• hastalarin dis gorunusleri tipiktir. hastalarin genellikle vucutlarinda biriken yaglar alisilmadik bir dagilim gosterir. yuzleri yuvarlaklasarak aydede yuz* denen bir gorunum alir. ense alabildigine kalinlasir. bu bolgelerdeki asiri kalinlasmaya karsilik kollar ve bacaklar carpici bir sekilde incedir. bu incelik kaslarin erimesinden de kaynaklanir. deri parlak kirmizi bir renk alir cunku deri iyice incelmistir. karnin alt bolgesindeki deride hamilelikte gorulene benzer sekilde catlaklar gorulur. erkeklerde cinsel istegi azalttigi gibi kadinlarda adet duzensizliklerine neden olur. deride killanma olur. hatta sirklerde gorulen sakalli kadinlarin cogu aslinda birer cushing hastasidir. cerrahi, isin ve ilac tedavilerine basvurulabilir. yavas bir iyilesme donemi vardir. tedavi edilmezse olumle sonuclanabilir.*
  • benim de yakalandığım ve teşhisinin iki yıl sürdüğü lanet hastalık. öyle sebepsiz yere, yeme düzeniniz değişmeden kilo almaya, abuk sabuk rahatsızlıklar duymaya başlarsanız bilin ki bir derdiniz var, hemen bir check-up yaptırın. keza benim vücudum çığlık çığlığa bağırıyordu hastayım ben diye ne doktorlar anladı ne de ben.
    2014 yılında hayatım boyunca hiç kilo problemim olmamışken sebepsiz yere kilo almaya başladım. yürüyüşlere, spora başladım haliyle, biraz veriyordum ama hemen geri alıyordum o verdiğim kiloları. o dönemde yaşadığım bir problemden dolayı zona olmuştum, ben buna o zona krizinin sebep olduğu düşünüyorum keza o zonadan sonra kendime gelemedim. 2014 yılı eylülünde başlayan sorunlarım 2015 yazında belirgin bir şekilde ortaya çıkmaya başladı. yoğun bir diş sızlaması vardı, doktora gidiyordum ama dişlerimde hiç bir şey gözükmüyordu. normal sıcaklıkta su bile içemiyordum, yoğurdu, salatayı mikro dalgada ısıtıp yiyordum. o dönem haliyle en büyük derdim diş sızlaması oldu, yemez- içmezken bile rahatsız ediyordu beni. bir sürü farklı işlemler uyguladılar, lazer, zart- zurt hiç işe yaramadı, ortada bir şey yok ki yarasın. bu arada dişlerimde 2 dolgunun dışında hiç bir şey yoktu, dolgularımı bile söküp yenilediler, güya eski tip amalgam dolgular civa yaydığı için buna sebep oluyor olabilirmiş.
    onları sa söküp yenilerdir, aynı herşey sorun çözülmek bir yana artıyor sızlamalar. gece terlemelerim başladı, kilo almış olmama bağlıyordum bunu da, gece boyunca en az iki defa üstümü değiştiriyordum.
    2015 eylülden sonra menstrüasyon döngüm bozuldu, hamile olduğumu düşündüm ama değildim. kadın doğum uzmanına da gitmeye başladım. 2016 yılına girerken kilo artışım aldı başını gitti, 58 kilodan 68 kiloya çıktım, oysa her gün yürüyorum, spor salonuna gidiyorum, yüzüyorum ve diyet yapıyorum. hiç tatlı yeme ihtiyacı hissetmezdim canım deli gibi tatlı çekiyor, anlam veremiyorum neden canım tatlı istiyor. kilo sorununa kendi başıma çözemeyeceğimi anlayınca diyetisyene de gitmeye başladım. bu arada bütün vücut formum bozuldu, saçlarım dökülüyor, keçe gibi oldu, yüzü tüylendi, yüzüm kocaman oldu. aynada kendimi tanıyamıyorum, bakıyorum bu ben değilim, bu ben olamam, diyorum, çok çirkinleştim. yemek yemek de işkence olmaya başladı, hem korkuyorum kilo almaya devam edeceğim diye bir taraftan da yediklerim korkunç bir mide yanması, reflü yapıyor, özellikle dışarda yemek yediğimde kusuyordum. karnım sürekli şişti, yüzüm iyice gerilmişti şiştiği için insanlar botoks yaptırdığımı sanıyordu. 3 farklı diyetisyene gittim, bir gelişme olmayınca. son diyetisyenim yediklerimin etkiliyor olduğunu düşünüp intolerans testi yaptı, akapuntur yaptı toleransım olmayan besinleri tüketmemeye başladım, yine hiç bir şey değişmedi. bir diyetisyenin bu hastalığıktan haberdar olması şart , onların hastalığımı anlamaları gerekiyordu, ben hastalığımı çok iyi ifde etmişim geri dönüp bakınca onlara, şöyle diyordum " hayatım boyunca hiç kilo problemim olmadı, hatta hamileyken bile zayıftım. 1-2 kilo alsam bile azıcık sporla hemen verirdim, şimdi deli gibi spor yapıyorum, diyet yapıyorum gram veremiyorum. versem de hemen geri alıyorum, yediklerim de hep sağlıklı şeyler, bu beslenmeyle kilo almıyor olmam lazım, hep alt bölgeme kilo alırdım ilk defa üst bölgeme aldım, yüzüm kocaman oldu, aynada kendimi tanıyamıyorum." tam da hastalığı tarif ediyordum ama bunu anlayacak doktor yoktu karşımda hiç. internette kilo aldıran hatalıklar diye türkçe- ingilizce kaynakları araştırırken cusing sendromu çıkmıştı karşıma ama orda verilen belirtiler diğer kilo aldıran hastalıklarla aynı idi. haşimato, guatr, troid, cushing hepsinde ortak belirtiler vardı.mesela diş sızlamasını görebilseydim aha ben cusingim diyebilecektim ama genel olarak menstrüasyon bozukluğu, saç dökülmesi, kilo alma, tüylenme hepsinin ortak belirtileriydi haliyle şu olabilirim diyemiyordum. troid testlerim de gayet normal çıkıyordu. spor salonundaki hocam bir gün "siz çok hareketlisiniz, bence normal değil kilo verememeniz."dedi, bunun arkasından aynı şeyi doktor olan yan komşum söyledi. "çok hareketlisin, bir sorunun olabilir, bir de endokrinoloji bölümüne görünsen ya!" 2016 yılının şubat ayıydı, randevu alıp gittim bir endokrinoloji uzmanına, bütün dertlerimi ona da anlattım. uzanmamı istedi ve eliyle iç organlarımı yokladı. nedense hep çok ilkel gelmiştir bu yöntem bana, yadırgadım adamın elle muayene etmesini ama ben bu düşünceler içindeyken o da ne evraka! karnımın sağ alt kısmında ve sol tarafımda fena bir acıma hissettim.
    doktor bir şey var gibi gözüküyor, diyerek ultrason ve bir sürü kan testi istedi. ablam hastanede çalışıyordu uğraşma gel burda yapalım." deyince onun hastanesine gittim. iyi ki oraya gitmişim, yanımdaydı ablam, doktor karnımdaki ve boğazımdaki tümörleri haber verdiğinde. biri beni cushing yapan adrenal bezindeydi ve 2.5 cm boyundaydı, diğeri boğazımda 1.5 cm ve diğeri karaciğerimde 9 cm. tümör olan adrenal bezi aldılar. ameliyattan çıktığımda hissettiğim ilk şey dişlerimin sızlamıyor olduğu idi. aşırı kortizon üretiyormuş vücudum o da bütün vücudu olumsuz etkiliyordu. kas kaybım vardı doğru dürüst yürüyemiyor, merdiven çıkamıyordum. ameliyat sonrası daha zor geçti süreç, adrenal bezin biri çok çalıştığı için diğeri tembelleşiyormuş, çok çalışan alınınca bu defa kortizonsuz kaldı vücudum, nasıl korkunç ağrılar çektim, bir ay yataktan çıkmadım. uzun zaman belimi dik doğrultup yürüyemedim, ameliyat sonrası hızla kilo vermeye başladım. şimdi ameliyatın üzerinden 1.5 yıl geçti yeni yeni kendime geliyorum, efor gerektiren işleri yapmakta zorlanıyor çabuk yoruluyordum. hiç zıplayamıyordum yeni yeni zıplamaya başladım. yürümeyi yeni öğrenen çocuk gibi heyecanlanıyorum hayata tutunmaya başladıkça, lanet bir hastalıkmış allah düşmanımın başına vermesin, aman siz siz olun bana olmaz demeyin, vücudunuzda olağan dışı bir şey gözlemliyorsanız, bir check- up yaptırın. ben grip bile olmayan biriydim, kimin başına nasıl geleceği hiç belli olmuyor hastalığın.
  • hipofizden kaynaklanirsa cushing hastaligi, adrenal bezlerden kaynaklanirsa cushing sendromu denir. bin tane test vardir teshisi icin. zira nerden kaynaklandigi cok onemlidir. hipofiz fazla acth mi salgiliyor, adrenal bez sapitti kortizole mi bagladi, yoksam akcigerde tumor var da alakasiz bir bicimde acth mi salgiliyor belirlemek gerekir.
  • kanda yuksek miktarda kortizol bulunmasıyla iliskili hormanal bir hastalıktır en basit tanımıyla. isminin hafızada kolay yer edinmesi amacıyla mnemonic olarak;
    c - central obesity, collagen fibre weakness, comedones (acne)
    u - urinary free cortisol and glucose increase
    s - striae, suppressed immunity
    h - hypercortisolism, hypertension, hyperglycemia
    i - iatrogenic (increased administration of corticosteroids)
    n - noniatrogenic (neoplasms)
    g - glucose intolerance, growth retardation
    olarak kodlanabilir belirtileriyle birlikte.
  • üst ekstremite şişmanlıgı alt ekstremite zayıflığı ile karakterize bir kortizol mekanizmsı bozuklugudur.
  • hastalık, böbrek üstü bezlerinden salgılanan glukokortikoid hormonların kanda aşırı miktarlarda bulunmasıyla ortaya çıkar. böbrek üstü bezlerinin aşırı çalışması ( adrenal hiperfonksiyon ) da denilen bu duruma, hastalığı ilk ortaya çıkaran amerikalı cerrah harvey cushing' in adına ithafen cushing sendromu da denir.
    sezen aksu nun bu hastalığa yakalanmasıyla gündemimize otumuş hastalık.
  • gerçekten yorucu bi süreç. bu süreci geçirip bilgi almak isteyen varsa gönül rahatlığıyla ulaşabilir. psikolojinizi diri tutun arkadaşlar. daha başında sayılırız ama az kaldı :).

    edit: haftaya ameliyat ile kurtuluyoruz kendisinden. güçlü kalın arkadaşlar, cidden yaman bi hastalık kendisi.

    edit 2: sürrenalektomi ile sağ böbrek üstü bezim tümör ile birlikte alındı. kortizolün sebebi sağ böbrek üstünde olan bir tümördü.

    edit: ameliyatın üstünden 2 ay geçti, ameliyat sırasında bi komplikasyondan dolayı yaklaşık 8 saat sürdü. robotik cerrahiyi tercih etmiştim. çok aşırı kilo problemim yoktu ama ilk defa bu kadar yağ artışı yaşamıştım ve göbek bölgemde birikmişti tabi ki, şu an yok denecek kadar azaldı, hala spor yapabilecek gücü bulamıyorum, dışarıdaan kortizon alıyorum vücut yeterli kortizolü ne zaman üretirse o zaman bırakacağım tabi ki.

    arada ayaklarda şişme olabiliyor, verilen steroidi azaltıp yarıma düşürdük, şişlik indi. yüzüm yavaş yavaş düzelmeye devam ediyor. gıdı neredeyse hiç kalmadı. eskisi gibi yüzümün kemikleri gelmeye başladı*. elmacık kemiklerinde hala yağ duruyor. o da azaldı ama hala fazlasıyla var. buffalo hump bayağı azaldı o da neredeyse kalmadı. tansiyon normalleşti, eskiden 20 lerde 22 lerde normal devam edebiliyorken şu an 15'i gördüğüm de kötü oluyorum, o da çok azaldı genel olarak 13-12/8 civarı. tamamen düzelmesi tabi ki zaman alacak ama artık tansiyon hapı kullanmıyorum. kalp ile ilgili herhangi bir problem kalmadı. arada mide bulantısı oluyor, adrenal yetmezlikten mi yoksa artık az yediğim için açlıktan mı daha ona karar veremedik. maalesef hastalık hakkında pek bilgi yok, umarım hastalığı geçirenlere veya hala test aşamasında olanlara yardımcı olabilirim. geçmiş olsun herkese.

    edit 3: fiziksel olarak hiçbir belirti kalmadı. kortizol 5.4 civarı, 2.5 ay sonra yeniden kontrol edilecek. 7-8 civarı olduğu an ilaçtan da kurtuluyorum.
  • 45 günlük tetkik ve değerlendirme sonucu,bende varlığı saptanmış sendromdur.

    11 yıllık diabet hastasıyken ilaç raporu almak üzere gidince kan değerlerimde olan gariplik üzerine dahiliye doktorumun beni endokrine sevki ve oradaki süreçle ortaya çıktı.

    nadir görülen bir durum olduğundan detayları paylaşmak istedim.öncelikle semptomları net olarak ; karın bölgesinde yağlanma,boyun kısmında hafif kambur ve yağlanma kaynaklı kat kat bir görüntü olması,karın bölgesinde çatlakvari görüntü diabetseniz asla düşmeyen kan şekeridir.

    günde 120 doz insüline ve 10 adet hap kullanmama rağmen kan şekerinin 300-350 altına asla inmesine müsade etmez çünkü hipofiz ya da böbrek üstı bez kaynaklı sürekli olarak kortizol salgılatır ve sürekli stres hali içinde olmanıza,vücudun "tehlike var"alarmında olmasından sürekli yağ depolamasına ve kan şekerinin surekli yüksek seyretmesine neden olur.

    işin asıl buraya gelme nedeni de kontrol öncesindeki gün 16-6 şeklinde bir tansiyon görüp soluğu acilde almamdır,akabinde doktorun başka sıkıntı var düşüncesiyle endokrine sevki ve orada bitmek tükenmek bilmeyen kan,idrar testleri,dekzametazol yükleme testi,ilaçlı hipofiz mr'ı,böbrek mr'ı,beyin tomografisi vs derken tam 45 gün süren bir sürecin ardından teşhis edilebilmiş sinsi bir hastalıktır.

    son iki ayda özellikle hiç bir şeye tahammül edemeyen,sürekli yorgun,sürekli gergin ve de en önemlisi hiç bir duygu değişimi yaşatmayan garip bir sürecin nedenidir.evet mutluluk,kaygı,endişe,korku vs aklınıza gelen hiç bir duyguyu yaşamana izin vermez çünkü sürekli kortizol yani stres hormonu salgılatır ve diğer hormonların salgılanmasına müsade etmez,sende sürekli olarak tek duygu yaşarsın yani hissiz,mal gibi sabah,akşam aynı halde o saçma sapan kafayla yaşar gidersin.

    yazdığım semptomları yaşayan varsa hemen kendini bir endokrin doktoruna atsın,bu saçma sapan şeyle bilinçsizce kimsenin yaşamasını istemem,gerçekten saçma sapan bir hastalıktır.
  • tanısı kolay ancak semptomları hastayı bezdirecek bir hastalıktır. kilo alırsın bir kere vücut yağ dağılımın değişir. yağlar yüzünde ensende ve göbeğinde birikir. basenler incelir ve kollar incelir. (gözü parlayanları görüyorum, keşke bunla bitse.)

    bu hastalığın nedeni kortizol yüksekliğidir. kortizol bizim zaten normalde vücudumuzda bulunan böbrek üstü bezimizden salgılanan sabah saatlerinde yükselip güne dirençli başlamamızı sağlayan hormondur. ayrıca kendisi doğal bir bağışıklık baskılayıcıdır. ancak herşey dengede olduğunda güzel.

    kortizolü uyaransa acth hormonudur. bu da hipofizden salgılanır. şimdi kortizol vücudumuzda ne zaman anormal olarak artar.

    1- acth artışına bağlı uyarılmayla
    2-böbrek üstü bezinin otonomi kazanıp kortizol salgılamasıyla

    eğer hipofizer kaynaklı acth artışına bağlı olursa buna cushing hastalığı diyoruz. şimdi kortizol fazla salgılanınca obezite oluyor dedik. ikincisi deri altı yağ dokumuz inceliyor, çabuk morarmaya başlıyoruz yüzümüzde kızarıklık oluyor yani tombiş kızarık aydede, yerim.

    ve göbeğimizde mor/eflatun renkli çatlaklar oluşuyor. aynı doğum yapan kadınlardaki çatlaklar gibi ama eflatun ( kim kardashianı tenzih ederim ).

    bir de bence bayanlar açısından en can sıkıcı durum acth böbrekteki androjenleri uyarıyor. ve bu da kıllanma artışına sebep oluyor. ama bu dediklerim yıllar içerisinde gerçekleşiyor. iki fotoğrafı yan yana koyduğunuzda bir tarafta manken olan barbara varken diğer tarafta sakalı olan nur yerlitaş size gülümsüyor.

    demek ki neymiş bu tarz semptomları kendimizde görüyorsak hemen doktora gidiyormuşuz. bu da dahiliye sınavı olan öğrencinin sözlüğe anlatarak öğrenme biçimidir.

    son olarak erken tanı hayat kurtarır gıdısını yediklerim.
  • bu tanıyı bir arkadaşıma koyunca biraz bozulmuştu doğrusu. aslında o da farkındaydı ama kabullenmek çok geldiğinden inkara yelteniyordu. hatta biraz daha ileriye gidip "çok güzel bir tenim var, evet biraz üst tarafım kilolu ama bacaklarım çok iyi" gibi sözler sarf etmişti.

    vücutlarında bariz dismorfi vardır. belden yukarısı kilolu ve bacaklar incedir.
    en tuhafı ise ensenin hemen alt kısmı oldukça yağlanması ve kubbe şekline gelmesi.
    gıdıları eksik olmaz ve çoğunun yüz hatları birbirine yakındır.

    edit: doktor değilim, başka bir meslek gereği yapılan yüzelsel bir tanıdır bu.
hesabın var mı? giriş yap