hesabın var mı? giriş yap

  • hayvani gitar çalışına aldanıp sözlerini hiç incelemediğim, açıp okumadığım jimi hendrix'in söz yazarlığında da 1 numara olduğunu gösteren the jimi hendrix experience albümü.

    grup, amerika ve ingiliz-dünya olmak üzere iki ana versiyonu olan albümün amerikan versiyonunda red house gibi mükemmel bir şarkıyı koymayarak ayıp etmiş olsa da bunu hey joe isimli, kimilerine göre vietnam savaşını eleştiren, kimilerine göre amerikan türküsü olan güzel bir şarkı ile telafi etmiştir.

    bu şarkılar dışında uzay, bilim-kurgu, psikoloji, aşk gibi birçok farklı konuda şarkıları ile albüm, benim gibi jimi hendrix'i uyuşturucu ile özdeşleştirenlere bir cevap niteliğinde. aslında cevap falan da değil. albüm 1967'de çıkmış. cevabını 1967'de vermiş jimi baba. ha ben 2018'de hala bu adamı uyuşturucu ile özdeşleştiriyorsam bu ders falan değil düpedüz cahilliktir, poserliktir. aynı cahilliği albümdeki şarkıların altına ''bu şarkıyı normal kafayla dinlemeyeceksin, ancak uçuştakiler anlar.'' minvalinde yazanlar da yapmakta. halbuki albüm uyuşturucuyla bir ilgisi olmayan, ayık kafa ile yazılmış, hem müzikte hem de söz yazarlığında üstün bir yeteneği olan jimi hendrix ve arkadaşlarının eseridir.

    favorim ise sade sözleri ve jimi hendrix'in efsanevi solosu ile i don't live today.

    youtube
    spotify
    tidal

  • organize suç örgütüne 3 tane polis baskın yapıyor. baskın yapan polisler kapıya sertçe vuruyor. suç örgütü hiç aranmıyormuş gibi kapıya sertçe vurulduğunda kapıyı hemen açıyor. sonra birileri tiyatro deyince fırat tanış alınıyor, kırılıyor.

  • yüz yıl boyunca “çöl sıcakları” diye bildiğimiz şey iki yıldır “eyyam-ı bahur” oldu.

    bedevi artıkları sizi

  • en az 16 bin adım atarak gezilebiliyor. gitmeden evvel ordan burdan izlediğiniz, etkileyici müzikler eşliğindeki olağanüstü görüntülerden sonra, yoğun eşek boku kokusu eşliğinde, bedevilerin eşeklerine astıkları teyplerinden çalan rap müziklerle yürümek epeyi can sıkıcı oluyor.
    ayakkabbılarınız çok rahat, şapkanız ise güneşten koruyan cinsten olmalı..çantanızda illa ki su olacaktır.

    yokuş aşağıya 7-8 km yürüdükten sonra, (bkz: el hazne) binasına ulaştığınızda, develerle poz vermeniz ya da yukarıya tırmanabilmeniz için gözleri sürmeli, uzun saçlı bedevi gençleri, size taciz boyutunda teklifler sunacaklar, ısrarcı olacaklar, iltifatlar edeceklerdir.

    binanın orjinalinde bulunan heykeller aşınmış ya da yok edilmişler. orijinal halini ressam david roberts'in 1839 'da yaptığı resimlerden görebilirsiniz. resimler bir tür broşür gibi orada da satılıyor.

    ürdün devleti, turistik açıdan bu kadar cazip bir dünya mirasını, eşeklere eziyet eden bedevilere teslim etmiş. temizlik, bakım, hijyen sıfır.

  • mesela mutfağa girmesini yasaklamışsın. bunu da bir kaç kere kesin bir hayır sözüyle yapmışsın o kadar. şiddet uygulamamışsın, bağırmamış çağırmamışsın. bir daha asla mutfağa girmiyor. işin ilginci sen evde olsan da olmasan da girmiyor. tahmin ediyorum ki eve başka köpek gelse onu da mutfağa sokmayacak. mutfağa girmenin yanlışlığına gönülden inanıyor.

    resmen eve saçma bir din indirdik.

  • doğru kelimeleri bulamıyorum.. belki çok yanlış bi şekilde ifade edicem ama "ibnelik" gibi bir şey baba olmak. 22 saattir babayım ve ilk kez bir erkeğe aşık oldum. oğlum benim ya..

  • hangi taga girersen gir tagla alakasız saçma sapan şeyler çıkıyor.
    bot mudur nedir anlamadım ama yazı çöplüğüne dönüşmüş durumda
    elon musk istifa

  • stadyumu olmadığı ve maçlarını zannedersem 6 ayrı stadyumda göçebe şeklinde yaptığı bir sezonda, ekonomik olarak pek de iyi gitmezken ve hakemler tarafından 10 tane kırmızı kartla cezalandırılacak kadar örselendiği bir ligte,

    55-65bin kişilik mükemmel stadyumlarında oynayan, biri 10 penaltı almış biri sıfır kırmızı kart görmüş yani kısaca önü pek fazla tıkanmayan, kurulu düzen tarafından sürekli el üstünde tutulan 2 büyük rakibinin önünde 29 uncu haftayı lider bitirmiştir.

    daha da bir şey demiyroum. şampiyon olamasa da bu sene benim için çok büyük işler yaptı bu takım. feyenoord, tottenham, liverpool zaferlerini de ekliyorum bunlara.

  • gurur sandığı aslında ümitsizliğidir.
    uzaktan uzağa sever, iyi olup olmadığını kontrol eder sosyal ağlardan ama aramaz. kırılmaktan, üzülmekten ve yine aynı şeyleri yaşamaktan korkar içten içe.
    ne yeniden aşık olmak ister ne de yeni biriyle vakit geçirmek..
    ölene dek yalnız kalma fikrine de alıştırmıştır kendisini.
    onu sevmek, hem de çok sevmekten mutludur.
    aşkın, aşık olduğun insanı elde etme hırsından çok daha fazlası olduğunu anlayacak kadar büyümüştür.
    içten içe merak eder durur;
    ''o da beni düşünüyor mu, ara sıra da olsa özlüyor mu acaba'' diye..

    korkaklıkla suçlanan ama o korkaklığının ardında çoook uzun bir hikayesi olan insandır. muhtemelen on milyon kere korkmamış, her defasında ağır yaralar almış daha fazlasına cesareti kalmamıştır. belki de karşısındakinden bekliyordur radikal bir adım. belki mecali kalmamıştır?.. tek ihtiyacı olan ''bundan sonra elimden geleni yapacağım'' demesidir. belki o günü bekliyordur.
    özlemesini, geleceği varsa kendi isteğiyle gelmesini istiyordur.
    her şey keşke burada yazılanlar kadar ''türk filmi tadında'' olsa..

  • önce derin bir nefes alıp türkçe'ye "sözdebilim" olarak çevirelim. idare edin.

    - sözdebilimi belirleyen özelliklerden biri, savunucularının bilim olarak pazarlamasıdır. yaratılışçılık bu konuda güzel bir örnek (yaratılış bilimi).

    - bilim-dışı bilgi üretme aktiviteleri sözdebilim olarak adlandırılamaz. sözdebilimin özelliklerinden biri bilim olma iddiası taşımasıdır, dolayısıyla bilimsel olma iddiası taşımayan aktivitelere/disiplinlere sözdebilim demek hatalı olur. aynı şey "kötü bilim" için de geçerli: bir araştırma programı temelsiz, desteksiz, vs. olabilir, ama bu onu sözdebilim yapmaya yetmez (bkz: frenoloji).

    - sözdebilim, güncel bilime aykırı savlar ortaya sürmesiyle kendini belli eder.

    - yanlışlanabilirlik ilkesi bilimle sözdebilimi ayırmak için yeterli değil. bu ilkeyle savları değerlendirdiğimizde kritik nokta savın doğru-yanlış olması değil, "yanlış-lanabilir" olmasıdır. dolayısıyla yanlışlanabilir her önerme testi geçer. sözdebilimsel savların çoğu da pratikte yanlışlanabilir savlardır. örneğin "merkür'ün etkisi sebebiyle yarın saat 13:02'den önce fıtık ameliyatına girecekler tahtalıköyü boylayacaktır" desem, bu yanlışalanabilir bir sav olur. sözdebilimsel olmayıp yanlışlanamayan hipotezlerin yanında, sözdebilimsel olup yanlışlanabilir hipotezler kolaylıkla bulunabilir. yanlışlanabilirlik ilkesi bilimle sözdebilimi ayırırken bize ancak bir yere kadar yardımcı olabiliyor.

    - genel bir aşağılama terimi olarak kullanmaktan kaçınmakta fayda var.