aynı isimde "gibi" başlığı da var
18017 entry daha
  • yılmaz ve ersoy hiçbir işleri yokken servet abimizi evlerine davet etmemiş ve ona müsait değiliz diyerek yalan söylemişlerdir. halbuki evde sadece tv izleyip boş boş oturacaklardır..
    servet abimiz ihanete uğramıştır..ah be servet abi, oysa zorla kendini davet ettirdiği evde yılmaz'ın ayağıyla yakaladığı sineğe en içten o sevinmiştir.
    ve yılmaz'ın kahraman oluşuna en fazla katkı sağlayandır.
  • şu sahnede ben yerlere yatıp gülmekten geberirken eşim ise "noldu ? banada söyle. ben niye birşey anlamadım" deyip duruyordu. yetmedi birde ona güldüm. (5.sezon 7.bölüm)
  • ilkkan windowsu korsan kullanıyor
  • son sezonundaki tüm bölümleri de çok severek izledim. hatta bir kaç bölümü en iyi bölümler arasına girer. ancak karakterlerin gittikçe katılaşması burukluk yaratıyor.

    yılmaz hep aksi bir karakterdi ancak zorba değildi. bir eşitlik söz konusuydu arkadaşlıklarında. yeri gelir eleştirilir yeri gelir orta yol bulurdu. şimdi açık ara zorba ve gaddar bir karakter. hatta bir bölümde gördük ki ersoy'u dövebiliyor. bu dizinin sempatisine gölge düşürüyor.

    ersoy karakteri ise hep naifken aslında ezik bir karakter değildi. ancak bu sezonda herkesin ezdiği, ayak işlerini yaptırdığı, hatta dövdüğü bir karaktere dönüştü. yılmaz'a inme iner altını değiştirir ama yine azarlanır, ilkan yatalak olduğunda yemeğini yedirir, biri bir şey isteğinde onu yapar ama yaranamaz, ortamlarda en silik tiptir kimse hatırlamaz, tanışmak istemez… bu böyle gider. önceki sezonlarda ise yine kibarken askında çevresinde en çok kız olan, en sosyal tipti.

    yeni sezon olur mu bilmiyorum ama karakterlerin bu sertleşen çizgileri sempati kaybına neden olur.
  • kaplanla klip çeken ben fero'ya karşı leoparlı rapçi feho. tamam çok absürt ama komikti.
  • herkes yılmaz, ilkkan, ersoy arasındaki uyumlardan bahsediyor ama ben bireysel hikayeleri özledim. nü model, vatkalı ceket, falcı bölümlerindeki gibi tek karakter üzerindeki hikayeler karakterleri derinleştiriyor hem de farklı oyuncuları da izleyebiliyorduk*. bunlar hep kıç kıça mı yaşıyor yahu.
  • herkesin yarıldığı anları dakika dakika yazması çok mühim lütfen bu konuyu atlamayalım, has gibi izleyicisi olmak kolay değil.
    ayrıca diziyi durdurup gülmekten sandalyeden düştükten sonra diziye devam etmiyorsanız, her bölümde sadece elit “gibi” izleyicilerinin yakalayabildiği ince bir replik bulamadıysanız boşa izliyorsunuz sizden bi bok olmaz.
  • bir bölümde tuvalette kanun çalınması, diğer bir bölümde evde ney üflenmesi. bunu "x'te y çalınması" ortak kümesine alabilir ve örnekleri çoğaltabiliriz: otobüs garında ukulele çalınması, balık halinde hang drum çalınması vs vs..

    yanyana gelmesi ve hiç yaşanması beklenmeyen iki olayı daya gitsin. tamam severek izledim ilk sezonları da artık konu sıkıntısı çekildiği bariz.
  • kitlesine tilt olduğum için uzun süre başlamadığım bu diziye absürt mizah sevgimden ötürü bir şans verdim, senaryoların absürtlüğü tam istediğim tarzda, damağımda güzel bir tat bırakıyor. ama fazla bağırış çağırış, itiş kakış beni rahatsız etmiyor değil. sürekli birilerinin bağırması, ağız dalaşına girmesi bir noktadan sonra bayıyor ve komik de değil. şuan beni dizide tutan tamamen senaryoların absürtlüğü, bu olmasa salmıştım çoktan.

    --- spoiler ---

    o değil de adamın babaannesini yamyamlara yedirmek kimin aklına geldi amk.

    --- spoiler ---
  • yarın fragmandan ve konudan belli ki en iyi bölümlerden biri geliyor. şimdiye kadar ilk kez bu kadar heyecanlandım bir bölümü beklerken. bir yandan da malesef 8. bölüme geldik ve bir sezon daha bitmek üzere. bu açıdan da üzülüyorum. umarım uzun süre daha devam eder.
614 entry daha
hesabın var mı? giriş yap