• bunu söyleyen adam annesini maks 15 yaşına kadar dinlemiştir, sonra kendi bildiğini okuyup ah anacım diye teleona sarılmıştır. utanmadan tek olay annelik olmalı diyebilmiştir.

    nedir bu kadını sürekli bir tarafa koyma arzusu anlamıyorum. onlarında insan olduğunu ve herşeyi yapabilme özgürlüğüne sahip olduğunu kabul etmek çok mu zor amk.
  • tek kariyeri davar gütmek olması gereken birinin söylemidir herhalde
  • 2015 memleketimiz için çok şahane bir haberle başladı. yeni yılın ilk bebeği doğdu ve sağlık bakanımız bebeği ve ailesini hastanede ziyaret etti. ziyareti sırasında şu değerli mesajı verdi:

    "anneler, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir."

    ayrıca, babaları da unutmadı ve üçüncü çocuğunun doğduğunu söyleyen babaya da "o zaman sen söz dinleyenlerdensin" dedi. bunun nasıl bir onur ve mutluluk olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

    düşünebiliyor musunuz, koskoca türkiye cumhuriyeti'nin sağlık bakanı geliyor ve size söz dinlediğiniz için aferim diyor. takdir ediyor. erdoğan'ın en az üç çocuk isteğine uyduğunuz için bütün memleketin önünde sizi övüyor. insan göz yaşlarını tutamaz, hemen oracıkta diğer iki çocuğun da en kısa zamanda geleceğinin sözünü verir.

    şimdi biz bu mesajdan ne anladık?

    1) erkekler, kaç çocuk yapacağınıza önce liderimiz sonra siz karar vereceksiniz
    2) kararınız söz dinleme olarak takdir görecek.
    3) karınızın (eş değil, karı.. eş deyince sanki eşitmişiz gibi bi şey anlaşılır maazallah) bu konuda söz hakkı yok. çünkü onun zaten merkezinde annelik var.
    4) kariyer annelik olunca, erkeklerin karılarının kariyerine destek olmaları çok şahane bi şey.
    5) yani buradaki asıl önemli mesajın erkelere verildiğini bilmem bi daha söylememe gerek var mı?

    tamam, madde madde yazma faslından vazgeçiyorum. artık gelişine vurma zamanı.. defalarca söyledim, söyleye söyleye kendime ve söylediklerime yabancılaştım. o yüzden kadını tavuk yerine koyuyorsunuz diye hiç başlamayacağım. bu sefer ben biraz bu zihniyetin mesajlarına maruz kalıp, ziyadesiyle etkilenen erkeklere iki söz etmek istiyorum..

    kendinizi pek bi güçlü, pek bi efendi sanıyorsunuz değil mi? devletin en üst düzeyinden insanlar sizlerin yatak odalarınıza burnunu sokuyor, kaç çocuk yapacağınızı dikte ediyor, kararı verenin siz olduğunuzu doğrudan ya da dolaylı bi şekilde size iletiyor ve yatak odası dayatmalarına uyanlarınızı aferim sen söz dinleyenlerdensin diye övüyor.

    boyunuz bir karış uzadı mı? yürüyüşünüz daha bir salınım kazandı mı? omuzlarınız gerildi, göğsünüz gururla şişti mi? hele bir de karılarınızın asıl kariyerinin annelik olduğunu duyunca, üzerinizden büyük bir yük kalktı mı? hem de o kariyerin gidişatına karar verenin kendiniz olduğunu anladığınız an, kendinizi daha bi mükemmel hissetiniz mi?

    şimdi o çocuklara nasıl bakacağınızı, nasıl büyütüp yetiştireceğinizi düşünün demek isterdim ama belli ki bu zaten umurunuzda bile değil. yatak odasının kapısında yetmez ama üç olsun mümkünse beş olsun diye bekleyen ve size sen diye hitap etmeyi uygun görenlerin, sizi çantada keklik diye, cepte bozukluk diye, elde var bir diye görenlerin, doğacak çocuklara bakacaklarına eminsiniz.

    karılarınız doğurmak istemezse diye bir seçenek de yok artık. kürtaj zorlaşmış, neredeyse mümkün değil. düşük vakaları artmış, muhtemeldir ki bu da umurunuzda değil. kadınların saçma sapan ve sonunda belki de canlarına mal olacak yöntemlerle düşük yapmak istemeleri ve kendilerinden ve sizden ve diğer çocuklarından ve yaşamdan ve ömürlerinden ve hayallerinden canlarından vazgeçecek kadar gebeliği sonlandırmak istemeleri de derdiniz değil.

    emin olun, ben bunların hiç de sizlerin derdi olduğunu sanmıyorum. öyle olsaydı, bu insanlara helal ede ede oy vermiş olsanız bile, sadece bunun için, sadece burunlarını yatak odalarınızın kapı aralığından çekmeleri için çıkıp iki satır konuşurdunuz. ilaç için çıkıp biriniz de sayın bakanım, sayın liderim, yani izin verinde kaç çocuğumuz olacağına biz karar verelim derdiniz. eşimin kariyer olarak yaşamının merkezine neyi koyacağını, ya da hangi zamanda nasıl bir düzenleme yapacağını en iyi yine eşim bilir, biz birlikte bi karar veririz, bi yol buluruz ve ben her durumda eşimin kararını da desteklemesini bilirim derdiniz.

    ha işte bunlar da benim 2015 hayalim olsun: bayağı böyle bildiğiniz hayal olsun, önemli değil. kadını mal olarak görmeyin. bak bu o kadar basit bir şey ki. yazması söylemesi çok kolay. anlaması da çok kolay aslında. yemin ederim çok kolay. sonuçta her yanımız, her değerimiz ve ne yazık ki artık her rüyamız, her düşümüz mallarla dolu. mal nedir biliyoruz. meta nedir biliyoruz. bildiğimiz bir şeyin açıklamasını yapmanın anlamı yok. ama ne var, kadın mal değil! şunu bi anlayın. mal nedir biliyorsunuz, kadın mal değil işte, bu kadar basit.

    kadına malmış gibi davranmayı kesin, bitirin, vazgeçin artık. önünde sonunda, ama er ama geç, kadınlar uyanacak. ne yerine konduklarını, neye döndürülmek istediklerini, dinden siyasetten hayat görüşlerinden azade, anlayacaklar. kendileri için, çocukları için, kız, erkek ve cinsel yönelimi her ne olursa olsun, bütün çocukları için özgürlük isteyecekler. dayatmasız, söz dinlemesiz, aferimsiz bir gelecek isteyecekler.

    ya siz, bu, gücü eline alıp ne yapacağını şaşırmış zihniyetin her kelamından hikmet devşiren erkekler; siz ne yapacaksınız? doğduğu gün kollarınıza aldığınız o minik bebek için ne yapacaksınız? kızlarınızın köleleşmemesi için ne yapacaksınız?

    çok mu sinirlendin bi çenen düşmüş notu: bıktım yeminle.
  • tek değil de çocuk olduktan sonra belli bir süre öncelik verilmelidir ki bu amca da bunu diyor. linç edelim ok de önce haklı olalım.

    yengem kadın doğum uzmanı iki çocuğu var ve her ikisinde de belli bir yaşa kadar izin aldı işinden.

    çocuğun anne ile ilişkisi, beraber büyümesi çok önemli, o bağ başka bir bağ.

    çocuk büyüdükten sonra, diğer kariyerlere devam etsin tabi. etmeli.
  • ''annelik kariyerinin üzerinde başka bir kariyeri asla merkeze almamalılar'' demiş bakan. ''kadının tek kariyeri annelik olmalı'' dememiş. işte saptırılarak açılan bir başlık, konuyu en güzel böyle manipüle ederdi zaten.

    kesinlikle katılıyorum bakanın söylediğine hem de bir bayan olarak.
    etrafımdaki çalışan annelerin hepsi buna çok güzel örnek. annelik en önemli kariyer olmalı. annenin çalışma yaşamı bebeği hiçe sayacak kadar yoğun olmamalı. kadın isterse çalışsın kimse engel olmasın ama çalışmayı kafasına takıp çocuklarını ihmal ettikten sonra elde edeceği kariyerin hiçbir önemi yok. ruhen, bedenen, ahlaken sağlıklı çocuklar topluma kazandırılmadıkça pabucumun kariyeri olur annenin yaptığı.
  • doğurabilseler onu da elimizden alırlar. zaten kadın ne ki seks objesi(daha iyisini bulana kadar) olmaktan başka?
    annelik bile fazla hatta :/
  • bir erkek olarak iki sorum var bu demeci veren bakanımıza..

    anneliğin bir kariyer olduğunu kim nerde söyledi, gerçek kastınız kadınlar çalışma hayatından çıksın evinde otursunlar mıdır?

    sümeyye'nin de yüzüne söyleyebilir misiniz bu dediğinizi.. madem dediğinize bu kadar inanıyorsunuz, ona da başka kariyerler düşünmeyin önce anne olun vs diyebilir misiniz?

    teşekkürler
  • hayatı bilip, tanımak ve anlamak için iş hayatı da gereklidir. sosyalleşmeleri ve hobileri günlere gitmekten ve aptalca yerli dizileri izlemekten ibaret olan cahil ev kadınlarının çocuklarına verecekleri sınırlıdır. elbette kendisini geliştiren, eksik yanlarının farkındaki bazı insanları tenzih ederim. kadın veya erkek olsun farketmez..
  • gayette haklı bir söz. dışarıda milyon insan var sapıtan. bu sapıtanların %90 ı ailede eğitim almamış , ailesinin ilgilenmediği insanlar. bir anne çocuk yapacaksa karar vermişse biraz da fedakar olmalı. yok öyle salmak çocukları. bir anne dünyaya getirdiği çocuğu vatana millete hayırlı , ailesine hayırlı bir çocuk yetiştiremedikten sonra hangi kariyeri yaparsa yapsın hiç bir önemi yoktur.
hesabın var mı? giriş yap