plan

• hep ders defterine yazdıktan sonra yapabildiğim şey. aslında önce yapmak lazım bunu ama ben doğaçlama bir insanım, ayrıca ödev yapmayan bir öğrenciydim ben nasıl olur da plan yapan bir öğretmen olurum?
  
  gidiyorum derse hani hevesliyim filan. planlarımı yapmışım. tam derse başlayacağım. çocuklar bir şeyi anlamıyorlar mesela onu soruyorlar. hadiiii baştan anlat konuyu..
  
  onu da geçtim. o gün sınıfla çok önemli bir mevzu konuşmamız gerekiyor. dersten filan çok daha önemli bir şey oluyor konu. e plan yine kalıyor.
  
  bu sefer de planın altına yazmanız gerekiyor bu plandaki dersi yapamadım efenim çünkü şöyle bir bahanem vardı diye. iyi de çocuklarla ilgili konuşmamız gereken şeyler vardı diye de özür bildirilmez ki. bildirsen de müfettiş der noluyo diye. bu ne laubalilik der adam haklı olarak.
  
  ben de mümkün mertebe işin ucundan yakalayabilme politikasını seçtim. hep geriden geriden de olsa kurtarılamayacak dereceye getirmeden takip edebilme durumu. insiyatif kullanıyorum diyelim.
  
  planlarla ilgili bir diğer konuda bölgesel ve kültürel farklılıklar gözetilmeden yıllık plan çıkarılması. bu kimin suçu bilmiyorum açıkçası ama mesela yıllık ders planında yazmış adam^* 10 kasım etkinliği diye çocukları anıtkabir'e götüreceksin. malazgirt'te bir öğretmen de tabi bakmamış ne diyor bu plan diye aynen kopyala yapıştır yapmış. müfettiş geliyor bakıyor adamın planlarına bir de ne görsün? örtmen plana yazıvermiş: öğrencilerle 10 kasım'da anıtkabir ziyareti yapıldı :))) tabi müfettiş höykürmüş öğretmene..
  
  demem o ki internetten indirmesi değil o planları, okumak lazım adamın ümüğüne yapışırlar alimallah.