• 1979'da ilk star wars filminin gösterime girmesini beklerken ne kadar heyecanlı idiysem şimdi de o kadar heyecanlıyım. film nasıl çıkarsa çıksın şu heyecanı yaşamaya değecek.

    edit: arkadaşlar, mesajlardan anladığım kadarıyla bir kısmınız 70'leri taş devri filan sanıyor. tabii ki böyle önemli filmlerin haberi çok önceden yayılıyordu. hele o zamanlar filmlerin türkiye'de genellikle 2 sene gecikmeyle gösterime girdiği düşünülürse önceden bilmemiz kadar normal bir şey yok. ayrıca amca babanızdır.
  • şimdiden heyecan yaratmayı başaran sw filmi. zenci stormtrooper'la toplumun her kesimine hitap edecek gibi gözüküyor.

    (bkz: may the force be with you motherfucker)
  • sadece "luke kaybolmuş, prenses haritanın peşinde"den ibaret olabilecek girizgahı star wars tarihinin en uzun jenerik yazısıyla yazmalarından "i have a bad feeling about this" hissini geçiren ve artılarına rağmen "lucas'a haksızlık etmişiz" dedirterek biten film...

    --- spoiler ---

    tekrar uyarıyorum

    --- ağır spoiler ---

    filmin artıları çok ve artılarla başlıyor. et'yi çağrıştıran açılış kadrajı, finn'in öyküsü, onun işlenişi, ilerleyişi, kan iziyle ayırt ettiğimiz stormtrooper'ın ikilemi falan harika. "en iyi star wars filmi geliyor" dedirtiyor resmen...

    ama hemen sonra "o öyle olmaz" dedirten sahneler geliyor.

    daha filmin başında, bu filmin darth vader'ı olan kylo ren ile pilot poe dalga geçiyor. "ne diyon maske var anlamıyorum" diye maytap geçiyor. yetmiyor, "önce sen mi konuşçan ben mi" diyor. ben şimdi bu diyalogdan sonra kylo ren'i nasıl tedirgin edici bi karakter olarak kodlandırayım? bu senaryoyu kimse okumadı mı? biri de demedi mi bu ne hacit diye?

    "o öyle olmaz"lara devam edelim...

    filmin en büyük artılarından daisy ridley'nin oynadığı rey çöpleri falan toplarken, sırtını at-at enkazına dayamış yemek yiyor. robot sesleri duyuyor. bakıyor, dev bi ata binmiş, kocaman, habis bi tip bb-8'e ağ atmış yakalamış androidi götürecek. robotun o gezegende ne kadar değerli olduğu birkaç sahne sonra belli. e onu yakalayan tipin de işi belli ki hurdacılık. rey "bırak" dedi diye niye bırakıyor arkadaş?

    "o öyle olmaz"lar bitmiyor. rey ile finn kaçarken "aa hadi şu gemiye binelim" diyorlar, galaksinin en tanınmış gemisi, çok para eden millenium falcon'un kapıları açık onları bekliyor. o gezegende çöpçü olarak yaşayan rey, falcon'u birkaç bindirmeden sonra han solo'dan iyi kullanıyor, tie-fighter'lara kök söktürüyor... tekrarlıyorum, biri de şu senaryoyu okuyup "hacı bu ne" demedi mi? lawrence kasdan gibi bi tecrübe nasıl bu ve benzer inandırıcılık yoksunu hikaye akışına izin verdi? jj abrams mı, yoksa küçük günışığım senaristi mi yazdı bunları? nasıl oldu da oldu?

    "o öyle olmaz"ların yanı sıra filmde o kadar "çalışmayan diyalog" / "çalışmayan espri" var ki, o kadar olur... "bunu niye dedi", "bunun neresi komik?", "şu diyalog olmasa film hiçbir şey kaybetmez" dediğimiz şeyleri çıkartın en az 30 dakika kısa olur film.

    mesela, rey'e abayı yakan, first order'a ihanet ederek gidecek yeri kalmayan finn tam da efsanevi han solo'yla tanışmış ve rey'le yakınlaşmışken durduk yere (büyük harfle yazasım geldi bunu!) "yok ben vazgeçtim hadi size goodbye" diyor? bu filme ne katıyor? bu bloku çıkar ne kaybederiz?

    millenium falcon'un çekildiği hangar gibi yerde olanlar neydi öyle?

    gelelim voldemort'a... yani supreme leader snoke'a... ya da gelmeyelim ya. bu mu özenle sakladığınız büyük sith lordu? star wars evreninden geçen kötüleri düşünün. darth sidious, darth maul, count dooku hatta ve hatta general grievous... tipi geçtim, o manasız replikler, bi sonucu olmayan eksik kopuk diyaloglar ne?

    bu eksik kopuk diyalog meselesi film boyunca mevcut aslında. bu nedenle fragmanı yapan elemanı takdir ettim. gerçekten zorlanmış olmalı ama başarmış. dikkat ettiniz mi fragmanda peş peşe söylenen tek bir laf öbeği filmde yok. fragmancı eleman ordan burdan çekerek mantıklı bütünler elde etmeye çalışmış. başarmış da.

    maalesef bunu söylemek gerek: force awakens, fragmanı filmden daha iyi olan filmlere eklenmiştir...

    "o öyle olmaz"lara devam edelim...

    han solo - kylo ren karşılaşması. abi tamam güzel damar yakalamışsın. orijinal üçlemedeki baba - oğul çatışmasını bambaşka ve ters köşe şekilde, gayet travmatik bir versiyonuyla kurmuşsun. ama bunu nasıl işledin? "ışın kılıcımı tutar mısın babacım"... oldu. gerçekten mi lawrence kasdan? han solo'yu öldürme demiyorum, kimse kutsal değil ama öldüreceksen karakteri, seyirciyi, akışı buna hazırlaman gerekir. yok ki? güç uyanıyor'da dramaturji mışıl mışıl uyuyor, hatta ölmüş.

    hadi solo'yu öldürdün... bunun sonra bahsi geçmez mi?..

    özetleyeyim mi? force awakens "wanne be" star wars olmuş. o kadar "star wars" olmaya çalışmış ki, "a new hope"un klonu çıkmış ortaya. robotla taşınan değerli bir bilgi, o robot jedi adayı birini bulur, millenium falcon ile bu bilgi asilere ulaşacakken falcon'u daha büyük gemi esir alır, geminin altına saklanıp solucanımsı bi yaratıkla boğuştuktan sonra büyük gemiden kaçarlar, mesaj asilere ulaştırılır, asiler ölüm yıldızını yakın gezegenden uzatılan kalkanı keserek (kalkan kısmı da return of the jedi) patlatır. bu sırada da ikinci kötü adam (yani darth vader - kylo ren) doğal şartlarla uzaklaşır. gerçekten pes! bu kadar mı aynı şablon olur?!

    hayır şablonu bari doğru uygula. yabancı klipleri kare kare taklit eden türkücüler bile daha tutarlı senin yanında jj abrams. birbirinden dikkat çekici tipleri first order üssüne sokuyorsun, ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyorlar. rahat rahat fragmanlarda falan "offf ne biçim tip" dedirttiğin stormtrooper kaptanını esir tutuyorlar. şaka mı? "a new hope"ta obi wan gibi bi jedi tecrübesi "ölüm yıldızı"nda dolaşırken tırsarsın, ha yakalandı ha yakalanacak olursun. bi kere dediniz mi böyle bi şeyi o sahneleri izlerken? çocuk filmindeymişçesine dolanıyorlar koridorlarda. bi ara rey bi çekmeceye giriyor, o ne alaka? off gerçekten kafayı yiyeceğim.

    gelelim genişletilmiş evren dahil hiçbir star wars öyküsünde rastlamadığımız ölçüde çöp toplayıcısı rey'in tüm üstün yeteneklere sahip oluşuna... rey'in millenium falcon'u ezbere bilmesi, dev nişancı olması, kylo ren'in gücüne direnip tam tersi ona üstün çıkması hadi eyvallah. (luke'un kızı herhalde, en güçlü teori) kylo ren, rey'i ağaca fırlatıyor da niye aynısını finn'e yapamıyor, onu da fırlatsın, onu da kitlesin olduğu yerde. tamam sahne icabı rey ile finn'i tek bırakacaksın, bunun için rey'i biraz pasifize etmen lazım, üç tane senaristsin, bunu mantıklı ve inandırıcı yapmak o kadar zor mu?

    rey'in güç'e gelmesi falan o komediyi de yazmıyorum hadi...

    gelelim finale. bir asırdır falan asiler tarafından aranan, "son jedi" denen luke skywalker'ın yeri tespit edilir. luke'a kim gider sizce? ikiz kardeşi prenses leia mı? yo. en iyilerden kurulu bir asi birliği mi? yo. birliğe yeni katılan bi ergen kız ve hayat arkadaşını yeni kaybetmiş bir wookie. neden? rey, luke'un kızı olduğu (teori hala) için değil. rey'i çok sevdiler, luke onun eğitimini tamamlar diye de değil. nedeni şu: jj abrams luke ile rey'in tepede birbirlerine baktıkları o kareyi sevdi de onun için!

    filmin en büyük problemi de bu. olayların karakterler ve şartlar gereği öyle gelişmesi gerektiği için değil sadece perdede güzel göründüğü için, cool olduğu için o şekilde ilerlemesi... bu yüzden her şey "wanne be". abi her şeyi geçtim, john williams bile bu wanne be'likten nasibini almış. ilk defa sıradan bi star wars score'u dinledik, sanki john williams yapmamıiş gibi... çok garip.

    aklıma geldikçe deliriyorum. luke'un başı dertteyken han solo'yu ne zaman çekingen gördük?! yeniyetme finn mi ikna edecek han solo'yu? bu han solo değil mi empire strikes back'te "efendim dışarısı çok soğuk iki dakkada ölürsünüz" diye uyaran kişiye "then see you in hell" diyen. han solo - luke dostluğu böyledir çünkü. bu dostluğu nasıl eğip bükersin jj?

    film boyunca bir derinlik, bir karakter, nefret ettiğimiz o prequellerde bile olan siyasi temel, insani değer, şöyle güzel light shakespeare'yen bi replik arıyoruz... nerede? çok çok az.

    en dandik phantom menace'ta bile bazı replikler efsanedir. adını unuttuğum naboo yöneticisi "a communications disruption could mean only one thing, invasion" der. vasat repliklerden biridir ama aklında yer eder.

    ha filmin sinematografisi karşısında şapkamı çıkarıyorum. jj öyküyü inandırıcı bir şekilde anlatmakta zorlanmış ama çok iyi çekmiş. stormtrooper çatışmaları falan ilk defa gerçekçi. açılış karesi dahil mükemmel kadrajlar var. maketler, kuklalar muhteşem. belki de atmosfer ve sinematografi olarak orijinal üçlemeye en yakın film bu. aynı sinematografik anlayışla prequeller birkaç senaryo düzeltmesi ile efsanevi olabilirdi.

    filmde elbette güzel atraksiyonlar var. finn'in çıkış öyküsü güzel. rey çok güzel (mükemmel cast). efsanevi üçlüyü perdede görmek harika hisler. bb-8 dahiyane bi tasarım (hani dişiydi? "he" diye bahsediyorlar). finn ve rey'in hikayesi güzel gelişiyor. "niye elimi tutuyorsun" güzel... bekçilik yapan stormtrooper'a jedi trick denemesi harika... gündüz gözüyle x-fighter - tie fighter it dalaşları izlemek de bir nerdgasm sebebiydi, doğruya doğru. falcon'da hologram oyununun çıkması da güzel nostalji oldu. böyle anları yadsımıyorum.

    ama bu büyülü anları zedeleyen eksiler çok...

    sonuç olarak tamam lucas'a kızgınız. yoda'yı uçuşkan saçma bi tipe çevirdi, jar jar felaketine imza attı, yeşil perdeye ve cgi'a aşırı güvendi, noooooo falan. ama kendisine bazı mühim konularda, mesela mitolojik, siyasi, insani temel ve sahici bir öykü kurma konularında çok haksızlık etmişiz.

    yine de devam filmlerinden ümitli miyiz? elbette. jedi iyimserliği bunu gerektirir.

    --- spoiler ---

    ikinci defa izleyip sakinleştikten sonra (halen daha argümanlarımın arkasında dursam da) yazdığım bir yazı için:
    http://www.artfulliving.com.tr/…irginlik-var-i-4588
  • --- spoiler ---

    han solo'nun öldüğü sahnede sinemada birinin ayağa kalkıp orospu çocuğu diye bağırdığı, ardından izleyicilerin bağıran arkadaşı alkışladığı film olmuştur

    --- spoiler ---
  • imdb puanı 7.5 civarı olması gereken filmdir,

    herkes sıkı tutunsun bombalamaya başlıyorum

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    1- bu patlayan üçüncü deathstar ve üçü de aynı şekilde patlatılıyor artık bu amına koduğumun gemisinin tasarımını bir değiştirin dimi?
    2- finn amına koduğumun tesisatçısı sen deathstar'ın zayıf noktasını nereden biliyorsun, o battlestation da milyon tane stormtrooper var bu zayıf noktayı sizin gemide kaç kişi biliyor 100.000 falan mı?
    3- koskoca imparatorluk gemisinden çük kadar tie fighter'la nasıl kaçıyorsunuz bu geminin tractor beam'i meme mi yaptı?
    4- tekrar geldim sana amk oğlu finn, ulan sen kim köpeksin, stormtrooper elindeki sopayla seni yere seriyor götünü han solo kurtarıyor, 30 dk sonra kylo ren'i yaralıyorsun.
    5- kylo ren force ile bağlantısı senden güçlü hatunu force push ile ağaca yapıştırabiliyorsun da, sonra ne bok yemeye finn ile duelloya giriyorsun sana dark side öğreten hocayı sikeyim.
    6- koduğumun senaristleri jedi ve sithler duello yaparken force kullanarak geleceği görürler, bu yüzden adam ışın kılıcı ile sırtını kapattığında sırtına darbe alır, yani force sensetive olmayan birisi ile olan birisinin kapışması iki saniye sürer, normalde olması gereken finn'in ortadan kesilmesidir, babasının içinde ışın kılıcı açan adam finn yere düşünce öldürücü darbeyi indirmiyor, light side değil anam bu dark side, sithler yere düşene mutlaka birşey sokar bunlara liselerinde zayıfa acımamayı öğretirler.
    7- ren şovalyeleri diyorsunuz snoke diyorsunuz aga bu adamlar kimdir?, baştaki akan yazılarda bir bok yazılmamış neler neler dönmüş kimsenin hiçbirşey den haberi yok.
    8- diyelim ki snoke darth plagueis çok güzel de aga luke skywalker + darth plagueis tarafından eğitilen bir sith nasıl bu kadar mal olabilir?.
    9- aga o boyuttaki deathstar yapılırken düşmanları bunlar bize sıkmasın demedi mi? alderaan patlatılalı kaç yıl oldu da unuttunuz? ulan bu star wars evrenindekiler bizim milletimizdende unutkan herhalde yoksa cumhuriyet nasıl izin versin bu deathstar'ın yapımına, 3-5 tane gezegeni aynı anda yokediyorlar ulan kimse doğru düzgün tepki vermiyor, han solo ölüyor leia'nın yanından chewie dümdüz yürüyüp gidiyor duygu nerede orospu çocukları.
    10- güzel abicim ablacım, coruscant'ta başkentin göbeğinde bir jedi tapınağı vardı, orjinal hikayeden 1000 yıl önce de o oradaydı kotor'cular bilir, savaş çıktığında bu adamlar en üst düzey general rütbeleriyle savaşa katılırdı. ulan kaç sene geçti de unuttunuz jediları sithleri.
    11- finn in üstü olan kadın stormtrooper merak etme sıra sana geldi şimdi, ulan adamlar kalkanı indir diyor koca gezegenin kalkanını 3 tane düğmeye basıp indiriyorsun ulan bu gemide bir tane delikanlı komutan yokmu? indirmiyorum ulan öldürün diyecek kimse yokmu, bu kalkanın düğmesine bir kişi okey deyince kalkanlar hemen iniyor mu? valla içerideki sistemin mantığı buysa bütün gemiyi patlatacak kırmızı bir düğmede mutlaka vardır, bugs bunny den alışkınız zaten a.q gidin ona basın o kadar saldırı yapmaya ne gerek var.
    12- gülüm rey, kızım rey, lana del rey, kızım sen mind trick'i ne ara öğrendin? hadi öğrenmeyi geçtim bir varlığın zihnini force kullanarak manipule edebileceğini nereden biliyorsun?, 3 gün önce at hırsızı gibi takılıyordun karın tokluğuna uzay gemilerinden parça yürütüp satıyordun, milletin götündeki kıllar kadayıf oluyor bir mind trick öğrenene kadar seni bıraksak force lightning atacan.
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---

    son mesajım senaristlere.
    https://www.youtube.com/watch?v=xd2jwq6sokk

    edit: 2 madde daha eklendi çok doluyum a.q
  • başındaki açıklamaları yeterli bulmadığım film, amme hizmeti olarak daha açıklayıcı metin yazdım, yukarı doğru kaydırarak okurken müziği mırıldanın

    --- spoiler ---

    anakin'in hayatını verip de dengeye ulaştırdığı force'u hayırsız oğlu luke kurcalayıp bozmuştur. dengesi bozulan force'u tamir etmekle uğraşacağına da gidip bir sahil kasabasına yerleşmiş, kendini rakıya vermiş, telefonu kapattırmış, eşle dostla selamı sabahı kesmiştir.

    force'da dengesizlik oluşunca sadece eski jedi'lar değil sith lordları da ölümden görüntü olarak geri gelmeye başlarlar. böyle geri dönen jar jar'ın gaza getirmesiyle empire ocakları olarak da bilinen first order kurulur. imparatorluğu geri getirme amacını taşıyan bu örgüt, halktan da belirli bir destek görmeye başlar. nitekim cumhuriyet galaksiyi pek de iyi yönetememektedir, bir çok gezegende 'palpatine iyi adamdı, adam sithiyordu ama çalışıyordu' denmektedir.

    first order'a karşı direnişin başında da anakin'in kızı leia vardır. bu ablamız direniş halayından aldığı keyifi başka hiç bir şeyden alamadığından olacak, neye karşı direndiği belli olmadığı zamanlarda bile direnişin içinde olmuş, bildiri dağıtmış, oturma eylemi yapmıştır. first order kuvvetlenip de iş sıkıya binince ise 'ben mi bozdum ulan force'u!' diyip abisi luke'u aramaya başlar. artık kadayıf haline geldiği için de bu arama işini kendi yapmaz, 'jedinin iyisi çölde yetişir' diyerek en yakın çöl gezegenine adam gönderir.

    leia ile han'ın evliliği de kapitalizm-sosyalizm tartışması nedeniyle çökmüş, geride anne babasına gıcık, dayısına dayılanan, tanımadığı dedesine özenen bir ergen irisi bırakmıştır.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    kylo ren'in dark side'a gecmesinin en mantikli nedeni yakisikli baba ve guzel anneden cirkin cem davran tipiyle cikmis olmasi olan filmdir.
    --- spoiler ---
  • yaşı 35 üstü olup şu yeni trailerın en sonunda han solo ve chewie yi gördüğünde sanki çok eski bir dostu görmüş gibi hissetmeyen var mıdır acaba.. hani gidip sarılasım geldi yemin ederim..

    duygulandım lan.. çocukluğum filan vay anasını
  • tam bir gorsel solen olmasina karsin senaryo olarak ciddi ciddi sinifta kalmis film...

    filme detayli bir bicimde deginmeden once durduk yere mantar gibi biten star wars fanleri ile ilgili birkac paragraf acmak lazim... ben 34 yasindayim... star wars'u ilk seyrettigimde ya ilkokula baslamak uzereydim ya da yeni baslamistim... muhtemelen trt'de seyretmistim... zaten bir karis havada olan cocuk aklimiz hepten ucmustu... ardindan, o devirde her mahallade bulunan videoculardan birkac defa kasetleri kiralanmisti... sonra aile bakti ki boyle olmayacak, bir sonraki tv gosteriminde bos betamax kasede cekmislerdi... boyle defalarca daha seyrettik... (ya, imkanlar oyleydi o zamanlar, hatta oyuncak olarak da sunlarla buyuduk) orjinal ucleme, evet, zamaninin cok otesinde gorsellige sahipti belki ama hicbir zaman gorselligiyle on plana cikan bir yapim olmamisti... jedi sovalyelerinin ve karanlik tarafin gizemi, onlara bu gizemi veren gucun kullanimi, iyi ile kotu arasindaki mucadelenin islenisiydi asil etkileyici olan...

    derken 1990'larin sonunda star wars ile ilgili ilk sacma adim atildi... bu uclemede sanki cok buyuk yetersizlikler varmis gibi filmlere gidip tek tek makyaj yaptilar... bir suru gereksiz efekt ve goruntu ekleyip ortaya bir corba cikardilar... yetmezmis gibi orjinal goruntuleri de neredeyse tamamen piyasadan sildiler... bugun asil yapimlari izlemek isteseniz legal olarak temin edemiyorsunuz bildigim kadariyla... anca torrent sitelerinden "original unaltered trilogy" diye ararsaniz bulabilirsiniz... butun degisiklikleri gectim de, ben episode vi'in sonunda sebastian shaw yerine hayden christensen'i gorunce ne kadar uzulmustum anlatamam... bize dupeduz anakin'in karanliktan arindiktan sonraki halini degil de bizzat o karanliga daldigi zamanki halini sunmuslardi cunku...

    prequel trilogy de aslinda tepeden tirnaga cok kuvvetli sayilmazdi... episode iii cok cok iyiydi, taslar yerine guzel oturtulmustu... ancak episode i ve ii'de cok gereksizce uzatilan yerler vardi... bir de bazi yerlerde de cok zorlama efektler vardi, animasyon film gibi duruyordu... ancak episode i ve ii'yi her turlu kurtaracak cok muazzam karakterler de bulmuslardi... qui-gon, darth maul, count dooku gibi... ve tabii en onemlisi senaryoda guzel bir butunluk saglanmisti... dolayisiyla prequel trilogy de "star wars" adini tasimayi hak ediyordu... ancak isin kotusu, bu dalgayla birlikte filmlerde gorsellik cok daha fazla on plana cikmisti... bircok yeni yetme de bu nedenle star wars'u bilgisayar oyunu tarzi bir film gibi belledi... onlar icin filmin esprisi bol patlamali x-wing vs tie-fighter kovalamacalari, isin kilici duellolari falandi... zaten zurnanin zirt dedigi yer de burasi... belli ki disney de bu durumun farkina varmis, had safhada kapitalist bir mecra olduklari icin de kar maksimizasyonunu saglayabilme adina filmlerde artik bir tek bu gorsel efektlere abanmayi tercih etmisler... tabii bunun uzerine o kadar egilmisler ki senaryo arada kaynamis gitmis...

    evet, simdi geliyoruz the force awakens'daki falsolara, tabii bundan sonrasi baya bir spoiler icerir, okuyacaklar ona gore okusunlar...

    --- spoiler ---

    oncelikle bence ilk falso, expanded universe'un tamamen cope atilmasi olmus... kimse bilmesin, spoiler olmasin diye buna kastilarsa komik...oyleyse hic kitap uyarlamasi film falan da cekilmesin bundan sonra... bu mantiga gorelord of the rings falan olmamis yapimlar yani... ne o oyle, kitabi okuyorsun, ufak tefek birtakim degisiklikler disinda aaa, ne okuduysan o oluyor, hemen her seyi onceden kestiriyorsun, ne gerek var di mi? hayir yani leia-han solo ciftinin dark side'a gecen oglu uzerinden bir senaryo yazacaksaniz neden jacen solo dururken zorlama kylo ren ortaya cikiyor mesela? luke'un oglu olmasi gereken ben skywalker da yok haliyle, onun yerine ben ismini bu yeni tureme sologil almis... peh...

    hadi, tamamen yeni bir seyler icat etme ihtiyacini da bir yere kadar anladik diyelim, bari konsept su ana kadar olan bitenle azicik tutarli olsaydi... bir kere rey'in icinde force ne kadar kuvvetli olursa olsun, belli bir egitimden gecmeden bunu vahiy inmis gibi kullanmasi ne kadar mumkun? yahu anakin chosen one'di, kanindaki midichlorian sayisi master yoda'ninkinden bile fazlaydi, o bile belli bir egitimden gecmeden once force falan kullanma durumunda degildi... keza oglu luke da oyle... bir de dusunun, anakin bacak kadar veletken "ooo bu cok buyumus, bu saatten sonra egitilmesi zor" diye kendisine yoda ve mace windu gibileri burun kiviriyordu... bu rey denen hanim kizimiz 20'sine merdiven dayamis, o tarihe kadar hurda toplamak disinda bir sey yapmamis, egitim almayi gectim herhangi bir jedi veya sith'le bile yuzyuze gelmemis, hoop birden mind trickler, telekinesisle isin kilici kapmalar, o kilici sanki oklavaymiscasina rahat rahat savurmalar falan... aga noluyoruz!?

    dahasi, kylo ren henuz sith olmasa bile belli ki bir suredir bu isin egitimini almis, force'u da, isin kilinici kullanimini da iyi kotu gormus birisi ve rey bu herifi eline ilk kilici aldiginda madara edebiliyor! anakin, toylugunda obi-wan'a, hatta count dooku'ya dis geciremedi... luke, toylugunda darth vader'a dis geciremedi ama henuz toy bile olmayan rey hanim kizimiz daha bismillah demeden, karsisinda belli bir force tedrisatindan gecmis bir vatandasi saksiya feslegen gibi oturtabiliyor! ilginc, ne diyelim!

    bu kadarla kalsa iyi, finn denen vatandas da sanki alelade bir silahmis gibi isin kilicini eline alip pat diye kullanmaya basliyor ve o haliyle o da kylo ren'e, en azindan belli bir sure, kafa tutabiliyor! ya arkadas, madem bu lightsaberlari kullanmak bu kadar basitti, herhangi bir stormtrooper bunu eline alir almaz kullanabiliyordu, o zaman neden bu stormtrooperlari dandik blasterlarla donatiyorsunuz ki? verin hepsinin eline birer lightsaber, galaksi ayaginizin altinda paspas olsun!

    simdi bu rey meselesini acikliga kavusturmak icin de muhtemelen kendisini luke'un kayip kizi falan yapacaklar... yeterli mi? degil tabii, zira force'u kuvvetli birinin kanindan olmayi gectim, anakin gibi bizzat force'un ete kemige burunmus hali bile kendisine bir seyler gosterilmeden boyle iman gucuyle kavgaya, dalasa bulasmamisti... buna ragmen rey'in luke'un kizi oldugunu bize yutturdular diyelim, finn'in kylo ren'e dayilanmasini neyle aciklayacaklar? yoksa o da mace windu'nun torunu mu cikacak?

    senaryodaki bir baska "olmamis" nokta da han solo'nun oldurulus bicimiydi... hatta daha dogrusu kylo ren'in dark side'a gecisi bombos birakilmis... sonraki iki bolumde flashbacklerle falan bu boslugu doldurabilirler ama soyle dusunun... ozellikle episode ii ve episode iii'de anakin'in nasil dark side'a kaydigi ilmek ilmek islenmisti... buna ragmen ayni anakin, episode vi'te luke'a kiyamamis ve darth sidious'u harcamisti... burada ise neden annesine ve babasina tepki duydugunu dahi bilemedigimiz bir ergen bir anda "qandirdim, zaaa xd" dercesine han solo'yu sis kebap yapiyor... dedigim gibi sonraki iki bolumde bunun bir sekilde altini doldurmalari gerekecek, zira dark side'a geciste en etkili faktorler korku, ofke ve nefret ve kylo ren'deki korkuyu, ofkeyi, nefreti tetiklemek icin han solo gecmiste neler yapti veya bir baba olarak neler yapamadi muhakkak anlatilmali, yoksa cok cok buyuk bir fiyasko olur...

    tekrar rey'e donelim... gerci force kullanabilmesinden sonra bunu soylemek biraz gereksiz detay olacak ama kizimizin millenium falcon'i gozu kapali kullanmasi da fazla iyimserceydi... hatta bazi yerlerde han solo'dan daha cok bu isi biliyormus gibi yansitmislar ki iyice fenaydi! hayir bu gidisle bu kiz luke'un kizi falan degil bildigin krypton'dan gelmis supergirl cikacak! dusunsene, kartal oto sanayiden cirak mahmut cikacak, michael schumacher'in formula 1 aracina bindigi gibi "cekilin lan bebeler" deyip bir anda lewis hamilton'i, sebastian vettel'i falan maymun edecek!? millenium falcon gibi bir geminin kenarda kosede kayip bir hurda haline gelmesi de ayri abukluk tabii...

    birkac mantik hatasini da es gecmemek lazim... ulan uzay aracini falan birak, trafikte hala kartallara, toroslara rastlanan bir donemdeyiz, buna ragmen bizim sehirlerimizin her tarafi mobese kameralariyla didik didik ediliyor... gelgelelim teknoloji acisindan bizim fersah fersah otemizde olan bu star wars evreninde hangardan rahat rahat tie-fighter kacirilabiliyor, starkiller base'in icinde bir oraya bir buraya kosturulabiliyor... garip yani...

    jedi'lik onemli diyoruz, sonra yasayan en baba jedi gidip bir munzevi hayatina cekiliyor! hem de yetistirmeye calistigi bir ogrencisi dark side'a gecip maraza cikardi diye! (bunu da tek satirla gecistirdiler, orasi da ayri) ulan bu isin dogasinda var bu! adamin babasi dark side'a gecmis jedi, evvelden dooku'su var, o'su var bu'su var, var oglu var! boyle bir nedenden dolayi adam niye oralara gidip manisa tarzani gibi takilsin ki? bir de luke'u o mekanda gorunce dedim ki "bu adam burada ne yiyip icip hayatta kalmis?" sonradan ogrendik tabii, normalde deri kapli olan sag kol protezi metal yiginina donmus meger! demek ki acikinca self-cannibal'a baglamis garibim!

    luke ile ilgili bir baska falso da bu adama force ghost sayesinde yoda, obi-wan ve anakin gorunebiliyordu, en son episode vi'te oyle birakmistik, degil mi? e be arkadas, bu ucunden biri gorunup demedi mi bu vatandasa "oglum luke, sen buralara kactin geldin, beri tarafta isler yine boka saracak, yegenin enisteni delecek, vs vs" diye... bu kadar mi kendi basina, mecnun bir halde kaldi bu adamcagiz?

    final sahnesiyle ilgili bir baska mantiksizlik daha: filmin basindan beri resistance haldir haldir luke'u ariyor... en sonunda adamin yeri tespit ediliyor... buraya kadar tamam da bu kadar telasla aranan birini almaya kim gider? resistance icinden elit bir birlik olusturulur da onlar gider degil mi? hatta belki kizkardesi leia da onlara katilir... ama yok, ne idugu belirsiz yeni yetme kizimizi ve harp malulu chewbacca'yi yolluyorlar! bu arada leia demisken, kendisi bir siyaset insani olarak yetistirilmisti ama gormeyeli askeriyeye girmis, generallige kadar yukselmis, bu kisim bile dikkatli ve hassas gozlere batmiyor degil...

    bir diger manasizlik da starkiller base'in yok edilisinde... yahu death star nasil yok edildi vaktinde? icine girip zayif bir noktayi paraladilar... eee, burada da ayni hikaye! arkadas, adamlarin bir kere agzi yanmis, bir daha ayni sekilde yok edilebilecek turden bir sey insa ederler mi? "abi bunu 10 kat daha buyuk yaptik ama icinde bi dugmesi var, ona basarsaniz yine patlayacak, merak etmeyin!" bu mudur yani!?

    gorunen o ki, bu kadar falsonun ardindan episode viii ve espisode ix'in uzerine artik cok daha buyuk yuk biniyor... alti doldurulmasi gereken onlarca mevzu var ve bu kadar parcayi nasil bir araya getirecekler gercekten mechul! en guvenilir yol, her ne kadar cogu kisinin teorisini hakli cikaracak ve cok buyuk bir saskinlik yaratmayacak olsa da, snoke'un aslen darth plagueis oldugunun ortaya cikarilmasi olacaktir... bu vesileyle, gecmisle simdiki zaman arasinda cok iyi bir kopru kurulabilir ve mevcut bosluklar da bu koprunun yardimiyla doldurulabilir...

    --- spoiler ---

    bitirirken filmdeki noksanliklardan sonuncusunun da altini cizelim: bugune kadar her star wars filminde kafamizin kosesine kazinan birtakim sairane replikler olmustu... sanki bu kez onu da duyamadik! hem bu duruma ornek vermek hem de disney'in star wars'u satin aldiginda yasadigi havalanma ve an itibariyla ortaya koydugu malzemeyi anlatma acisindan noktayi count dooku'nun su meshur sozleriyle koyalim:

    twice the pride, double the fall...

    edit: burada yazilanlari da ima ederek birtakim cevaplar verenler olmus... demisler ki "efendim kylo ren sith degil, dark side ile her muhatap olan sith olmuyor..." e tamam, biz de soyledik bu adamin sith olmadigini... ona bakarsaniz rey de jedi degil... hic egitim almadan force kullanabilme konusunda gecmisten bir ornek verin, ona gore dusunelim... anakin'in bile bunu yapmadigini, yapamadigini soyledik ustelik... neyse... bu kismi kurtaracak tek sey rey'in jedi egitimi almis ama sonradan bir sekilde hafizasi silinmis bir kiz olmasi ihtimalidir... gordugu vision bu ihtimali canli tutuyor su an icin...

    bundan baska denmis ki "finn'in veya bir baskasinin lightsaber kullanmasinda bir sacmalik yok, general grievous da dort tane laightsaber kullaniyordu..." buna cevap vermek bile gereksiz aslinda ama grievous'in bu konuda "count dooku" tarafindan bizzat egitildiginin altini cizelim...

    bir de lawrence kasdan meselesi var... evet, bu adam empire strikes back'in, return of the jedi'in senaryosunu yazanlardan... hatta raiders of the lost ark'in da senaryosunu yazmis... iyi de bunlari yapmis olmasi, the force awakens'in senaryosundaki falsolari makul mu kiliyor? bir yanda magnum opus denilebilecek bir eseri varken diger yanda vasat eserler de uretmis onlarca yazar, sair, ressam, muzisyen ornekleyebiliriz simdi istesek de meseleyi iyice sulandirmanin da cok manasi yok...
  • ismini biraz inceleyeceğim star wars serisinin 7. bölümü.

    george lucas hikayenin felsefesini tao ve dharma spiritualizmine dayandırmıştı. bu sözünü ettiğim ezoterik konular hakkında bilgi sahibi olmadan izlemek insana büyük keyif veriyor olsa da, tao nun özü olan "force" u günlük hayatta sezinleyebilen, onun fısıltılarını duyabilen, onun bütün yaşamı çepe çevre sarmaladığını hisseden (5 duyu haricinde algılanan bir his) biri için bambaşka duygular uyandırır seri. uyanmak demişken, force hiçbir zaman uyumaz, uyanmaz yada ayıkmaz (awakening, awareness, bu terimler insanın şimdinin içinde olduğununun yeterince farkına varması anlamında kullanılır). bu uyanış insana özgüdür. force her zaman sonsuz bir şelale gibi içimizden akmaktadır. bunun azalması yada çoğalması mümkün değildir fakat insan bunun farkına varma kapasitesini geliştirdikçe, üzerinde kontrol sağlayabilir. bu ilk başta çok zordur çünkü her ne vakit insan bu güç kontrolünü sağlamaya başlasa egosuna yenik düşer ve bundan fiziksel evrende bir kar elde etmeye çalışır ki bunun cezasını er yada geç fazlasıyla çeker. (bkz: sith) usta yodabunun jedilar arasında çok sık rastlanılan bir durum olduğunu belirtiyor. nitekim yüzyıllar boyu sırf bu nedenden dolayı jedilar kendi aralarında ayrılıklara sebep olup savaştılar (bkz: jedi civil war). birçokları sith'e hizmet etmeye başladı. zaten güç üzerinde oluşan dengesizlik de bu gibilerin yaptığı etkilerin, ilerde yol açacağı tepkilere kayıtsız kalmasından meydana gelir. jedi order ın asli görevi salt iyilik yapmak değil, güçteki bu dengeyi sağlamaktır.

    jedi öğretileri bir çok spiritüel uygulamada olduğu gibi nefsi körelterek denge üzerinde etki yaratmamayı amaçlarken, sith buna kayıtsız kalarak gücü kullanmanın tekniklerini geliştirmiştir. bu jedi a göre çok daha sınırsız bir kullanım sağlar. evet sith her zaman daha güçlüdür çünkü kendilerini gücü çıkar amaçlı kullanmaya yetkili görürler ama bu güç elbet onları yer bitirir.

    sith uyanışını gerçekleştirememiş canlılara acınası birer hayvan gözüyle bakarken, jedi, mevleviler gibi onların bu lekeli, umutsuz hayatlarına olduğundan fazla değer verir. bu yüzden insan icadı demokrasinin koruyucularıdırlar aynı zamanda.

    güç, star wars evrenine göre, vücutla midi-chlorian lar aracılığı ile iletişim kurar ki bu da ruh'a atıftır. onlar olmasaydı güç hakkında hiçbir bilgi elde edemezdik. insan beynini susturmayı başardığı zaman (meditasyonla ulaşılabilecek bir durum) ruhun dolayısıyla force un sesini duymaya başlar.

    qui gon jinn usta derki "always remember! your focus determines your reality. stay close to me and you will be safe" bu konu hakkında yazılacak çok şey var aslında ama korkarım, okuyan yanlış anlar diye.
hesabın var mı? giriş yap