• normalde de bir dahi sayılmam. fakat özellikle asansördeyken, istanbul menkul kıymetler borsasının güne on puanlık bir düşüşle başlaması gibi benim de zeka seviyemde en az bir on, on beş puanlık gerileme oluyor. asansörü durduklarında panikliyorum. "yukarı mı çıkıyorsunuz?" diye soran insana cevap veremiyorum. sadece parmağımla yukarıyı gösterebiliyorum. kim kapıyı açsa, aşağı da inecek olsam parmağımla yukarıyı gösteriyorum. sırf bu yüzden bugün bir saat boyunca asansörle çıktım çıktım indim, çıktım çıktım indim. korkunç bir insanlık dramıydı dostlar...yaşadığım bu dramı anlatmak, içimi dökmek için sanata açtım kalbimi. rap müzikle ifade etmek istedim kendimi. ilk eserimin adı mamamamamamamamamamamamamamamamamama'ydı. maalesef özgün bulmadılar. vücut dilleriyle de bunu belli ettiler.

    peki acaba kaçımız vücut diline gereken önemi veriyoruz? yıllar yılı barda, kafede, pastanede kızlara bakıp bakıp kalkan yiğidoların "aslında biraz daha otursak gidecektim yanlarına... kızlar da bizi hayvan gibi kesti ama sonuçta kız bunlar abi, beğenseler de gelemezler" şeklindeki yorumlardan ibaret bizim vücut dilinden anladığımız. ne acı... oysaki çevremizdeki insanlara biraz daha yakından baksak pekçok mesajı daha iyi çözebileceğiz. misal; ofisinizde yanınızda çalışan adamlara bakın... şimdi kimseyi göremeyebilirsiniz çünkü bugün 23 nisan tatili... cuma günüyle de birleştireceklermiş, öyle duydum. o yüzden pazartesi bir bakın şöyle alıcı gözüyle. tam gerinecekleri sırada vücut dilleriyle verdikleri "hey maşallah, dağ gibi vücudum var" mesajına bakın.

    maalesef biz gerinmeyi bir tür sahne sanatına çevirmiş durumdayız. reklamlarda falan görüyorum... mutlu mesut kadınlar, adamlar bilgisayar başında gerinirken neşeyle gülümseyip yumruk yaptıkları ellerini iki yana açıyorlar ve hemen kapatıyorlar. işte ideal gerinme bu. oysa biz gerinirken "ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııığğğğğğğğğğğğğ" diye bir ses çıkartıp omurgalarımızın her bir köşesinden çoturtu tabir ettiğimiz bir ses duymak istiyoruz. bunu yaparken gerinmelerimiz uzun sürdüğü ve hareketlerimizde coştukça coştuğumuz için o niyette olmasak bile çevreye ve kendimize sanki "lan gerçekten çok mükemmel vücudum var valla" mesajı vermiş gibi oluyoruz. sırf bu yüzden nice yanlış anlamalar doğmuş, iş verimi düşmüş, arı gibi çalışkan insanımız çalışmaktan soğumuştur. arı deyince aklıma geldi, küçük bir bilgi de vereyim: ülkemizde yıllık bal üretimi 66 bin ton civarında. bu konuda meksika gibi ülkeler bile bizi geçmiş. meksika'nın panço, doritos ve taco üretiminde de bizden önde olduğu düşünülürse durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılır sanıyorum.

    unutmamalıyız ki gerinmenin kısası ve alçakgönüllüsü makbuldür. gerinirken "ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııığğğğğğğğğğğğğ" diye ses çıkarmamız, ellerimizi yana açarken göğüs bölgemizle sağa sola anlamsız harketler yapmamız, bacaklarımızı öne uzatmamız, hele ki gerindikten sonra kafamızın üzerinden sağ kolumuzla sol kolumuzu, sol kolumuzla sağ kolumuzu tutmamız abartıdır, aşırılıktır. ne lan şimdi bu pozlar? kusura bakmayın aniden sinirlendim, özür dilerim. ama inanın, kont ve kontes gibi gerinmek, çevremizdeki insanların "ne de güzel gerindi... belli ki eğitimli biri" diyeceği insanlar olmak çok zor değil. ben burada kendimi de eleştiriyorum. gerinirken canavara dönüşeceğim korkusuyla kafamda a4 marka kablosuz klavye kırdılar. beynim zınladı yeminle... ama hak verdim. nihayetinde gerinirken dikkatli olmak, çevremizdeki insanları korkutmamak hepimizin vazifesi olmalı.
hesabın var mı? giriş yap