biraz araştırın bakın yakın çevrenizde teknenizi bağlayabileceğiniz yerleri araştırın, römork ile tekne indire bilinecek rampaları araştırın, aramaya inanın. kendi bütçenize uygun tekneye karar verdikten sonra onu satın almadan önce ise çok araştırın öyle ki bir süre içiniz dışınız tekne olsun zira o "tekne almeayın yeeeaaa" tiplerinin şahit olduğu anılar deneyimler hep tekneyi acelece iyi düşünmeden planlamadan alan insanların maceralarıdır.

    güzel bir havada kıytırık bir sandalla bile kürekleriniz ile denize çıkabilecek imkanınız var ise çıkın meşrubatınızı açın ve kulaklarımı çınlatın. allah selamet versin pruvanız neta olsun saygılar sevgiler.

  • yazin yaylaya gittikleri icin kiymetli cukurova ekinlerinin heba oldugunu goren osmanli yonetimi yayla yollarina askerler dizip goc etmeye niyetlenen yorukleri oldurmusler ve bu sekilde cukurova'ya zorla yerlestirilmislerdir. simdi adana'nin gercek sahipleri ve gercek adanalilar o zamanlar yerlestirilmis yoruklerdir.

    adanalinin misafirperverligi ve mertligi o yoruklerin ozellikleridir. tabii sonradan kiymetli topraklar uzerinde feodal bir duzen gelistiren yorukler tarlalarinda calismalari icin komsu bolgelerden irgatlar getirmistir. sonra da bu irgatlar arasindan maddi guc kazanan bir adanali nesil dogmustur. simdi iste adana'da bir zamanlarin yorukleri ile bir zamanlarin irgatlari hala beraber yasamaktadir. ikisinin de adanali sayilip iki ayri insan toplulugunun ozelliklerini kullanarak genellemelere gitmek cok yanlistir. yoruk olan adanali ile olmayan adanali karistirilmamalidir. isbu entrynin fasizmle, ayrimcilikla, elitizmle zerre kadar ilgisi yoktur, sadece kimi yanlis degerlendirilmelerin onune gecilmeye calisilmistir.

  • istanbul'da yaşamaya başlayalı 2 hafta oldu. kendisini sabah işe gitmek için bir iki kez deneme mecburiyetinde kaldım.

    sanatçı ruhum boş durmadı;

    açtırdılar fanusu,
    yokladılar anüsü,
    her şeyi unutturur,
    avcılar metrobüsü.

    ne kaldı avcılara,
    katlandık acılara,
    ellettik hacılara,
    avcılar metrobüsü.

  • tam da chp ve hdp zihniyetinin seçim beyannamelerini açıkladığı, chp'nin iyi bir rüzgar yakaladığı ve hatta koalisyonların gündeme geldiği bir dönemde başlaması ilginç operasyon. ha yok oranın adı uludere, yok bokdere diye tartışmak güzelse siz oradan devam edin ağalar.

  • (romica evlilik yıldönümü kutlaması için makyaj yapmıştır, çocukları çabucak giydirip babaneye bırakma telaşı içindedir. ege (4,5 yaş) ve ilay (2,5 yaş ) tuhaf tuhaf annelerine bakmaktadırlar.)

    ege: anne senin gözüne ne oldu?
    romica: makyaj yaptım oğlum, gözüme far sürdüm.
    ilay: anne korrkunç olmuş.
    ege: hayır hiç de korkunç olmamış, değişik olmuş.
    romica: (umutlanır) nasıl değişik olmuş, iyi mi kötü mü?
    ege: iğğrenç değişik olmuş.

  • " ama onların kültürü bu... " şeklinde savunanların da artık kabul etmeleri gereken durum.

    bir değil, iki değil, üç değil. tarih boyunca dünyaya sürekli salgın hastalık yaymışsın. üstelik bunu orta çağ'da kasıtlı bir şekilde gerçekleştirmiş, ipek yolunu veba hastalığını yayma niyetiyle kullanmışsın.

    2019'a gelmişsin bir gram akıllanmamışsın.
    " wuhan'da salgın başlayacak " diyen doktoru tehdit edip bunu haber yapan gazeteciyi hapse atmışsın ve hâlâ seni savunuyorlar!

    neymiş başka milletler de koyun, domuz falan yiyormuş!

    siz hiç türkiye'de bir koyunun diri diri kaynar suya atılıp daha sonra da derisinin canlı canlı yüzüldüğünü gördünüz mü?

    almanya'da domuzların odunlarla kafalarına vurulup can çekişirken ayaklarının kesildiği bir pazar var mı?

    bakın bu öyle çin'de üç beş kişinin yaptığı bir şey değil; pazar kuruyor adamlar pazar!

    her şeyi ama her şeyi yiyorlar. tamam ye, ne yersen ye ama bari sağlıklı koşullarda ye! bu da mı kültür?

    hangimiz kaldırımda satılan ve üzerinde sinekler uçuşan kırmızı etin kilosu 10 lira bile olsa alırız?

    bu adamlar sidikte yumurta haşlayıp yiyorlar!

    dünyaya asla saygısı olmayan, dünyanın en kibirli ülkesidir çin!

    sıçmışım komünizmine, emperyalizmine, sosyalizmine... ben size insanlık diyorum!

    " ülkemize gelip bize virüs bulaştırmayın " diyor çinliler.

    bu, tüm dünya ile alay etmektir.

    insanlar babalarını, annelerini, eşlerini, çocuklarını kaybediyorlar bu salgın hastalık yüzünden.

    tüm dünyada hayat durdu lan. şu hâlimize bakın.

    ve hâlâ çin'i savunabiliyorsunuz öyle mi?

    yazıklar olsun.

  • abim avustralya'da iki senede iki araba aldı, birisi suv. ilkini satmaya bile uğraşmadı. garajda duruyor. benim iki senede biriktirdiğim parayla ancak üç tane iphone alınıyor. ama çok şükür namaz kılan yöneticilerimiz var.

  • ülkemiz gerizekalı ve saygısız insan dolu. dün gece konserde herkes eğlenirken bir çift embesil evlilik teklifi ayağına dakikalarca konseri durdurdu, üstüne sahneyi işgal etti. inmediler sahneden uzun süre. kibarca kovdular artık. bu kadar düşüncesiz, bu kadar benmerkezci olunmamalı. binlerce insan konseri dinlemeye gelmiş bu paşalar “bin ivlinmi tklifi idicm.” ayağına bütün akışı bozuyor. tiksiniyorum zaten böyle herkesi işin içine katmaya çalışan tekliflerden. her yurolig maçında her konserde aynı aptallık. bırakın kardeşim artık, salın bizi. sizin ikinizin “özel” anı bizim umurumuzda değil! sevgiline sarıl, o güzel anın tadını çıkar, ikinizin güzel bir anında konser sırasında da olsa teklifini et. 15bin kişiyi dahil etme. nedir bu şov merakı. bize ne aq.

  • nasıl bir oyun diyenler için özet geçeyim:

    10 yıl boyunca bıkıp usanmadan diablo oynadım. 10 yılım diablo 3 hayalleri kurmakla geçti. 10 yıl sonra blizzard "diablo 3" diye tanıttığı casual rezilliğiyle tüm hayallerimi çaldı benden. ardından grinding gear games diye bir oyun firması çıktı ve path of exile'la tüm hayallerimi geri verdi.