ırak tv'sinde dünya düz mü yuvarlak mı tartışması

• beylik beyan: programdaki elemanla taşak geçen türklerin %50'si evrim teorisini kabul etmiyor, bir %25'i de emin degil. (science, ağustos 06)
  
  "ben maymundan gelmedim, şu mükemmel gözlerime bir bakın hele" klişesinde kalsalar iyi, teoriyi tümden reddediyorlar. yani onca hayvanın evrim çizgileri, dna ağaçları, fosil kayıtlari falan boş. bunları yaratan akademisyenler, ilaç ve biyoteknoloji sektörü çalışanları yıllardır hayali bir hayat yaşıyorlar.
  
  sokağa çıkın ve her iki kişiden birinin buna ikna olduğunu düşünün. bazısı da tam emin değil hala, 1860'taki meşhur oxford münazarasından yeni çıkmışlar, huxley'nin dediklerini hazmetmeleri gerekiyor karar vermeden önce. 1860! rastladığınız anca 4. kişi bu yüzyılda yaşıyor. her 4 kişilik ailenin bir ferdi sadece.
  
  ***
  
  "millet aya fezaya çıktı, kaç milyar ışık yılı ötedeki galaksilere bakıyor, cern'de kuantum fiziğinin sınırlarını zorluyor, bunların uğraştığı şeye bak" denmiş ya... bugün tv'de çürük klişelerle evrim tartışanlar, kafaca cern'dekilere mi daha yakınlar, 1500 sene önce dünyanın yuvarlıklığını tartışan insanlara mı?
  
  hesap gayet açık aslında:
  
  2 senede telefon eskiyor, 5 senede araba, 10 senede ev.
  
  15 senede bir milyar yeni insan ekleniyor gezegene.
  
  20-30 senede toplumlar devrimlerle çalkalanıyor: komünistler kapitalist, muhafazakarlar liberteryen oluyorlar.
  
  50 senede ebedi stratejik dengeler altüst oluyor: dünya savaşında ölümüne birbirlerine girenler, şimdi bir pasaport bile göstermeden geçiyorlar birbirlerinin sınırlarını.
  
  böyle manyak bir dünyada, alt tarafı 80 yıl hayatta kalacak bir insanın devrelerinin karışması normal. 21.yy'dan geriye dönüp bakınca, 150 sene öncesinin "maymun" tartışmalarında takılıp kalmış insanlarla, 1500 sene öncesinde kalmış insanlar arasında o kadar az fark var ki, o mesafeden hepsi birbirine karışıyor.
  
  o 1500 yılda alınan mesafeden fazlası son 15 senede alındı. o yüzden her şey çabuk eskiyor, daha yaşlanmadan eskiyor. değişimin, algımızla oynadığı bir oyun bu, yoksa tabii ki dünyanın düzlüğüne inananla eş değil evrimi reddeden. ama "fezaya çıktığımız bu kritik günlerde", bu farkın boyutu da şurada iki satırdan fazlasını hakedecek kadar değil. birinin diğeriyle dalga geçmesi sadece trajikomik.