33 entry daha
  • 2005 yapimi, keira knightley'li pride and prejudice filmi, izlerken insana "saka heralde tum bunlar" dedirtiyor hic durmadan. romanin 1995-bbc versiyonundan sonra sinema filminin cekilmesi (cesaret) insanda buyuk umutlar uyandirsa da daha filmin ilk sahnelerine hayal kirikligina ugruyorsunuz. sanki doneme ait butun guclu detaylar gormezden gelinmis, bilerek carpitilmis gibi:

    --- spoiler ---
    -daha ilk bastan, bennet ailesinin evi, donemin orta sinif aile yasamina uymayacak derecede kotu. aile uyelerinin ozensiz giyimlerinden tutun da evin misafir kabul salonlarinin berbat durumu bir gentelmen olan mr.bennet'in toplumdaki konumuyla ortusmuyor. (centilmen demisken turkce'deki anlamiyla centilmenden farkliymis o donemdeki centilmenler: ingiltere'de yaklasik 20.000 ailelermis ve yillik gelirleri 700poundmis. kisaca belli bir sayginligi olan aileler..)

    - basli basina mr. bennet karakteri bambaska yorumlanmis: jane austen'in romaninda o yanlis bir evlilik yapmis ve bu secimin bedelini odemeyi $akaya vuran bir 'beyefendi'. mr.bennet ince esprileri ve asaletiyle elizabeth'le en yakin olan karakter.. filmde ise saci basi birbirine karismis, domuzlar ve tavuklar icinde geziyor.

    -elizabeth'e gelince. keria cok guzel bir aktris olsa da dalga gecti bizimle film boyunca: darcy ile ciglik cigliga kavgalar, birtakim histerik hareketler, surekli ekstra gulmeler, kalkip mr.darcy'e dans teklif etmeler vs vs..

    -belki sureyi kisaltmak icin bir takim karakterler mr.bingley'in malikanesinden silinip atilmis. durmadan darcy'e yavsayip duran bingley'in kardesi (caroline) de cok silik bir karakter olarak kalmis.

    -lady catherine de bourg iticiligine ve burnu havadaligina ragmen aslinda yasli ve kendince yardim sever bir karakter romanda. oyle bir yardimseverlik ki bu zenginligini bir cesit $ov haline getiriyor adeta; sirf zengin oldugu icin onun bunun ozel hayatina kari$iyor. ama sonucta lady catherine cok yasli ve ne olursa olsun saygideger bir karakter romanda. oysa filmde yuzunden kotuluk akiyor resmen; asalet konusuna ise hic deginmiyorum..

    -jane.. romani okuyanlar bilir; o bir melektir. sorumluluk sahibi bir abladir, herseyi iyiye yorar; ictendir, pek cok seyi icine atar. davranislari her zaman dengelidir, en duygu yuklu ani bile boyledir. (elinor dashwood'a benzer biraz) belki yine zaman sikintisindan o da silik kalmis filmde..
    --- spoiler ---

    tamam. karakterleri bir yana birakin ama sorun bir kendinize; bu dunyanin en populer klasik donem romanlarindan biri. elbette konusu itibariyle cok romantik ama romanin en buyuk ozelligi de bu romantikligi okuyucuya hala klasik bir stille yasatiyor olabilmesi.. film ise resmen gi$e yapsin diye amerikan bakis acisiyla cekilmis: yagmur sahneleri, bagrismalar, klasik donemin ingiliz mukemmelliyetciligine uymayan ozensiz bir giyim,sac-bas; austen'in esprituelligine uymayan ciddi-romantik diyologlar, sanki torpulenerek siliklestirilmis karakterler..

    ne ingiliz dili ve edebiyati konusunda uzmanim ne de sinemayla bir alakam var; sadece jane austen'i yillar boyunca severek okuyan ve her seferinde yazarin o hep bahsedilen esprituelligini(!) daha iyi anlayan bir okuyucuyum. oyle espriler ki basli basina karakterlere gizlenmis; zeka gerektiren konusmalar ve 21. yy icin fevkalade ince sayilan ignelemelerle bezenmis. eh klasik donem denince de akla gelen susler-pusler, danteller ve bilimum etiket kurallari da bu yuzden zaten!..

    kisaca bir jane austen hayraniysaniz sirf o gun austen'la ilgili bir action olsun diye filme para verip izleyebilir ve sonrasinda temizlenmek adina bbc versiyonunu emule'den indirirsiniz. yok "jane austen kim ya, keria da ne guzel hatun" diyorsaniz gidiniz, zevk alirsiniz filmden. en azindan yeryuzunden gelmis gecmis en tatli ve neseli yazarin dunyasina tuhaf bir kapidan giris yapmis olursunuz..
500 entry daha
hesabın var mı? giriş yap