hesabın var mı? giriş yap

  • demin tesadüfen şarkıyı dinlerken dikkatimi çeken hatalı yargılama üzerine kaleme alma ihtiyacı hissettiğim inceleme. şarkı sözlerinde bakalım ne diyor?

    --- spoiler ---
    ben suçsuzum diyorum, kimse beni duymuyor
    bunu bir tek sevdiğim bir de allah biliyor
    --- spoiler ---

    aslında bunu sadece sevdiği ve allah bilmiyor. aslı'yı kaçırırken yanında bulunan dostu rıdvan da biliyor.

    --- spoiler ---
    "hani yalnız gitmeyeyim, bizim rıdvan'ı da çağırayım." diyorum
    --- spoiler ---

    şarkıdan anladığımız kadarıyla rıdvan'ın verdiği herhangi bir tanık ifadesi yok. sanık beyanında olayda belirtilen rıdvan isimli şahsın ifadesi alınmadan hüküm kurulduğu için zaten burada bir hata var.

    bununla beraber taksici ramazan'ın yargılaması sırasında sadece bir tanık ifadesinden yani aslı'nın ifadesi üzerinden hüküm kuruluyor. burası da sıkıntılı. ayrıca yangının nasıl çıktığına dair polis veya bilirkişi incelemesi yok, parmak izi vs. yok, taksici ramazanın orada olduğuna dair herhangi bir güvenlik kaydı ya da mobese kaydı da yok. deliller yeterince etkili şekilde toplanmamış, bunun üzerine sadece bir tanık ifadesinden hüküm kurulmuştur. bu durum da şüpheden sanık yararlanır ilkesine aykırıdır.

    sonuç olarak aslı gerçeğe aykırı ifade verdiği için" gerçeğe aykırı tanıklık veya bilirkişilik yapılması" (cmk md.311/1-b), rıdvan'ın ifadesinin dinlememesi ve sadece tanık ifadesi üzerinden hüküm kurulması, delillerin gereği gibi toplanmaması, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanmaması adil yargılanma hakkının ihlalini (anayasa md.36 ve aihs md.6) oluşturduğundan yargılamanın yenilenmesi gerektiği açıktır.

    ilaveten aslı hakkında gerçeğe aykırı şahitlik yapmak, yargılama konusu olay hakkında bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunmak, yalan söylemek, gerçeği inkar etmek suretiyle "adliyeye karşı işlenen suçlar" kapsamında yalan tanıklık suçu çerçevesinde cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir.

    ayrıca (bkz: mesleki deformasyon)

  • cevabı basittir aslında.

    kitapda bahsi geçen ifadede (bkz: un dictateur turc) kastedilen kişi atatürk'tür. lakin atatürk diktatör değildir.

    yazar, entellektüel seviyesi yüksek bir kişidir. konuya ve olaylara belli bir derecede de hakimdir.
    peki yazar neden böyle söylemiştir? yani neden diktatör olarak nitelendirmiştir?
    bunun cevabını vermek için yazarı biraz tanımak gerekir;
    yazar, ı. dünya savaşını ilk ergenlik yıllarında görmüş, ıı. dünya savaşını ise olgun yaşlarında savaş pilotu olarak bizzat yaşamıştır. fransa ve almanya arasındaki savaşı, yani o 40 günlük kabusu, her gün ölüm tehlikesi geçirerek gerçekleştirdiği keşif uçuşları ile içselleştirmiştir. almanya onun için düşmandır. almanlar, alman askerler olarak değil, bizzat almanyadır düşman.
    (ilgilenenler yazarın "savaş pilotu" isimli kitabına bakabilir. küçük prens gibi hayata dair çok başarılı saptamalarla doludur. lakin bu kitapda yaşam ve ölüm teması daha ağır basmaktadır. çıkarımlarımın çoğunluğu bu kitap üzerindendir.)

    şimdi irdeleyelim:
    ülkesini işgal eden ülke almanyadır. almanya ı dünya savaşında bizim müttefiğimizdir. bizler yazar için düşmanının dostuyuzdur. ya ne diyeceğidi yiğidim? övgü dolu sözler beklememek gerek elbette. kişisel kanaatim, kendine göre epeyce de nazik bir dil kullandığı yönündedir. bundaki sebep ise yazarın hümanist tavrı ve tüm türklere düşman olmamasıdır. almanyanın dostu olan türk devletine düşmandır. ki bunu da anlamak kolaydır. zira kitapta türk önderine diktatör derken, aynı zamanda astroid b 612'nin kaşifi olarak da bir türk astronomu göstermektedir. aslında hepimizde görülen, görülmesi gereken milliyetçi bir tavırdır.
    misal aynı kitabı, aynı dönemde bir türk yazsa idi ve astroid b 612'nin kaşifini bir ingiliz olarak gösterseydi, w.churchill için büyük önder demezdi kanaatimce.

    yazar, fransanın yenilgisinin ardından amerikaya gitmiştir. "dünya ve insanlar", "savaş pilotu" ve "küçük prens" kitaplarını orada yazmıştır. lakin ülkesinin işgal altındaki durumu ve almanyaya olan düşmanlığı, o'nu yine savaşa yönlendirmiş, ilerlemiş yaşına ve sağlık durumuna rağmen bu kez amerikan ordusunda pilot yüzbaşı olarak görev almıştır. görevi de yine aynıdır. yani alman ordularının hareketini havadan izlemek.
    lakin, bu kez şansı yaver gitmemiş ve görev uçuşunda uçağı vurularak denize düşürülmüş ve ölmüştür.

  • abi bu ne?!

    adamlar son 20 senede, küresel ısınmanın 1 asırdır verdiği zarardan daha fazla zarar verdiler ülkeye. resmen doğaya tepki olarak gelmişler dünyaya. bıyıklarına benzin döküp yaktıklarım ya!

  • olayın başlangıcı olmadığı için olayı bilmiyoruz ama sosyal medyada ilk tekmeyi (videoda) kadın attığı halde bundan hiç bahsetmeyenler direkt adamı idama göndermiş.

    adamın bir bacağında kıyafet sıyrılmış büyük ihtimalle köpek ısırdı veya ısırmaya çalıştı veya adam bunu göstermek için sıyırdı ve olaylar gelişti.

    kadınlar veya adam haklı bilemem ama şu bir gerçek ki sokak köpeklerine artık önlem alınmalı. kaç tane çocuğa, insana saldırdılar son aylarda.

    bu olayı mesela 6-7 köpeğin yaşlı bir adama saldırdığı mobese kayıtlarından izleseydik bambaşka yorum yapacaktık.

    bir tarafı idama yollamadan önce biraz düşünelim, olayı öğrenmeye çalışalım ve empati yapalım.

    edit: olayin biraz daha oncesi geldi. yurume yolunda, kosu yolunda tasmasiz kopek gezdirmek suc mu bilmiyorum. iki taraf da birbirine saldiriyor.

    https://twitter.com/…rim/status/1492630526599045121

  • (bkz: bmw 530d)

    fabrika çıkış fiyatı:94.000tl
    almanya* türkye* gemi ile nakliye(sigorta dahil):1.000tl
    borusan holding karı:2.500tl
    istanbul dan bayinin olduğu şehire nakliye(sigorta dahil):500tl
    bayii karı:2.000tl

    bayi satış fiyatı:100.000tl
    ötv(%130):130.000tl
    kdv(%18):41.400tl
    trafik sigortası:200tl
    trafik dosya bedeli:200tl
    motorlu taşıtlar vergisi(6 aylık):2.200tl

    aracın müşteriye anahtar teslim maliyeti: 274.000tl

    sonuç:sıfır km 2012 model bir bmw 530d münich de herhangi bir bmw bayisinde anahtar teslim: 66.000euro iken, borusan oto avcılarda anahtar teslim:120.000euro fiyatla satılmaktadır.

  • filmi izledikten sonra bu olayı haberleştiren gazetenin internet sitesini inceledim adamlar harika bir gazetecilik yapmış hayran kalmamak elde değil.*

    bu olayı bizim gazeteler haberleştirseydi eminim haberin ilk sayfası şöyle olurdu;
    tinder avcısı kim ?
    tinder nedir?
    tinder nasıl kullanılır ?
    tinder anlamı ne ?
    tinder imsak saatleri

  • yaşlandıkça cimri olanmış.

    "şimdi ucuz kıyafetler giyiyorum, zara, h&m, forever 21, bershka...
    bazen massimo dutti bile pahalı geliyor.
    “altı üstü askılı bir elbise için o para değmez!” diyorum.
    parayı, iyi çantaya ve iyi ayakkabıya harcamayı tercih ediyorum.
    geçenlerde istanbul’da network bile pahalı geldi, anlayın halimi!
    e yaşlanıyorum ya, biraz da cimri oluyorum."

    massimo dutti ve hatta network bile pahalı gelmiş düşünün, gözlerim doldu şu an.