• yedi yildir beyoglu'nda calisan biri olarak yaziyorum bu satirlari.

    yaklasik 3 yil bir magaza'da yoneticilik yaptim istiklal caddesi'nde.

    ve simdi de yaklasik 3 aydir kendi isimi yapiyorum, beyoglu ve cihangir bolgelerinde gayrimenkul danismanligi yapiyorum.

    burdaki esnaf kardeslerden bircogunu sima olarak taniyorum, neredeyse girmedigim mekan kalmamistir diyebilirim.

    burda konusan esnaf kardeslerin onemli bir bolumu yillardir polise rusvet veriyor. sigara yasagi ciktigi ilk gunden beri sigara iciren bircok cafe, nargile cafe gibi olusumlara zabita gozumun onunde sigara icilmesine goz yumulmasindan dolayi ceza yazarken, bu mekanlarda her gun bes kurus para dahi odemeden krallar gibi yiyip icen guven timleri mensuplari sevgili polis arkadaslar, zabitalarin yazdigi ceza makbuzunu zabitalarin gozu onunde yirtip attilar.

    ilgilenenlere mekan ismi, polis ismi bile verebilirim. ha, bunu yapan polis daha sonra 4-5 polisle birlikte yedigi boklari gizlemeyi beceremedi. kendisi sivil gorevli komiserken su an bir konsoloslugun kapisinda bekcilik yapiyor.

    bir baska mekan sahibi, ruhsatta yazan isletme saatlerinin disina cikabilmek icin her gun polislere rusvet veriyor.

    bir digerinin tabelasi belediyecilik kurallarinin engellemesi dogrultusunda izin verilen ebatlarin disinda, belediyeye rusvet vererek goz yummalarini sagliyorlar.

    digerleri pis igrenc seyler, bozuk ve sagliksiz gidalar satmasina ragmen belediye tarafindan takibi yapilan "beyaz zambak" bayragi tasiyor. bu bayrak da muthis hijyenik mekanlara veriliyor bu arada sadece. hesapta. yersen.

    bir baska esnaf, dukkaninin onune masa koyabilmek icin rusvet veriyor, gerek belediyeye gerekse polislere.

    bir diger esnaf turist kazikliyor.

    kimisi fuhusa yataklik ediyor. kimisi kacak icki satiyor.

    yani ozetle burda aglayan esnaflarin hemen hemen hepsi, illegal yollardan kazanclarina kazanc katiyorlar.

    bunlara goz yuman belediye ve kolluk kuvvetleri, iktidar ve yandas kurumlar varken bu adamlar suphesiz ki daha cok para kazaniyorlar.

    hicbiri dilinden allah'i peygamberi dusurmez, ama mevzu haram yemeye geldiginde bana mi diyorsun demezler.

    hal boyleyken, sizce bu adamlar gezi olaylari ekseninde hukumet ve belediyeleri karsiti gosterileri nasil karsilarlar?

    acik konusmak gerekirse kesinlikle sasirmiyorum bu olup bitenlere.

    ulan en buyuk zarari ben yedim. en cok is yapmam gereken 1 aylik donemde 1 (bir) adet is bile gerceklestiremedim. siraselviler caddesindeki isyerimi gunlerce acamadim. camim kirilip iceri gaz bombasi atildi, bir hafta boyunca her gun camasir suyuyla temizledik ofisi hala gitmedi gaz kokusu.

    onlarca musterimi sirf bu olaylar sebebiyle kaybettim.

    ama bir kez olsun bile para kazanamiyorum bu gezi eylemcilerinin palayla sopayla kovalayayim demedim.

    bilakis her gun olaylarin icinde, her gun sokaktaki dostlarimin yanindaydim.
    yeri geldi evime giderken bile kapimin onune talcid, limon suyu, havlu biraktim. yeri geldi gaz maskesi, eldivenimi paylastim insanlarla. yeri geldi bayginlik gecirenleri iceri alip elini yuzunu yikadim. yeri geldi sokakta bagirdim, gunlerce hayvan gibi gaz yedim.

    tekrar soyluyorum. bu esnafcilarin tek ama tek amaci, tutturduklari illegal duzeni kaybetmekten korkmalaridir. hep bana hep bana duzenlerinin bozulmasidir.
  • ulan hadi bunlar taksim karışık diye iş yapamıyor. ben kartal'da neden iş yapamıyorum da akşama kadar cennet mahallesi izliyorum? napayım pala'yı alıp sahildekilere mi dalayım?

    ispiyonlayan arkadaş için tanımlı edit: işlerinin bozulmasını hakkını koruyan insandan çıkaran esnaf modeli.
  • iki gün önce avm'lere karşı olmamıza karşı olan bademciklerin savunmaya çalıştığı esnaf.

    şimdi bu bademcikler bir de eylemcilere işsiz güçsüz serseriler falan diyor ya sürekli kendilerine bir sorum olacak:

    - eylemlere bir sürü doktor, sağlık görevlisi katıldır. tabibler odası açıkça destek verdi.
    - tmmob eylemi daha bugün oldu, binlerce mühendis, mimar eylemlere destek verdi.
    - sanatçıların hepsi zaten sürekli eylemlere katıldı (şakirt sanatçı olmadığını zaten biliyoruz)
    - gazeteciler eylem yaptı, zaten açık açık konuşanlar cezaevinde olduğu için katılamadı.
    - işçi sendikaları eylem yaptı, direnişin başlarında özellikle aktif oldular.
    - (edit) istanbul barosu'da toplu şekilde eylem yaptı.

    şimdi bademcik kardeşim, bunlar işsiz güçsüz serseri, elinde sopayla palayla önüne gelen insana saldıranlar mı bu ülkeyi ayakta tutuyor?
  • işgalcilerden oluşan esnaftır çoğunlukla. kimse oradaki dükkanları nasıl ne zaman aldıklarını bilmez. bir ara istanbul'a gelmişlerdir, sonra büyük firmaların satın alabilmek için dünyanın parasını döküp almakta da tereddüt ettiği yerlere dükkan açmışlardır.

    şimdi de kendi müşterilerine "sizin yüzünüzden iş yapamıyoruz" diye saldırıyorlarmış. yemin ediyorum gerizekalı bu çocuk ya. lan hükümetin derdi sizin hepinizi oradan postalayıp avm'ler dikerek arap söğüşlemek, oranın rantı size mi kalacak zannediyordunuz? oraya gelen eylemciler sizin varlığınızı devam ettirmenizi sağlayacak, zaten müşterin o senin, kime saldırıyorsun sen?
  • görende bizim mahalledeki köşem bakkal sanır. ulan adamlar yedi sülalesini doyuracak parayı kazanmıştır zaten sen daha neyin "çoluk çocuk ekmek bekler" edebiyatını yapıyorsun. gözleri doymamış nankör esnaftır. yarın ortalık durulsun hepsi gezici olur! öyle de ipnedirler.
  • bizim dükkan kurtuluş'ta, taksim kapatıldığında genelde olaylar bizim semtte yaşandı. tencere tava havasının başladığı semtti kurtuluş.

    direnişçiler ve polis bizim dükkanın önünde 3 kez karşı karşıya geldi.

    ilk karşılaşma çok ani gelişti, ne olduğumuzu anlamadan taşlar, gaz bombaları ve plastik mermiler havada uçuştu. köşedeki eczanenin camından içeri ve diğer köşedeki çeyizcinin kepenginin delinmesi ile dükkanların içlerine biber gazı doldu. 2 gün dükkan havalandırdılar. kepenklerdeki sarı mavi boyalarda cabası.

    2. seferde, olayı hissedip, göstericileri uyardım, rica ettim ''lütfen kaldırımları söküp atmayın, sokaklar dar, evler, arabalar, dükkanlar büyük zarar görür'' diye,

    önce sinirleri yıpranmış bir direnişçiden itiraz geldi ''onlar mermi sıkıyor biz taş atmayacak mıyız'' şeklinde,

    ''sen taş atınca onlar daha çok mermi sıkacak, kurtuluş size destek verdi, semt zarar görürse, antipatik olursunuz, destek azalır'' dedim.

    hemen araya girenler oldu ''tamam'' dediler, sadece slogan atıldı ve hadise çıkmadı.

    3. seferde polis eliyle direnişçilere ''gel gel'' yaparak tahrik ediyordu, polisi uyardım ''yapma kardeşim, çatışma fitilini ateşlemeyin'' dedim, poliste yaptığının yanlış olduğunu farkedip tahrik etmeyi bıraktı.

    lafı daha fazla uzatmayıp tanıma dönersek:

    ilk günden direnişçileri anlamayan,
    yanlarında olmayan,
    polisin sert müdahalesine ufak bir tepki vermeyen,
    polisin asıl işinin emniyeti sağlamak olduğunun farkına vardıramayan,
    hükümete müdahaleyi sertleştirmemesi adına oy kaygısı yaşatamayan,
    bu saatten sonra eğer kötü duruma düştüyse de, daha da beter olması gereken ve daha da beter olacak esnaf.
  • bundan sonra bok savunulacak esnaftır! 20:00 de kapatma yasası verseler gider karşılarında oynarız!
  • haa işte burada işte derdini anlatmış esnaftır. palalı haklı be abi edebiyatı falan yapılmış. tam bildiğimiz orta alt sınıf, çocuğu muhtemelen lümpen proleterya, içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal yapı nedeni ile 10 ay sonrasını düşünme fırsatı olmayan, idare ettiği bakkalı çakkalı ya güç bela elinde tutan ya da orada aslında bakkallık değil başka işler de döndüren, arada komisyonculuk yapan, gittigidiyor'dan ikinci el araba alıp satan, malların hepsini son kullanıcıya satmak için almayan, arada zam öncesi stok çekip toptan bi satış yapar mıyım diye heveselenen, kimi muhtemelen arada bir akşamları yüksek kaldırıma inen, diğeri beriki kıraathanede kumar masasına oturan, bir yandan bayramda çocuğuna hediye almayı, öbür yanda voleyi vuracak tilkilikleri düşünen, velhasıl çoğu zaman küçük hesaplar peşinden koşan kişidir, kişilerdir.

    halkız biz demiş abimiz, doğru, halk bu. halkın önemli bir kısmı da bu işte. çekler senetlerle dönen, nakitin 3 ayda bir ele geçtiği bir dünyada yaşıyorlar. banka borçları birikmiş, teminatlar muhtemelen fason, kredi limiti dolmuş bir esnaf abi için üç diğeri borç almış gidip bankadan, şimdi hiç biri ödeyemiyor... bu işte, eli palalı esnaf bu.

    yalnız tek bir sorun var, bunun suçlusu orada direnenler değil canım kardeşim. bunun suçlusu seni o hayatı yaşamaya, o bankalara, o karşılıksız çekler senetler dünyasına mahkum eden oy verdiğin parti. ama üzülme zaten kalıcı değilsin bu muhitte, hele bi bitsin tarlabaşı projesi o zaman görürüm ben seni bakanlık önünde yazarkasa atıp zıvanadan çıkarken.

    http://video.haber7.com/…lali-adama-destek?cstwit=1
  • kompozisyona girmeden madde madde gidelim, zira söyleyecek çok söz var;

    1) yeni müşteri profili olarak göt kıllarına nar şurubu, naneli çay, kızılcık şerbeti, vezir parmağı padişahın sol taşşağı gibi menülerle hizmet vermeye başladığı taktirde akp mücadeleyi kazanmış olacaktır. zira iktidar gözünde taksim dönüştürülmesi gereken, alkolün, fuhuşun, uyuşturucunun daha bin türlü müsibetin kol gezdiği bir bölgedir. mevcut çeşitliliği çökertilip tektipleştirildiği vakit ekpnin ekmeğine bal sürülecektir.

    2) 2013 yılında ekonomik performans ortada. büyüme oranı aşağı yönlü revize ediliyor. tcmb müdahalesine rağmen doların önü alınamıyor. sıcak para geldiği yere dönüyor. enflasyon, cari açık beklentinin üzerinde. tüm bu veriler eşittir esnafın iş hacmi daralacak, nokta. ancak esnaf bu kadar değişkenin içinde olduğu bir denklemi çözümleyemiyor. yanlış, yetersiz sebep sonuç ilişkisi kurarak ciro kaybının tamamen eylemcilerin üstüne ihale ediyor.

    3) bu durumdan akp şeytansı zekasıyla nemalanıyor. hem kendi sorumluluğunu aklamış oluyor, hem de çözemediği asayiş sorununu açık şekilde desteklediği milisler yanına esnafı da katarak çözmeye çalışıyor.

    4) meselenin çıkış noktası esnaf kesminin yanlış nedensellik bağı kurarak şiddete başvurması değil. onlar en başından duruş ve zihniyet yapısı olarak iktidara yakın oldukları için, tepkilerinin nedenini geçim derdiyle ilişkilendirir görünmekle birlikte esasında siyaseten de bir eylem içerisinde oldukları söylenebilir. ama bunu açık açık yapmaktansa ekonomik kaygılarını dillendirerek yapıyorlar. inanılmaz bir riyakarlık örneği.

    5) önerim: eylemlerin, iş hacmi kaybında doğrudan bir etkiye sahip olmadığını göstermek açısından eylemleri taksimden başka bölgelere kaydırmak (taksim terk edilmemek ve belirli periyotlarla taksimde boy göstermek suretiyle. kadıköy, beşiktaş, bakırköy, hatta cuma günkü gibi kocamustafapaşa vs. yerler bu sürede tercih edilebilir). aynı zamanda esnafı belirli bir süre boykot etmek de başvurulması gereken önemli bir silahtır. bakalım dış semtlerdeki akp kitlesi gidip bu mekanlara para kazandıracak mı? iş hacminin azalması genel ekonomik konjonktürden mi kaynaklanıyor yoksa eylemcilerden mi, kör göze parmak bir soru da olsa bu şekilde anlaşılabileceğini düşünüyorum.

    ayhan ışık sokak esnafı için ayrıca parantez açmak gerekir bu arada ama onu sonraya bırakalım.

    bir düşündüm de editi: aslında taksim'den ayrılıp istanbul genelinde mobilize olmaktansa, ilk olarak ayhan ışık sokak esnafından saldırgan olanlarını belirleyip, bunları batana kadar boykot etmek genele ibreti alem olması açısından daha etkili ve kolay uygulanabilir bir yöntem olabilir.
  • insanlığından emin olduğum bazılarını tenzih ediyorum, bundan gayrı bir kuruş para kazandırırsam, bu yolda canını, gözünü, bedenini, tırnağının ucunu feda eden herkesin iki eli yakamda olsun. yapılanın "herkes benim gibi düşünsün" bencilliğiyle alakası yoktur. beni 7 kişi bir araya gelip döven bu aymazlara, onursuzlara tepki göstermek en doğal hakkımdır.

    bir de video çekmişler. diyorlar ki en sonunda "sıkıysa bundan sonra buraya gelsinler, gelecekleri varsa görecekleri de var". kocamustafapaşa'daki hacı abiniz de öyle söylüyordu. gittik ertesi gün neredelerdi?

    toplaşıp sizin ağzınızı yüzünü sikmek de var da işte... yine kendimize hakim olmayı biliyoruz. yoksa 10 kişi ayhan ışık sokak'ta dükkanlarınızı dağıtırken nasıl kaçtığınızı da gördük.

    ekmek bulamaz hale gelirsiniz umarım bu kafayla.
hesabın var mı? giriş yap