hesabın var mı? giriş yap

  • sıcak bir yaz gecesi, yazlıktayız...
    odamdayım uyku tutmuyor, vakit de geçmiyor, derken telefonuma bir mesaj "uyudun mu prenses?"...
    hemen cevap yapışıyor "uyku tutmadı, yanıyomm çok sıcak!"...
    ardından beklenen cevap öttürüyor telefonumu "odama gelsene"...
    yüzüme pis bir sırıtış dalga dalga yayılıyor ve en doğal halimle odasına dalıyorum...

    ablam benim yaa, uyumak bilmeyen bebesini nihayet uyutmuş ve sigarasını yalnız içmek istememiş..

    sonrasında bi mesaj daha geliyor "sessiz konuşun eşşolueşekler, torunlar uyuyor" *

  • böylesine yolculukta kılınan namazın adı 'şov namazı'dır. farz bile denilmez.
    çok istiyorsa, oturduğu yerden kılsın da, diğer yolcuların hakkına girmesin.

    edit: biz de biliyoruz lan farz olduğunu. tee bilmem nerden van'a giderken hem öğle hem akşam namazımı kılayım demek tamamen bencilliktir.
    3 dk molaymış pehh. mescite git-gel zaten 5-6 dk tutar. bir de üstüne en az 2 rekat namaz kılacaksın. minimum 12-13 dk falan.
    ee ben de budistim, kenarda 10 dk durdurup meditasyon yapacam. var mı iznin? eminim, kafir, zındık diye basbas bağırırsın.

  • prim için euro 2016'da takım satanlar, şimdi asker selamı verdi diye vatansever oldu ya, ben de buna tutuluyorum.

    o kişi daha mı çok vatanını seviyor şimdi?

  • asteroitler - uzayda yörüngesel hareketlerle savrulan kayalık cisimler - özellikle olumlu bir his uyandırmazlar. bunlardan milyon yıllar önce birinin dünya'ya çarptığını ve dinozorları yeryüzünden sildiğini bilmekteyiz. öyle görünüyor ki, başka bir asteroit dünya'yla çarpışma rotasında olabilir ve büyüklüğü nedeniyle ciddi küresel hasara yol açabilir. 1998 or2 olarak adlandırılan göktaşını nasa, önümüzdeki yıl nisan ayında dünya'yı etkileyebilecek ölümcül asteroidi izliyor. neyse ki, göksel cisim şu anda bir kaçış yolu üzerinde, bu da bazı anormal faktörler ortaya çıkmadıkça yeryüzüne çarpmayacağı anlamına geliyor.

    nasa'nın yakın dünya nesne çalışmaları merkezi (cneos), 1998 or2 asteroitinin tahmini olarak 13.500 fit çapa sahip olduğunu ve 29 nisan 2020'de edt'de (17:26) dünya'dan geçmesinin beklendiğini ortaya koydu. en yakın noktasında, asteroit dünya'nın merkezinden yaklaşık 0,04205 astronomik ünite veya 3,9 milyon mil mesafede olacak. güvenli miyiz? asteroitin hareketleri birkaç fenomenden dolayı değişebilir ve sonunda dünya'ya çarpma olasılığı meydana gelebilir.

    birincisi, asteroitlerin yarı majör eksenini etkilediği bilinen ve harici veya dahili olarak üretilen radyasyona bağlı olarak bir vücut sıcaklığındaki değişikliklerden dolayı gök cisminde uygulanan sonuç kuvvet olarak tanımlanabilen yarkovsky etkisidir. bu, 1998 or2 asteroitinin dönüşünü ve sonunda yörüngesini etkileyerek dünya'ya dönmesine neden olabilir. ve sadece bu asteroitin ne kadar tehlikeli olduğu hakkında bir fikir vermek için, var olduğu bilinen en parlak ve en büyük potansiyel olarak tehlikeli asteroitlerden biri olduğu bilinmektedir.

    katastrofik asteroid çarpışma olayına yol açabilecek ikinci faktör, yerçekimi anahtar deliğinin neden olduğu yörünge rahatsızlığıdır. sonuncusu, gezegenin yerçekiminin asteroit gibi uzamsal bir uzuv gövdesinin yörüngesini değiştirebileceği ve bir çarpışmaya yol açan içe doğru çekebileceği (içe çekilim) bir gezegenin etrafındaki uzayda küçük bir bölge olarak tanımlanabilir. 1998 or2'nin neden olduğu tektonik hasarın ve canlısal yaşamın yanı sıra, etki gezegenin hava ve atmosfer koşullarını da ciddi şekilde değiştirecektir.
    eğer asteroit dünya'ya çarpmaz ve selam verip geçip giderse asteroitin bir dahaki geçişini ömrünüz yeterse 2079 nisan ayında göreceksiniz.

  • öncelikle kendi yaşadığı şehri gezmeli bence. misal, benim bir arkadaşım vardı bu hayalini gerçekleştirmeye çalışan, havaalanına gitmeye çalışırken kurtköy dolaylarında kayboldu.

  • insan hayatını onurlandıran bir yaşam şekli.

    ekşi şeyler

    gelen sorular üzerine çiftlik hakkında daha detaylı bilgi vermek istiyorum.

    çiftlik yunanistan'da ve yaklaşık 25 dönüm büyüklüğünde.
    tamamen doğanın harmonisine uygun bir şekilde kendi kendini tohumlayarak ilerliyor.

    monokültür bir tarım olmadığı için kayıp riski çok düşük. örnek vermek gerekirse; yağışlı geçen ağustos ayında üzümler zarar görse dahi elmalar daha iyi olgunlaşıyor veya tam tersi durumda yağışsız geçen bir yaz sezonunda bazı meyvelerden beklenen verim alınamamasına karşı incir, nar ve üzümler daha kaliteli oluyor vs vs...
    bir diğer nokta ise geleneksel tarım yapan çiftçiler gibi tonlarca tek tip meyve üretip aracıların iyi bir fiyat vererek alması için dua etmeme gerek kalmıyor.

    2 gün önce sohbet ettiğim bölgemizin çiftçilerinden biri ürettiği 50 ton şeftalinin kilosunu 15 centten satmak zorunda kaldığından bahsediyordu, üretim maliyeti kilo başına 40 cent olmasına karşın.

    doğal tarım yapanların böyle bir sorunla karşılaşması mümkün değil çünkü asla elinizde 50 ton meyve ile umutsuzca beklemeyeceksiniz.

    nasıl oluyor da diğer çiftçiler meyvenin kilosunu 15 centten satarken sen 2 eurodan satıyorsun derseniz sebebi bahsettiğim gibi aracı, komisyoncu vs olmadan diret tarladan tüketiciye satıyor oluşum. böylece insanlar da yiyebilecekleri en temiz, saçma sapan kimyasallarla yetiştirilmemiş, ulaşım masrafı olmayan temiz meyvelere ulaşıyorlar. karşılıklı fayda sağlanan bir ilişki.

    herhangi bir tarım aleti dahi kullanama gerek kalmıyor. böylece temel gider kalemlerinden biri daha devre dışı kalıyor ve traktör almak için çalışmama ardında da sigortası benzini vs için yüzlerce euro ödememe gerek kalmıyor.

    daha önce de bahsettiğim gibi hiçbir tarım ilacı kullanmıyorum. yapılacak her şeyi doğa kendisi yapıyor.
    örnek vermek gerekirse; sadece insan persfpektifinden basit ve yüzeysel bir örnek vereceğim daha anlaşılabilir olması açısından.

    tarlanın belirli noktalarında dünyanın bilinen en eski ağaç türü olan ginko bilola var. bu ağacın özelliği ise doğal ortamındaki bitki zararlarılarını ve hastalıklarını tespit edip insan persfpektifinde zararlı olan bu organizmaların doğal düşmanlarını cezbedici besinler üreterek ortama getirmek ve böylece sorunu insan müdahalesi olmadan çözmek.

    doğa kendi halinde bir harmoni ve denge içerisindedir.

    dünyanın hiçbir yerinde monokültür bir orman göremezsiniz bundan dolayı günümüzde uygulanan monokültür tarımın labaratuarlardan çıkma gereksiz ve zararlı kimyasallara ihtiyaç duyması çok normal.

    türkiye'de de doğal tarım çiftliği kurmak isteyen kişilere elimden geldiğince destek olmak istiyorum. herhangi bir ücret söz konusu olmaksızın çalıştaylar düzenleyebilir veya birlikle güzel şeyler yapabiliriz. zamanım oldukça gelip ben de çalışabilirim tarlanızda ve birlikle yön verebiliriz.

    hasat zamanı olduğu için çok zamanım yok, fırsat buldukça güncellemeleri paylaşacağım.

    uğurlar olsun.

  • profesyonel müzisyenler aletlerini çok uzun süre kullanır. misal harun tekin hep aynı fender gitarı çalıyor. asıl satışları yeni başlayan gençlere yapıyor mağazalar. son zamanlarda telefonun herkesin zamanını doldurması sebebi ile pek müzikle uğraşan da yok gibi. diğer yandan 2. el müzik aleti piyasası çok hareketli ve avantajlıdır. ben mesela akustik gitarımı bir kızdan aldım. sıfır fiyatı 3000 lirayken ben 1200 liraya aldım ve neredeyse sıfırdı zaten. heves edip alanların %80'i mesafe alamayıp hevesi de geçince aza çoğa bakmadan satıyor.