hesabın var mı? giriş yap

  • lisansi iptal edildi mi? diye merak edilen. yok lan, $aka. olsa olsa taksiciye ustun hizmet ni$ani verirler. ne de olsa yolcu duduklemek bu i$in fitratinda var.

  • 150tl'lik kullanımın 280tl'ye evrildiği ve kişisel elektrik faturası rekorumu kırmamı sağlayan, içinde dağıtım bedeli adı altında 80tl'lik bir kalem, kdv adı altında 40tl'lik bir kalem barındıran soygunun faturasıdır. dağıtım bedeli ne olabilir diye düşündüm, olsa olsa firma enerjisa'ya verilirken avantalanmayı garanti altına alan yaratıklara dağıtılacak paradır dedim.. dağıtacak adam çok tabi, 70-80tl az bile bakınca...

    sıkıntı yok ama ya, ülke iyi yönetiliyor. ekmek 30% zam yemiş, yakıt hala dünyanın en pahalılarından, bütün yol & köprü ücretleri +10% zam yemiş, içki sigara fiyatları uçmuş tutabilen yok, eczanelerde ilaç alırken muayene ücreti falan veriyoruz, dolar sene sonu hedefini 4tl olarak açıklamış, euro "sene sonunu beklemem 5'i çakarım" demiş ama asgari ücret artık 1.300tl, sıkıntı yok yeaa..

  • son 10 yılda falan gördüğüm en kaliteli füze.

    influencerlar, sjw'ler, trolller hizaya geçin derhal, zeynep ablanız mekanın sahibidir artık.

  • bazen bir dilencinin isyanı ile tetiklenen farkına varma anlarıdır.

    üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutamadığım, her hatırladığımda içimi burkan yaşlı amcanın isyanı da bunlardan biridir. ankara'da, şu anda neresinde olduğunu hatırlamadığım bir bölgede sıra sıra dizilmiş, gelenlerden para dilenen, ve bu işi mecburiyetten değil de meslek olarak yaptığı çok belli olan, kucağında bebekli kadınların arasında, kaldırıma çökmüş, umutsuzca insanların yüzüne bakan, kucaktaki bebek faktöründen dolayı bütün sadakaları kadınlar aldığı için eli boş, havada kala kalan amca sonunda dayanamayıp, yorgun sesiyle "ben de insanım, bana da verin" diye isyan etmişti. kadınlar yüzsüzce kikirdeyerek adamdan biraz uzaklaşıp ona da dilenme alanı açmışlardı, ama insanlar daha amcanın yakınına bile gelemeden önlerine atlayıp rahatsız edici bir şekilde dilendikleri için insanlar yardım edecekleri varsa bile vazgeçiyordu veya sadakalarını bu kadınlara verip hızla uzaklaşıyordu. zaten hayatta kalabilmek için dilenmek zorunda kalacak kadar düşmüş bu adamın, yetmiyormuş gibi bir de profesyonel dilencilerle baş etmek zorunda kalması adaletsizliğin vücut bulmuş haliydi gözümde.

  • dün brain games'in bi tekrar bölümünde katılımcılara önce antika bir kalem gösterildi ve bunun eisenstein'a ait olduğu söylendi. haliyle herkesin ilgisi daha bir arttı bunu öğrendikten sonra. sonra bir hırka gösterildi ve bunu da bütün katılımcılar ellerinde evirdi çevirdi ilgiyle. hatta sorulduğunda giymek, denemek isteyenler çıktı içlerinden. muhtemelen bu da çok mühim bir isme aittir düşüncesiyle. ama sonra söylendi ki bu hırka amerika'da büyük bir katliamın failine aitmiş. o hırkayı ilgiyle elinde evirip çevirenlerin suratı düştü, hırkayı parmak uçlarıyla tutmaya, hala denemek istiyor musunuz diye sorulunca yok kalsın bakışı fırlatmaya başladılar. neyse ki sonradan hırkayı gösteren bilim insanı hırka benim ehehe dedi de rahatladılar.

    şimdi bunu niye anlattım ben? çünkü bu anlattığım normal olanı. bizim son bir kaç gündür şahit olduğumuz selfieler ise ciddi ciddi sosyologlar, psikologlar tarafından incelenmesi gereken vakalar. katilin birine çok normalmiş gibi ünlü muamelesi yapılması bence toplumun içinde bulunduğu sapkın halin bir yansımasından başka bir şey değil. işin kötüsü kimse bu durumu düzeltmek için uğraşmıyor, uğraşmayacak.

    bu yüzden atalay filiz toplumu okumamız açısından muhteşem bir yardımcı oldu.

  • doların tüm para birimlerine göre değer kazanması, doğru.
    sebebi: fed'in faiz arttırımı.

    dolarla birlikte tüm para birimlerinin tl'ye karşı değer kazanması, o da doğru.
    sebebi: türkiye'nin içler acısı hali.

  • hayran yapimi olan ve ilgiyle takip ettigim, harry potter'in devami niteligindeki oyku.

    normalde hayran yapimi hikayeleri hic sevmeyen bunyeme buyuculuk dunyasini damardan enjekte ederek tum o hasreti giderdi. ozellikle lanetli cocugun actigi derin yaralari da tamir edici ozelligi var ustelik.

    her okuyanin "bunu rowling mi yazdi?" gibi bir tepki vermesine sebep olan bir dili var hikayenin. onunki gibi baglayici bir dile ve zekice dosenmis ayrintilara sahip.

    olum yadigarlari ve lanetli cocuk arasindaki o muazzam boslugu doldurabilecek bir hikaye. hatta ve hatta lanetli cocuk'ta kafamizi kurcalayan bazi sorulara cevap verecek nitelikte bir olay orgusu isleniyor. ornegin lanetli cocuk'ta kafamizi allak bullak eden zaman dondurucu bu hikayede bir yerlere oturtulmus ve oldukca basarili olmus.

    benim bu oykuye dair soylecegim sey "ne olur bunu cevirip rowling'e ulastirin". bakin lanetli cocuk da rowling'in eseri degil; jack thorn denen hayal gucu yoksunu bir adam yazmis. rowling birkac degisiklik yapip devam oykusu diye yayinladi. o ciliz oyku tiyatro oyunu olduysa bundan olabilecekleri tahmin edemiyorum. hatta inanilmaz gaza gelip "turk yazarin buyuk basarisi" basliklari atilmis gazete haberleri bile hayal ettim bugun *

    umarim yazarimiz bu tavsiyemize uyar ve bu oykusunu kendisine iletir. ne olacagi belli mi olur?

    oykuyu buradan takip edebilirsiniz;

    http://fantastikcanavarlar.com/…n-bu-cuma-basliyor/