77 entry daha
  • iktisat temelli sebepler sıralanmış zaten, onlara ekleyeceğim yok, sağolsunlar bolca yeni şey öğrendim. ama başkalarının eklediklerinden çıkaracaklarım var, kentsel dönüşüm çerçevesinde yapıcı değil yıkıcı eleştiri yapacağım:

    1) "sömürgelerini sömürek yerine, vatan toprağından ayırt etmeksizin onlara yatırım yapması, onları korumaya çalışması"

    iş mülakatlarında zayıf yönleriniz soruldugunda "bazen çok çalışıyorum, dayanamayıp arkadaşların işlerini de hallediyorum, hatta çalışmaktan yıllarca zam istemeyi unuttuğum oluyor" demek gibi bu. hizmet aşkı ile yanıp tutuştuğu için çöken imparatorluk mu olur arkadaş?

    bir kere osmanlinin her topragi iflas edercesine savunmuslugu yok. osmanli koskoca misiri hangi savasla kaybetti? bir tarih verin 1517'den bu yana, deyin ki bu savasi yaptık, hazineyi de harcadik bu ugurda, ama masada kaybettik. yok oyle bir tarih. misir'in kazanilisi ve kopusu yuzyillara yayilan bir surec. zaten memluk, osmanli, ingiliz, fransiz etkilerinin karistigi bir yerin statusu de "vatan topragi" gibi bir kalıba indirgenemez.

    ikincisi, avrupali gucler de somurgelerini korumak icin dunya kadar kaynak harciyorlardi. zaten koruyamazsan sana para getirmiyor ki, digerleri yedirir mi? karayiplerdeki dandik adalara dunyanin oteki tarafindan donanma ve asker yollayan gucler niye cokmediler o zaman?

    ucuncusu, kimsenin "su bolgeden su kadar vergi alindi, karsiliginda su kadar yatirim yapildi" gibi bir getiri goturu hesabini yapmaya calistigini dahi gormuyorum. mesela ornek olarak verilen suveys kanali bir osmanli merkez iktidari projesi degildir, ne baslangiciyla (antik donem ve akabinde napolyon seferi), ne planlamasi ve finansmaniyla, ne de yurutmesi ve isletmesiyle.

    ***

    2) dincilerin tuttuklari sebepler: ittihatcilarin batiya yalakaliklari ve tavizleri, kulturel batililasma, siyonizm.

    ta kanuni doneminde baslayan gerileme ile fransiz ihtilalinin turkiyeye yansimasi arasindaki zaman farkı bile tek basina bu gorusu yikar...bir de ustune o gruplarin etkin oluslarini bekleyecegiz, sonra politikalarinin cokusu baslattigini/hizlandirdigini kanitlamaya calisacagiz, sonra da umacagiz ki geldigimiz noktada hala balkanlarin kontrolu avusturya macaristan'da degil bizde olsun, hala gunun standartlarina gore asiri tarimsal ve egitimsiz olmayalim, hala rusya her alana ebemize atlamamis olsun vs. olsun ki ancak o sayede ittihatcilari suclayabilelim cokusten.

    gercek su ki bu adamlar tarih sahnesine ciktiklarinda, osmanli son demlerini bile yasamiyordu, coktan olmustu. ayakta kalmis olmasinin ana nedeni ingiliz/fransiz blogunun rusya'ya karsi denge politikasi ve bitmis olan maliyeyi finanse etmeleridir. bu da oyle ticari stratejiyle filan sinirli kalmadi, adamlar bilfiil ruslara savas actilar gotumuzu kurtarmak icin. boyle bir devirde, cevre bolgeler milliyetci akimlarla calkalanirken, tarihin o şiddetli akıntılarının birinin ortasinda, eski koca gemiden arta kalan ufacik bir kutuge tutunmus bogulmamak icin fransizin uzattigi dala tutunan birkac "genc turk"u sorumlu tutmak buyuk sacmalik, gemiyi oralara getiren kaptanlar ve o nehir yatagi dururken.

    zaten muhafazakarlar objektif olamadıkları icin muhafazakarlar. peru'dan gelen ucuz gumusun avrupada yarattigi enflasyondan, tarima dayali osmanli ekonomisinde buyuk zararlara yolactigindan bahsetmesini beklemiyorsun. yani olaylara sistematik/yapisal bakmasini bekleyemiyorsun. dort halkali bir sebep sonuc iliskisi varsa ancak en ustteki halkaya bakip, "yabanciya ozenip frak diyen, vals yapan, onlara imtiyaz veren ittihatci"yi suclayacak, karaktersizlige baglayacak, "ozumuzden cikmasaydik olmazdi"ya getirecek.

    ve bu açıdan zaten dunyadaki tum muhafazakarlar aynilar. sekuler tiplerin ve solcularin benzerligi bilincli bicimde olusurken *, muhafazakarlarinki ise ironiktir.

    ingilizce bilenler su son baskanlik secimleri oncesinde cumhuriyetci parti adaylarinin konusmalarini youtubedan bulup dinlesinler, yahut republican national convention diye aratsinlar. sonra onu bill clintonun democratic national convention'da yaptigi konusmayla kiyaslasinlar. surekli muglak bir gecmise ozlemden, amerikalilik gururundan, yabancilara taviz veren hayali solcularin hayali hainliklerinden ve mutemadiyen allah'tan bahsedenlerin yonettigi bir dunyanin daha iyi olabilecegine inanan var mi?

    bu "olmayan bir gecmise ozlem" kisisel nostalji boyutlarinda kaldigi surece tatli bir duyguyken, toplumsal olaylari yorumlamakta bir mercek olarak kullanilinca patolojiye donusuyor. olaylara bu kadar ideolojik bakmak da, demin gordugumuz gibi sizi 250 yillik kronolojik sapmalara kadar goturur.

    ozetle, osmanlinin cokus nedeni misket dururken genclerin batiya ozenip pilardo oynamalaridir.
3123 entry daha
hesabın var mı? giriş yap