hesabın var mı? giriş yap

  • peşin edit: neden kıprıslı? çünkü yıllar önce, kıbrıs'ta, kıbrıslı birinden dinlemiştim.

    kıprıslı bir çift, hayvanat bahçesine gider. fıkra bu ya, bir tur rehberi eşliğinde sırasıyla hayvan kafeslerini gezerler. rehber hayvanat hakkında bilgi verir:

    - efendim aslanlar şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, bunu içerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek aslan dişilerle günde 3 kez çiftleşir, her çiftleşme en az 20 dakika sürer.

    kadın dirseğiyle kocasını dürtükler:
    - be, gördün?
    adamcağız cevap veremez, boynunu büker.

    bir sonraki kafeste rehber anlatır yine;
    - kaplanlar şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek kaplan dişilerle günde 2 kez çiftleşir, her çiftleşme en az 15 dakika sürer.

    kadın yine kocasını dürtükler:
    - be, gördün?
    adamcağız yine boynu bükük.

    tur devam eder, rehber anlatır da anlatır; yılanlar 24 saat, sümüklü böcek 6 saat, tahta kuruları günde 200 defa, arjantin ördeğininki 40 cm derken kadın her seferinde kocasının dürter.
    koca perişan, geldiğine bin pişman.

    derken geyiklerin olduğu kafesin önüne gelirler, rehber:

    - geyikler şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, bunu içerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek geyiğin organı vücuduna oranla biraz kısadır, dişilerle ayda yılda bir kez çiftleşir, o da yaklaşık 2 dakika kadar sürer.

    adamın yüzü aydınlanır, ağzı kulaklarında, dirseğiyle karısını dürtükler:
    -be, gördün?

    karısı cevap verir:
    -boynuzları da gördün?

  • lan oğlum ben de 86’lıyım şu adamın yaşını abartıp durmayın alınıyorum üzülüyorum ya.

  • -3yasindaki kizim
    +ben
    -baba nereye gidiyosuuun?
    +ise gidiyorum kizim
    -nedeeeen?
    +para kazanmam lazim kizim, paramiz olmazsa sana cikolata alamam ki.
    -(kosup kumbarasiyla donerek) ben sana para veriyim bununla al, ise gitme?
    +.....

  • türkiye de olmaması biraz olsun içimize su serpmiştir.
    bu arada o kadar hızlı sıçılıyor mu yahu? biz iki saat ıkınıyoruz wc de. *

  • bunu yazandır:

    "sana takıldım, peşinden koştum diye kendini bi bok sanma be bebeğim.çocukken de 'sinek ilacı' aracının peşinden koşardım, anlatabildim mi ;)"

    anlatabildim mi?

  • kişinin etrafındaki dünyayı değerlendirirken ağırlıklı olarak ya da sadece kendisini referans noktası almasına denir. zannedilenin aksine, kendini üstün tutmak ya da kendini sevmekle eş bir kavram değildir, bu kavramlar daha çok narsizm ve/veya benlik şemaları ile ilgilidir. benmerkezcilik ise, 3 yaş öncesinde herhangi bir konuda sadece kendisini referans almaya sebep olur, 4 yaşta ise bireylerin bir şeyi değerlendirirken başkalarını da referans almaya başlamasını konu alan bir gelişim psikolojisi terimidir egocentrism yani benmerkezcilik. bunun yok olmaya başlamasını, ve 3-4 arası çocukların perspective taking denilen başkalarının ne düşündüğünü/konumunu bilme odaklı perspektif alma yetisini en iyi ölçen çalışmalardan biri şudur:

    3 ila (36 aylık) 4 yaş (48 ay) arası çocuklara bir bonibon kutusu gösterilip içinde ne olduğu sorulur. tabii bu deney belli sosyoekonomik statünün üstünde, bonibonun ne olduğunu bilen çocuklarla yapılıyor, zira psikoloji alfred adler'in geniş alanlarda halka toplu terapi fikirleri dışında yüksek ve yerine göre orta sosyoekonomik statünün bilimi olmuştur, bunu bir elde var bir yapmak lazım tabii. neyse, bonibon diyen çocuklar deneyin kalanına katılıyor, bilmeyen ya da teşvik edici sorulara cevap vermeyen kuzular eleniyor. sonra bonibon kutusunun kapağını açıp bonibonları masaya döküyor ve "evet haklısın kutuda bonibon vardı" deyip ekliyoruz:

    - şimdi bu bonibonlar yerine kutuya bu kalemleri koyup kapağını kapatıcam (eş zamanlı uygulama da var). sen odadan çıktıktan sonra başka bir arkadaşını çağırıp bu kutunun içinde ne olduğunu sorucam. sence arkadaşın ne cevap verecek?

    işte 3 yaş buna "kalem var diyecek" diye cevap verirken 4 yaş "bonibon var diyecek" cevabını veriyor. başka deyişle, 3 yaş için kendisinin bildiği her şeyi bütün dünya biliyor, o nedenle odaya girecek arkadaşı da "bu kutuda ne var?" diye sorulduğunda "kalem var" diyecek. 4 yaş grubundaysa kendisinin bildiği her şeyi tüm dünyanın bilmediği bilgisi ve perspektifi artık geliştiği için, gelen arkadaşının "bonibon var" diyeceğini tahmin ediyor. tabii "bonibon var diyecek" diyen 3 küsür yaş da, "kalem var diyecek" diyen 4 yaşa yakın da var, zira gelişim "üç- iki- bir, 2008 heyyoo!!" şeklinde yıl değiştirir gibi değişmiyor, daha çok bir süreç meselesi, ve bu süreçte genetikten anne-babanın çocukla ne kadar ilgilendiğine, beslenmeden gelişimsel anormalliklere bir çok faktör rol oynuyor.

    otistik çocuklardaysa bu özellik çok daha geç ve sadece basit düzeyde gelişse de, hayat boyu perspektif alma konusunda gelişimi normal olan yaşıtlarının seviyesine ulaşamıyor. şu örnek daha iyi açıklar sanıyorum,mild autism denen hafif otizm, ya da autistic tendency denen otistik eğilimi olan bireyler (erken yetişkin birey) bir konferans salonunda bir konuşma dinliyorlar diyelim. "konuşmacı bu anlattıklarını kime anlattı/ konuşmacı konferans boyunca kime konuştu" dediğinizde "tabii ki bana anlattı" diye cevap veriyorlar. bu otizmle ilgili örneğe uyar biçimde "dünya onların etrafında dönüyor" benzetmesi yapılıyor benmerkecilik tarif edilirken. ancak bu dünyanın kişinin etrafında dönmesi durumu kişinin kendini herkesten üstün tutmasından değil, başkalarının duygu/düşünce/konum/durumlarını değerlendirmeye alamamaları, duygusal ya da konumsal ipuçlarını birleştirememelerinden kaynaklanıyor.

    yani bencillik (selfishness) beni en öne koymak ve başkalarının perspektifleri görebilmeye rağmen bunları umursamamak olarak tanımlanabilecekken, benmerkezcilik ben'in merkezde olması ve o merkezin çapının başkalarının perspektiflerini anlayabilecek kadar geniş bir alanı aydınlatmaması olarak tanımlanmalıdır. biri seçim, diğeri yetidir.

    not: egocentrism'in türkçeye uyarlaması, sözlükte egosantrizm olarak verilmiş. egosentrizm olması gerekmez midir? konuya el atabilecek bir dilbilimci var mıdır aramızda?

    9 yıl sonra gelen edit: maria de fosforosa egosantrizm'in doğru uyarlama olduğunu belirtti, teşekkürler!

  • adamlar istanbul liginde 6-7 takimin kendi arasinda oynadigi maclar iicin yildiz istiyorlar. birinin bu mallara ulusal ligler kurulmadan once turkiyenin her yerinde mahalli liglerin bulundugunu, farkli bolgelerin kendi aralarinda sampiyon cikardiklarini anlatmasi gerek. bu durumda mersin idman yurdunun mersin sampiyonluklari icin 30. yildizi falan takmasi gerekiyor.
    ama soz konusu en buyuk eglence ise, bu senede fenerbahce111!!!