birfikrinmivar

• lab x'in yapımcılığında bu sene tv8'de çarşamba akşamları yayınlanan girişimcilik programı. aile zoru ile başvurdum. buraya yazayım başıma gelenleri çünkü ilk baktığım yer sözlüktü, kimse yazmamış. benden sonra katılanlara bir fikir olsun.
  
  başvurmak için uzunnn uzuuunnn başvuru belgelerinin sorularını yanıtlamak lazım. artık yaşlandım mı yoksa harbiden mi uzundu benim bir mesaimi aldı bu iş. netten gönderdim ocak sonu gibi, nisan başında aradılar. unutmuştum ben artık. ha bi de tv8 aramıyor lab x arıyor.
  
  pzt haber verdiler cuma ön elemesi için. wow otelde oldu benim katıldığım. saat 2.5 grubundaydım ama vardığımda sarkmalar olduğunu ve jurilerin 3 gibi anca yemeğe çıktığını gördüm. öncesinde bilgilendirici e-posta atıyolar. telefonda çekim olmayacak dediler. yine de allahtan saça başa dikkat edip gitmişim çünkü ön eleme de olsa çekim yapılıyor. 5 dakika veriliyor projeyi anlatmak için. marka vb kullanmak yasak. sunum yapılabilir. projemi belirli bir aşamaya getirip internet sitesi sahibi olduğum için siteyi yansıttırdım duvara ama tabi yeterli olmadı. sunum şart. insan ne bok diyeceğini şaşırıyor. ki harbi inanın bana. ben eğitimler veriyorum, topluluk önünde konuşmakta sorun hiç yaşamam filan. ama işte juriyi sakınıyolar, orda ışıklı mışıklı bi ortam var ya benim hazırladığım tüm cümleler uçtu. götünden olmasa bile ortasından bi yerden girdim lafa. allahtan proje sağlam ve elimde tadım makarnaları ve paketler vardı.
  
  4 juriden birini tanıyorum o da zate fuat bey, lab x2in kurucusu, melek yatırımcı diyor kendisine. bir kadın, 2 erkek daha vardı. girmeden sordum gıdacı var mı aralarında diye yok dedi çalışan arkadaşlar. bu arada hepsi kendisine heyecanlı heyecanlı proje anlatan delilerden bıkmış, ölü balık gözleriyle dinliyorlar sizi. işlerini düzgün yapıyolar onda bir sorun yok ama.
  
  ben yanımda tadım için makarna götürmüştüm dediğim gibi. bi saat oldu, iki saat oldu. lan gıda mühendisisin ama zehirledin bizi olacak bu gidişle. tamam et ya da süt ürünü değil ama bu kadar dışarda beklemeye gelmez. görevli arkadaşlara dedim ki ya bi buzdolabı bulun otelin motelin ya da beni sıranın önüne alın yoksa bu makarnalar bozulacak ve juriyi zehirliycem. ayarladılar aldılar beni sıranın önüne. ayarlamasalar bi 3 saat daha beklerdim sanırım. ön elemelere giderken iyi bir kitap alın yanınıza internette gezinmek bile yetmiyor bi süre sonra. ben 3 saat kadar bekledim.
  
  katılımcı profiline bakmak gerekirse genelde deli amcalar var. biri olumlu yanıt alamadı misal, hışımla çıktı içeriden. nabıyonuz dedim. aids'e çare buldum dedi. ba ba ba... sivrisineklerin ısırmaması için bişi bulmuş sanırım, sivri de kanı taşıyınca aids taşınıyo ya. tey allahım. juri de hoca bul kendine destek ispatla demiş. hocaya ne yedirecem ben projemi diye geziniyodu herif. düzgün tipler de var efendi efendi oturup sırasını bekleyen, atarlı abiler ablalar da. arada kanka yapıyo millet zate. biri yetenek sizsinize de çıkmış, buraya da gelmiş, öyle bi kulak misafiri oldum.
  
  neyse uzatmayayyım juri efendi efendi dinleyip sorularını soruyor. atarlanmadan sakin cevap vermek lazım. ben dedim organik yapıcam, sebzeli yapıcam, zayıflatan makarna yapıcam. herşeyi söylemeniz lazım. hijyenik yapacam dememişim. onu belirt illa dediler. tamam haklısınız bunun unutmayacağım filan demek lazım, len zate o işin birincil şartı geç onları diye carlamanın alemi yok yani (lan şimdi yazıyom ama ya okurlarsa:)
  
  3 juriden onay aldım. çekim tabi yapıldı, kullanılacak yani. olumlu olunca hemen yan odada minik kamera ile 25 saniyelik ben kimim projem ne kaydını almak için çağırıyorlar. 3. çekimde onu da rahatça söyledim. kameraya direkt bakmak lazım. nasıl maymun mu çıktım bilmiyorum.
  
  bundan sonra stüdyoda çekim olacakmış. 6'lı yarışmacılar normal program çekecekmişiz. günde iki program çekiyolarmış. bakalım haber bekliyoruz. nisan başında ben ön elemeye gittim. bu ay içerisinde ararız dediler. sezon finali mayıs gibi olacaksa artık daha fazla başvuru almazlar sanırım. ben son ön elemecilerdendim herhalde. belli de olmaz tabi bu iş televizyon işi.
  
  sözlükçüm şimdi her holivud sinemasından etkilenmiş insan gibi süper atraksiyonlu bir sunum hayali kuruyorum. tabe ben türküm son dakikada ne bok yaparım belli olmaz. tek derdim rezil olmamak. yarışmayı kazanma umudum yok açıkçası. benden daha iyi projeler vardır, benimki amerikayı tekrar keşfetmek değil. dragons den olsaydı bi yatırımcı elimden tutardı, herbişi daha hızlı ilerlerdi ama napalım buna da şükür.