• doktorun, polisin, mimarın, mühendisin, çöpçünün piknikte rakı içmesi kadar doğaldır.
    bahsedilen organizasyon bir okul pikniği veya gezisi değilse isterse içip kusabilir de..
    sana da bok yemek düşer arkadaşım..
  • haberin lisede ahlaksızlık olarak yazılması ise daha da ilginç. birincisi rakı içmek ahlaksızlık değildir, ikincisi bu adamlar okulda rakı içmiyorlar, piknikte içiyorlar. üçüncüsü kimin ne içtiği kimseyi ilgilendirmez. ahlaksızlık deyince sanarsın ki müdür odasında öğrencileri toplayıp orgy yapmış adamlar! size ne kardeşim? milletin yaşam tercihine, özgürlüğüne zevkine ne karışıyorsunuz? adam öğretmen oldu diye iki kadeh içki de mi içmeyecek dostlarıyla? siz kimsiniz allseniz? kaç yaşındasınız?

    not: ağzına alkol sürmemiş bir öğretmenim.
  • inceleme, bir gazetede çıkan "lisede ahlaksızlık!" başlıklı haberden sonra başlamış.
    gazeteyi tahmin etmek zor olmasa gerek.
    http://www.habervaktim.com/…lisede_ahlaksizlik.html
    evet.
  • muhtemelen soruşturma sonucunda bir şey çıkmayacaktır ama muhakkak ki öğretmenler dava açmalı ve gerekeni yapmalıdır.

    bir insanın özel hayatı onu ilgilendirir. elbette ki öğretmenlerin belli kurallara göre yaşaması gerekmektedir ama rakı içmek? ı-ıh ailecek pikniğe gidip rakı içmek onlardan biri değil.

    ben bu milli eğitimi hiç anlamıyorum. ilkokul öğretmenimiz bizi döverdi. bunun üzerine ben de ilkokul öğretmenimi bir köşe yazarına şikayet ettim ve bir ay gibi kısa bir sürede gazetede çıktı bu olay. sonra ne oldu biliyor musunuz?

    ifadem alındı, öğretmenin ifadesi alındı, sınıftan bir kaç kişinin ifadesi alındı ve dosya kapandı. halbuki adam gerçekten de dövüyordu yahu. milli eğitime anlatamadık işte.
  • normal durumdur.
    mesai saatleri içerisinde öğrencilere örnek olması gereken öğretmenlerin tamamen kendi aralarında ve mesai saatleri dışında ailece yaptıkları bir piknikte alkol almaları gayet normaldir.
    ha öğrenci illa "baane baane ben facebookta gördüğümü örnek alacam baane" derse o zaman (öğretmenin facebook hesabında öğrencilerinin olması ayrı bir saçmalık ya neyse) "la bi sigtir git" denmesi caizdir.
  • benim mezun olduğum, dört yıl bana ev olmuş lisemde; her biri birer baba edasıyla öğrencisine yaklaşan, öğretmenden önce "adam" olan adamlara yapılan aşağılık saldırının bir sonucudur sadece.

    verilen isimler ve yüzler her ne kadar sansürlenmiş olsa da, kişileri yakından tanıyanlar gayet iyi bilirler orada bulunan ya da bulunabilecek insanları. en azından sözlükte bilen biri olarak yazıyorum. bu liselerin genel anadolu lisesi yapılma çabalarının sonucu olarak, antalya lisesi de 2005 yılında anadolu lisesi oldu. biz 2010 mezunları, 2006 döneminde girmiştik. girdiğimiz dönemde, topluca öğretmen kadrosu değişmiş, eski hocalardan çok azı kalmış ve gelen yeni jenerasyon öğretmenlerin tamamı mutlulukla belirtmeliyim ki; ata'sının ilkelerine sonuna kadar bağlı insanlardı. o insanlarla beraber büyüdük biz resmen. şimdi hepsinin çocukları, aileleri var. doğruyu öğretmekten ve insan gibi çalışmaktan başka tek suçları "antalya lisesi öğretmeni" olmaları...

    içlerinden birisini abim gibi severim, hala telefonlaşırız sürekli. halı saha maçında birisinin kaburgasını kırmışlığım var. bir sene boyunca sırf cemil meriç için bir tanesinin kafasının etini istisnasız her sabah yemişliğim var.

    öğrencisi için her şeyi yapabilecek bu adamlara da ancak bu tür bir muamele reva görülebilirdi. bu saldırı kampanyası sürdürülecek olursa, bilsinler ki antalya lisesi mezunları ve öğrencileri de boş durmayacaklardır bu aşağılık karalama ve yıldırma kampanyasına karşı. asırlık çınarı bu şekilde karalayamaz, bu kılıfa sokamazsınız.

    ayrıca belirteyim, bu adamlar yaklaşık 10-15 tanesi; şu an bir aile gibidir. çocuklardan önce halı sahada yenemedikleri takım yoktu. çoluk çocuğa karıştılar; bu sefer de topluca aile buluşmalarına başladılar. demem o ki; yılmaz adamlar bunlar. gidin başka okula saldırın. zira bizim okuldan size pek ekmek çıkmayacak.*
  • fotoğraf belli ki piknik alanında çekilmiş. bu fotoğrafa bakıp hala bunun okulda çekilmiş olacağını düşünenler bir daha düşünsün. etrafta öğrenci filan da görünmüyor. öğrenciler ile gidilmiş bir okul pikniği olsaydı elbette öğretmenlerin böyle bir durumda içki içmesi etik olmazdı. eğer kendi aralarında bir organizasyon ise bunu tartışmak bile abestir. utançtır. haberi dikkatle okursanız yazın aileleriyle gittikleri bir piknikten bahsediliyor.

    bu tür bir haber yapılır soruşturma açılır. suç tespit edilemez.

    esas önemli olan bundan sonra olacaklar. bu haberi okuyan öğretmenler hatta memurlar bundan sonra oto sansür mekanizmasıyla içkilerini gizli saklı içeceklerdir.

    zaten en baştan bu haberleri yapanların amacı da bu oto sansür mekanizmasını yerleştirmek.
  • bu tür haberleri okudukça "biz içiyoruz bunların kafası güzelleşiyor" şeklindeki dahiyane teorim güçleniyor.

    insanın mesleği ne olursa olsun, toplanıp pikniğe gidip içmek suç mu? bir de durumu ciddi ciddi tahlil edip haklılamaya çalışanlar var. neyin kafası bu arkadaşım? asıl siz ne içiyorsanız aynısından ben de istiyorum.
  • afiyet olsun denir buna. neyin peşindeler anlamadım.
    (bkz: rakı içerken yılan bile dokunmaz)
  • piknik okulun bahçesinde değilse, piknik okul veya sınıf pikniği değilse normaldir. buna soruşturma açmak ancak 3. dünya ülkelerinde görülür. soruşturma sonucunda bir şey çıkmasa bile korku yaymak açısından amacına ulaşmış olacaktır.
    korku ve baskının her gün artması, insanların özel yaşamlarına kadar müdahale edilmesi gelecek için endişe verici. haberi yapanların cezasız kalacak olmasıysa ayrıca korkunç.
hesabın var mı? giriş yap