• her kulturde oldugu gibi turk toplumunda da ebeveynin sabit yaklasimlari mevcut. arastirmaci yazar kimligimi guvenlige birakip mesaiyi bitirmeden bu yaklasimlardan babalara has olan nihilistlige deginmezsem olmaz tabii (bkz: annelerin sonu gelmeyen humanist yaklasimlari). aksi takdirde "anneni mi daha cok seviyorsun babani mi?" sorusuna "annemi" demis kadar olurum ki bu hic de verilmesi gereken "ikisini de cok seviyorum" cevabina benzememektedir.
    beni dusunmeye sevk eden babam sagdir cok sukur. sagdir da, bunu onaylayan tek sey mideye inen yiyeceklerin maddi kaynagi olmasidir. daha penisi testistine denk bir muessese yoktur suphesiz. amerikan filmlerindeki angut veletlerin kurbaga kesme sahnelerine ozenmisimdir hep; inceleyelim o edayla:

    cocugumuz ufaktir ve guzel bir yilbasinin ardindan elektrikli seylere olan meraki, kendisinden eser olmayan yilbasi agacinin nereden geldigi belirsiz isikli susuyle oynamaya itmistir bunyesini:

    - oglum dikkat et carpilirsin.
    - yok ya bir sey olmaz.
    - peki.
    - *iki dakika sonra cocuk, nasil bir baglantiysa artik yanmayan bir ampul gorur ve kabloyu tutar* babaaaaaaaaaaaaaaaa! (burada ses dalgalaniyor tabii sallantiyla)
    - *baba fisi ceker* hehehe ben sana demedim mi esoglessek carpilirsin diye ehehehe
    - dididididididi (cene atmasi).
    - git su ic pic.

    baba bisiklete binmeyi ogretmistir. ama cocuk pek girisken ve cabbar degildir; oldugu yerde bir cember cizmektedir ama hizlandikca da odu bokuna karismaya baslamistir.

    - babaaa duramiyoruuum.
    - frene bas.
    - elimi cekemiyorum.
    - bassana ulan gerizekali.
    - elimi cekersem duserim.
    - don o zaman aksama kadar elbet yorulup dusersin.
    - anneee uhuhuhu.

    ilkokul gunleridir. cocugumuzun sosyal problemleri vardir:

    - ee sen ne yaptin?
    - n'apim baba, "inekler sut icmez aptal" dedim.
    - cakamadin mi agzinin ortasina?
    - ogretmen kizar? annem de kizar?
    - git cak yarin ibnenin suratina. senden gucluyse tasaklarina vur.
    - tamam. (tasak ne yaa?)

    anne ile muhalefet de eder bu adamlar. o kadar enteresanlardir ki, nihilistligin tabiatina aykiri bir sekilde direnirler:

    anne: aferin benim ogluma. kapatalim iyice atkisini da, disarisi cok soguk.
    baba: mumya yaptin cocugu be kadin. ac oglum ac hasta olursan yatarsin.
    anne: sacmalama! "nasil hasta olursan yatarsin."? sen mi bakacaksin sonra?
    baba: ooof bakarim ya nedir yani gotururuz doktora alir ilaci yatar asagi.
    anne: olmaz. bobrekleri zarar goruyor zaten kulaklari hassas.
    baba: ya coz su cocugu hareket edemiyor paket gibi.
    anne: olmaz hava soguk.
    cocuk: anne etrafi goremiyorum, biraz acabilir miyim atkiyi?

    suphesiz ki onlar dunyanin en ariza yasam formlaridir. cozum; akisina birakmaktir onlar icin:

    - baba is egitimi icin sunta lazim marangozdan.
    - ee?
    - sen alsana.
    - gassarayin maci var.
    - baslayana kadar alirsin.
    - salatalik soyacagim.
    - ya baba nereden bulacagim ben simdi suntayi? ne oldugunu bile bilmiyorum marangozda varmis?
    - televizyonun sehpasi yok mu iceride?
    - var?
    - onun arkasi yok mu ince tahta?
    - evet?
    - iste ona sunta derler. al cekici, git kir onu kullan. dikkat et televizyon dusmesin.

    cocuk artik delikanli tribine girmistir. gezip tozuyordur kafasina gore:

    - baba ben cikiyorum.
    - cik.
    - sorsana bir nereye diye?
    - ne soracagim. para mi lazim?
    - ya neredeyim belli degil kimlerleyim ne yapiyorum?
    - kizlarlasindir ne olacak, amsalak caglarindasin.
    - ya belki kotu arkadaslarim var?
    - olsun. sigara ic, esrar ic, eroin cek. gencsin yapabildigini yap.
    - haydaaa...
    - kapiyi kapa ev sogudu.

    ac kalmissiniz, tok kalmissiniz; pek de onemi yoktur babanin gozunde:

    - baba para versene harcligim bitti yemek yiyemiyorum okulda. gecen gun malzeme aldim bitti param.
    - kizlarla yerken bana mi sordun?
    - ne kizi ya okula malzeme aldim diyorum.
    - kizlarla gezip tozarsan ac kalirsin tabii, aksam gelince iki tabak yersin.
    - ya baba sacmalama almak zorundaydim?
    - git annenden iste vermiyorum oruc tut.

    artik koca kazik olmakla birlikte hadiseyi analiz edip isi deneysellige vurmus, "ulan bu sefer umursar mi acaba?" diye tattan tada kosar olmussunuzdur. karsinizda dunyanin en sabit varligi oldugunu daha iyi anlamissinizdir sadece:

    - baba galatasaraylilarin hepsi o bicimmis.
    - ondan top seviyor bizi demek.
    - baba biyiklarin cok igrenc olmus, cok yasli gostermis seni, artik corc kuluni'ye benzemiyorsun.
    - bosver mala vuracak halimiz yok bu yastan sonra.
    - baba bir mayisa gitmeyi dusunuyorum eylem yapacagiz arkadaslarla.
    - git. karakoldan beni arama.
    - baba okulu birakmaya karar verdim.
    - senin hayatin.
    - baba para lazim biraz.
    - calis kazan.

    ezilip buzulup iki milimetre bir sey kalmis scroll bar, yine bana ayrilan surenin sonuna geldigimizi soyluyor. o yuzden kesiyorum.
    babalik ile anneligin dengesi de buradan geliyor herhalde. biri her seyi onemsiyor, digerininse hicbir sey umrunda degil. veyahut bu kendi icinde bir dinamik de olabilir: hangisinin once davrandigini kestiremesek de, birbirlerine bir tepki olarak boyle davraniyorlardir belki. farkina varip kabullenebilirseniz eglenceli bir hal aliyor bu. aksi takdirde; babanin varligi bir dert, yoklugu yara demekten baska pek de alternatifiniz kalmiyor.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap