• gözlerine o "ben neler yaşadım gördüm tehey" ifadesini nasıl yerleştirdiğini çok merak ettiğim insan.
  • 30 yaşında hetero bi herif olarak konuşuyorum, muhtemelen dünyanın en yakışıklı insanıdır.

    bağzı insanlar şanslı doğuyor lan.
  • person of interest'teki haliyle dünyanın en çekici, the count of monte kristo'daki haliyle dünyanın en yakışıklı adamı. (muhtemelen.)

    bu izlediğim iki şey arasında on yıldan fazla var. hayır, acaba nerede ne yapıyor diye takip etmedim hiç, hatta the passion of christ'i merak bile etmedim. on küsür yıldır, hayatımın aşkıyla -eski axe reklamlarındaki gibi- yolda çarpışmayı beklercesine, televizyonu açtığımda bu adamı görmeyi bekliyorum.

    sonunda bir gün, bir person of interest reklamı izledim ve hayatım değişti: "bu o!" evet.

    17 ve 27 yaşımın bambaşkasısın sen, soyadının nasıl okunduğunu bilmediğim yakışıklı.
    37'mi heyecanla bekliyorum...
  • kendisi karizmanin takim elbise giyip dizi ceviren halidir. adamin gorunusu mu daha karizma, sesi mi, tavirlari mi diye sorsan mr. finch'in super bilgisayari bile bilemez yani.
  • bu adamın neden bu denli hüzünlü baktığını çok merak ediyorum. gözlerinin güzelliğini bu hüzne borçlu aslında ama nedir jim allasen derdin yav?

    bakışları, sesi çok etkileyicidir, boy pos zaten o biçim...ama bu adamın bir özelliği var ki baya dikkatimi çekti: kendisi koyu bir katolik, baya baya iman etmiş bir adam. bu sebeple, yani dini inançlarına ters olduğundan sevişme sahnelerinde oynamayı tercih etmiyor. hatta jennifer lopez'le angel eyes diye bir filmi var orda da jennifer'la sevişmeyi reddetmiş.

    yobazlardan hiç haz etmem ama hangi inançtan olursa olsun, inancında samimi insanlara oldum olası çok büyük sempatim vardır. kendisinin jesus christ'ı oynadığı filmiyle ilgili bir röportajı vardı şimdi bulamadım. orda soruları soran herif jim'e üstten bakıyor, söylediklerine götümle gülüyorum der gibi tavırlar içinde, resmen eziyordu jim'i ama jim hala iyi niyetli, hala insan gibi öyle masum masum, hiç kendi egosuna fırsat vermeden filmi ve inançlarını anlatıyordu - yani onun yerine sabır taşı olsa, bozulur saldırıya geçerdi egosuna yenilip- olgunluğuna hayran kaldım.

    jim'in kaderinde annesinin irlandalı olmasından kaynaklı olarak, 2 şey var:

    1.katolik olmak
    2. delicesine güzel, hüzünlü bakan gözlere sahip olup bunu muhteşem dış görünümüyle tamamlayıp afet-i devran olmak.

    not: irlanda'nın yiğidin harman olduğu yer olarak anılmasında faideler görüyorum.
  • harbi yakışıklı bir adam. person of interest'teki o yılların acısını taşıyan yüz ifadesi ve ses tonu da ayrı bir güzel.
  • bu adama her baktığımda gözlerim kamaşıyor. yok böyle yakışıklılık, yok böyle cazibe!

    bir de şöyle eğlenceli bir videosu var arada seyrederim moralim yerine gelsin diye.

    http://www.youtube.com/watch?v=aaaca108hfu
  • karizmanın vücut bulduğu yakışıklı abilerden.
    makine* "bir gün de kendisine benim numaramı çıkarsa ya beybi "diyor ve ekliyorum "şimdi sizin social security number ile bizim mernis sistemi uyuşmayabilir o yüzden işimi sağlama almak adına mr. reese t.c. kimlik numarımı not ediniz lütfen: 512..."
  • zat-ı şahaneyi beğenmeyenlerin sik kulaklı elf diyarında yaşadığını varsayıyorum ki o elfler bile kulağı örtsün diye ilkokuldan itibaren iskandinav metalcisi gibi saç uzatıyor fönlü. kusurları var.

    puslu bakış, buğulu ses, keskin jest ve mimiklerle mucizevi abide-i erkek ki eğer gay olsaydım fassbender'le ikisini silah zoruyla seviştirirdim. aralarına katılmazdım ki bu büyü bozulmasın.

    tabii sen bu kadar yakışıklı ol "dinim beni sikiştirtmiyor" diye yılların sırasını bekleyen stepnesi gibi bagajda, ilkyardım çantasının altında dur.

    bu aksiyona da giden stiliyle ne diye james bond etmezler? ingiliz değil diye mi?
  • hayalimdeki batman. bu kadar yazıp çıkacaktım ama baktım bir kaç yazar daha batman olmasını istemiş. demek ki izleyiciler bir bruce wayne'lik görüyor jim abimizde. zaten ben affleck ne amk?!
hesabın var mı? giriş yap