• bazen bir dilencinin isyanı ile tetiklenen farkına varma anlarıdır.

    üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutamadığım, her hatırladığımda içimi burkan yaşlı amcanın isyanı da bunlardan biridir. ankara'da, şu anda neresinde olduğunu hatırlamadığım bir bölgede sıra sıra dizilmiş, gelenlerden para dilenen, ve bu işi mecburiyetten değil de meslek olarak yaptığı çok belli olan, kucağında bebekli kadınların arasında, kaldırıma çökmüş, umutsuzca insanların yüzüne bakan, kucaktaki bebek faktöründen dolayı bütün sadakaları kadınlar aldığı için eli boş, havada kala kalan amca sonunda dayanamayıp, yorgun sesiyle "ben de insanım, bana da verin" diye isyan etmişti. kadınlar yüzsüzce kikirdeyerek adamdan biraz uzaklaşıp ona da dilenme alanı açmışlardı, ama insanlar daha amcanın yakınına bile gelemeden önlerine atlayıp rahatsız edici bir şekilde dilendikleri için insanlar yardım edecekleri varsa bile vazgeçiyordu veya sadakalarını bu kadınlara verip hızla uzaklaşıyordu. zaten hayatta kalabilmek için dilenmek zorunda kalacak kadar düşmüş bu adamın, yetmiyormuş gibi bir de profesyonel dilencilerle baş etmek zorunda kalması adaletsizliğin vücut bulmuş haliydi gözümde.
  • tanıdığınız en yalancı, en düzenbaz ve en saçma sapan insanlar bile çocuk parklarında dünya tatlısı yavrularıyla cilveleşirken sizin kenardaki bankta sigara içerek homurdandığınız anlar.
  • işten yorgun-argın gelinip, üst-baş değiştirme ve el-yüz yıkama seremonisi tamamlandıktan sonra, balkona çıkılıp bir yorgunluk sigarası yakılmıştır ve sokağın sessizliği izlenmektedir. bu arada mesaiye kalınıp eve geç dönüldüğü için gece karanlığı çökmüş, ortalık tenha haldedir. sigaradan keyifle bir nefes daha çekilirken, size karşı yaşça belki büyük olmasına rağmen hiçbir zaman saygıda kusur etmeyen efendi kapıcınızın çöpleri toplayıp konteynırla beraber apartmanın karşısındaki büyük konteynırlara doğru yürüğü fark edilir, elinden tuttuğu afacan oğlu ile birlikte. sokak konteynırına yanaştıklarında oğlunun elini bırakarak apartmanın çöplerini boşaltmaya başlar ve o sırada sırasıyla bir babasını izler bir de sokaktan o esnada geçmekte olan süslü teyze ve elinden tuttuğu çocuğunun elindeki şekerimsi şeyi. o an bakışını fark edince kapıcının oğlunun hayatın gerçekten hiç adil olmadığını tekrar gördüm ve uzun süredir akıtmadığım gözyaşımla sigaramdan bir nefes daha çektim içime.
  • arkadaşlara gidilir. cips kola çiğköfte dondurma eşliğinde sabahın 4 üne kadar pes oynanır. gözler uyumamaktan yanmakta ve eve dönüş için ayakkabılar giyilmektedir. gerek dost meclisi gerek oyun rekabeti bünyede gereksiz bir sırıtma anlamsız bir böbürlenme yaratır. apartmanın kapısı açılır ve babanız yaşındaki adamı çöplerden ekmek kazanmaya çalıştığını görürsünüz. kimseye görünmemek için gece çöpleri deşen bu adam sizi görünce keşke oyunun başından kalkmasaydınızda beni burda görmeseydiniz bakışı atar. eve gidene kadar kimse konuşamaz onca yediğiniz değilde bu adamı görmek sizin boğazını düğümler. anca eve gelince aklım başıma gelir ve allahım bu adamı cennete koyacaksan benide cennet sarayının çöpçüsü olarak al.
  • (bkz: esra erol'un aylık 500 bin lira alması)
  • oturdugum sitede 3+1 de yalniz yasayan kadinin benden yasca kucuk oldugunu, ev sahibi oldugunu ve son model mercedec i oldugunu ogrendigim an.
    ben yarin 1+1 dairemin kirasini odeyecek olmamin uzuntusu icindeyim.
  • aniden müslüm gürses'in artık yaşamadığının, ibrahim tatlıses'in ise hala yaşadığının hatırlandığı bir andır
  • arkadaşlarınız istedikleri şeyi yaparken, aileleri sağlıklı, kardeşleri var iken, istediklerini istedikleri ile paylaşabiliyorlar iken, evleri barkları var iken, sizden çok daha iyi yerlere gelmiş kişiler sizin yeteneklerinizin birazına bile sahip değil iken,

    sizin vefakar annenizin aniden metastazlı agresif kanser türüne yakalanması,

    babanızın beyin kanaması geçirerek felç olması, yoğun bakımda hastanede bilinci kapalı yatması,

    kardeşin ağır otizmli olması, bir şey paylaşamamak ve sadece hayata lanet etmektir.

    yalnız olmaktır.
  • ciddi anlamda;
    iyi olduğun halde,
    iyi olmayanların,
    iyi yerde olmalarıdır.
  • birçoğumuzu dün düşündürmüştür.

    (bkz: 5 ağustos 2013 ergenekon davası karararı)
hesabın var mı? giriş yap