44 entry daha
  • epey uzun zamandir soyle kanli canli bir sekilde bir turk televizyonu izlemisligimiz yoktu, sagolsun linkini vermisler, orucumuzu bozmus olduk.

    tabii ben sekiz orhan pamuk gucunde entel oldugumdan, olum kalim meselesi olmadikca (seinfeld, family guy curb your enthusiasm, arrested development, kobe bryantin 81 sayi attigi maclar, 24, x-filesin ilk 6 sezonu, south parkin her sezonu gibi) televizyon filan izlemem. zaten ikinci 5 yillik kalkinma planimin ongordugu tasarruflar uyarinca televizyonum da yok, 16 eyalette fbi tarafindan aranmama neden olan internet var, torrent var.

    fakat bu kadar yaygara koptugu zamanlar, koskumden cikar (kosku de saticaz bu gidisle tasarruf niyetine) "halkin nabzini tutmak" icin los angeles merkez kiraathanesinin yolunu tutarim. evdeki bilgisayarimin ruhu boyle gudik konuklarla dolu gudik programlarla kirlenmesin diye bu kiraathaneden cekerim torrentleri. bugun de o gunlerden biriydi; pipomu evde birakip, schopenhauer rules dovmemi kapatip halkin arasina karistim ve "ayar"lari izledim.

    ben ayarin, adini sanini ilk defa duydugum ve hemen akabinde unuttugum boyali sarisina verilecegini saniyordum ama asil ayari alan ben oldum. cunku bu gune kadar en azindan zaga izleyenlerin yahut sozlukte yazan genclerin cogunlugunun, pek cok konuda bilgisiz ve meraksiz olduklarini bilsem de en azindan "firlama" olduklarini dusunur, bu enerjinin ve potansiyelin gunun birinde iyi bir sekilde degerlendirilecegine dair inancimi korurdum.

    yalanmis efendim, herkes gerizekaliymis megersem. evet anladim ki benim disimda hemen herkesin ebleh oldugu bir deneydeyim. gorduklerim baska bir dunya olsa diyorum ama allah kahretsin ki bazi sabitler var, ben tv'yi ve turkiyenin en firlama ve yaratici olmasi gereken guruhuna da eninde sonunda hakim olmus bu sikik yuzeyselligi birakip amerikan yuzeyselligine yelken actigim gunlerde de oradaydilar, bunun hayal olmadigini tescilliyorlar: fizyolojik olarak 85 yasinda olan ama hala ilkokul esprileriyle ortaligi senlendiren mehmet ali erbil var mesela, reha muhtar denen o suzme...reha muhtar var. bunlara ek olarak her boka dalkavuk misali alkis tutan denek sempanzelerden olusmus bir studyo guruhu var. turkiye gundeminin yuzde 97sini olusturan magazin/futbol evreninin cok cok uzak bir galaksisinde, yuzundeki boyalari kafataslarinin icindeki etten daha agir cekenlerden olusmus bir klon ordusunun ust duzey bir generali var. bu generale laf sokmak amaciyla arayip, 10 dakika boyunca iki veya uc defa mahalle karisi cazgirligi yapabilecek seviyede cumleler kurabilmis ve klon ordusu generalinin genclere kotu ornek oldugunu iddia etmesinden 7.4 saniye once mehmet ali erbil gibi bir adami goklere cikarabilmis biri var. en sonunda da uc bes abuk cumleden olusan isyanini, sehirli turkcesiyle yaptigi icin cazgirliktan isik hiziyla ayarmatorluge terfi etmesinde emegi gecen zirzop surusu var.

    bunlarin hepsinin imkanlari, aptalliklarina bahane bulunmayacak kadar genis olduklari icin ve buna ragmen birer oy hakkina sahip olduklari icin, platonun 2500 sene onceki isyanina ortak oluyorum koskume donerken ve okkali bir kufur savuruyorum "democracy is the worst form of government... except all the others that have been tried" diyen churchille. amerikada gordugumuz her boktan akimin iki sene sonra turkiyede moda olmasina zar zor alismistik ama her firsatta amerikalilar salak diye masturbasyon yaparak pratik zekasina guvenen genclerin "creme de la creme" tabakasinin bu kadar angutlastigini gormek son darbe oldu.

    en bilgili, en politize, en enerjik olmasi gereken bu "kucuk burjuva" takiminin, lumpen kulturune tamamen esir olmus olmasi, toplumumuzda sivillesme, demokratiklesme, akilcilik gibi ideolojilerin ve cesitli kulturel akimlarin motoru olacak, bunlari tipki fransa burjuvasinin ihtilal sirasinda yaptigi gibi halk tabanina yayacak hicbir tabaka olmadigini gostermekte. bunun yerine tam tersi birsey oluyor, bayagilik ve gerzeklik, sosyo-ekonomik merdivenin yukarilarini ele geciriyor. bu igrenc duzende de, tepeye coreklenenleri dis etkiler disinda zorlayacak hicbir faktor olmuyor; turkiye ic dinamiklerinin bu kadar kisirlasmasi yuzunden, ab ve amerika ruzgarlarinda, halk tarafindan zorlanmayan statukocularin abuk manevralariyla, iki ileri bir geri giden bir yaprak gibi ucusuyor. nereye konacagimiz belli degil, konsak da sonrasinda kaderine kendi yon verebilecek adamakilli bir kusak gelecegi hic belli degil.

    benim hic umudum yok arkadas, hepiniz orospu cocugusunuz, bir ben degilim deyip isin icinden siyrilmak gerekiyor, kafayi yiyecegim yoksa. simdi biraz south park izleyip, osuruk esprilerine guleyim.

    edit: whose line is it anyway var bir de, o da olum kalim meselesidir, izlemek lazim.
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap