• türk dizi tarihinde daha büyük bir s*ç*ş olmamıştır eminim. adınızı altın harflerle tarihe yazdırdınız. tebrikler!

    oysa ki ben buralara bambaşka şeyler yazmaya hazırlanıyordum. şu an inanamıyorum. gerçekten inanamıyorum.

    onca yıl sonra ilk kez hayranı olduğum demet akbağ başta olmak üzere sevdiğim pek çok oyuncunun bir arada olduğu, çıkış noktasını da gayet başarılı bulduğum bir diziydi sandık kokusu. çünkü 90'lı yıllardan alışkın olduğumuz o sıcak ortamları, şişirme aksiyonun olmadığı sade yaşamları, derinliği olan ve dönüşebilen ve de en önemlisi iletişim kurabilen karakterlerin olduğu yapımlara hasret kaldık.

    tam böyle bir şey bulduk derken yazıklar olsun. bitmedi gitti mafya sevdanız, arabesk aşkınız, aksiyonunuz, kötülüğünüz. yeter artık gerçekten yeter.

    kendine uyanan, hayatının iplerini eline almaya çalışan, kendini gerçekleştirmeye çabalayan güçlü bir kadın karakter yarattınız. etrafını da güçlü kadınlarla çevrelediniz ama hikaye elinizde kaldı. hikayedeki kötüler günden güne güçleniyor ve yine iyilerin acılar içinde kıvrandığı bir gerçekliğe sürükleniyoruz. çatışmanızı, reytinginizi sevsinler.

    ama yok, izleyici düşündüğünüz kadar gerizekalı değil. sevdiği oyuncuların hatırına izlenir devri sona erdi. sen izleyiciyi bir çırpıda harcadın izleyici de seni harcar arkadaş.

    hoşça kal sandık kokusu. keşke hoşça kalabilseydin. elveda.
  • atilla'nın yardımcılarından birinin görev icabı kitap okumaya başlayıp kitap okumayı çok sevmesi ne kadar tatlı bir detay. başka bir fırsatı olsa bambaşka bir hayatı olurmuş belki de ...
  • politik doğruculuk birisi olsa o karsu olurdu gibime geliyor. öncelikle annene kızıp 19 yaşında malın tekiyle gidip evleniyorsun, sonra adam istemediği halde “ben bu dünyaya anne olmaya gelmişim diyerek”* 3 tane çocuk yapıyorsun, o zenginliğin içinde çalışmak vs nedir aklına gelmiyor ama çocuklarla da baş edemiyorsun. neyse kocan aldatıyor seni evden giden sen oluyorsun, ulan adamı kovsana! altı boş bir gururla para da istemiyorsun, sürünüyorsun, annenin düzeninin içine ediyorsun, kadın bir şey dediğinde lafı ağzına tıkıp bir de ona vicdan yaptıracak şeyler söylüyorsun. hep bi ben ayaklarımın üstünde duracağım diyorsun ama herkese de yük oluyorsun. bir de annene benim kızım çocuk diyorsun ama kızın ergenliğini yok sayıp olgunluk bekliyorsun. kısaca, mantığını kullanamayan insan anne olmasın ya.
    not: metin akdülger seni yalarım.
  • ah be karsu'cum. dolaptan bir hesap açsan ayağındaki golden goose'lari, kolundaki bottega'yı satsan en az 3 ay çalışmazdın ama yine de sen bilirsin tabi.
  • aldatıldığına dair kanıt topla,eşşek kadar kızına gerçekleri anlat,adamın da donuna kadar al.
    halk bunu bekliyor senden karsu.
    mıy mıy ağlayıp mafyadan bozma yazarın seni kurtarmasını değil. kendini kurtar kızım.
  • demet akbağ bu dizide öyle filiz ki , filiz sanki demet akbağ'a benzeyen bir kadın, cennet sitesinde mütevazı hayatını sürdürüyordu ve bir gün kendisini konu alan bir dizide rol aldı, ayakta alkışlanacak öyle üstün bir performans.
    onunla beraber ağlayıp beraber gülüyor tüm duyguları beraber yaşıyoruz.

    tebrikler filiz akbağ.
  • uzun zamandır hasret kaldığımız keyifli, samimi, kimi zaman güldüren, kimi zaman ağlatan, kimi zaman da kızdıran tıpkı hayatın doğal akışına uygun sıcacık dizimize kavuştuk nihayet. yapımcıların senaristlerin, oyuncuların emeklerine sağlık teşekkürler.. konuşmaktan, meramını anlatmaktan uzak, sürekli entrika peşinde koşturan yapmacık karakterlerden gına gelmişti. çok iyi geldiniz iyi ki geldiniz. küçük denizle atillanın göz kırpmalı arkadaşlıkları, filiz'in doğal ve nüktedan kişiliği, ablasıyla diyalogları, çocukların çocuk gibi olmaları, hayata yeniden tutunmaya çalışan karsu, büyük hatasıyla ırmak, odun kafalı reha., reha'nın kız kardeşi . hepsi hepsi bütün karakterler harika iş çıkarıyorlar.

    bu bölümde şeye takıldım yalnızca. boşanma işi çok hızlı oldu sanki. reha adana'nın sayılı zenginlerinden değil miydi? nasıl sıfır nafakayla çıkar ki bu işin içinden. sembolik de olsa çocuklar için bir nafaka bağlanması gerekirdi diye düşünüyorum. 3 çocuğun bütün masraflarını anneye bırakmak pek bu işlerin tabiatına uygun gelmedi..
  • - tılsım gibi kızım olur diye anne olmak istemiyorum. sevimsiz.

    - karsu, son yılların en mal karakterisin. kızına babasının aldattığını söylememen iyi bir anne olduğunu değil, geri zekalı olduğunu gösterir.

    - reha, erkekliğine s.çayım. karsu da bundan 1 değil, 2 değil, 3 çocuk yapmış yaa.*

    - ırmak, yüzsüzlükte bir dünya markasısın.

    - deniz, senin ağzını burnunu yerim.*

    atilla, deniz ve filiz karakterleri için ara ara baktığım dizi. fena değil ama, gideri var.

    edit: atilla'ya salak, sümsük demeyin yahu ben kırılıyorum. kıvırcık saçlarına hayran olduğum, canım canım.

    editt: tılsım'ı aldırın, geç meç değil. sinsi velet seni, babasının kızı. ıyk!
  • karsu bu herifle neden evlenmiş, hadi evlenmiş de neden çocuk doğurmuş, hadi çocuk doğurmuş da neden 3 tane doğurmuş bir türlü herhangi bir mantığa oturmuyor. ayrıca karsu'nun kocası seni bi skerim, bi skerim...
  • bir kadın neden çalışmalı, ekonomik özgürlüğünü eline almalı, koca parasına muhtaç olmamalı, neden şu devirde 3 çocuk yapmamalı temalı dizi.
hesabın var mı? giriş yap