• kampüs içinde 2000 kişilik apart yapılması planlanan okul. ama tabii bunu duyan ısparta esnafı hemen karara tepki gösterip projenin iptali için başvurmuş.

    http://www.sabah.com.tr/…/10/15/esnaf-sduye-tepkili
    http://www.baba32.com/…-egitim-vermektir-h3331.html

    gerçekten yazıklar olsun. sırf kendileri üç kuruş para kazanacak diye okul içinde yapılacak yurda karşı çıkabilen bir esnaf var. bir de utanmadan rektörün görevi apart yapmak değil diyorlar. üniversite sadece eğitim alınan yer değildir. üniversite bir yaşam alanıdır. hasan ibicoğlu'nun her hareketini desteklediğim söylenemez ama bu kararını sonuna destekliyorum.

    ek olarak ısparta'da öğrencilerin barınması için yeteri kadar imkan yoktur. kiralar inanılmaz pahalı , yurtlar kalitesiz ve apartlar daracıktır. durumu iyi olmayan bir sürü öğrenci şehrin en uzak bölgelerinde sobalı evlerde oturmak zorunda bırakılmıştır.
  • inşaat mühendisliği'nde okuyan kişilerin, okuldaki düzeni hayretle izleyerek günlerini geçirdiklerini okuldur.

    - bölümün temel derslerinde geçme oranı sadece %35! bu geçme oranları ile 4. sınıfta okuyan bir kişinin ortalama olarak alttan 7-9 dersi kalıyor.

    - 4. sınıflarda mezuniyet oranı %10! ısparta'ya eşşiz doğal güzellikleri için değil diploma için gelen 10 öğrenciden 9'u okulu uzatıyor. bütünleme-yaz okulu gibi seçenekler öğrencilere haliye yetmiyor çünkü 4. sınıfta, %10'luk dilime giremeyen bir öğrenci okulu kafadan 2 sene(ortalama 7-9 ders) uzatmış oluyor.

    - gelelim bu rezilliklerin sebebine... bölümün ana derslerini veren 11-12 hoca, bu %10'luk mezuniyet oranını kendilerinin forsu olarak görüyorlar. azınlıktaki öğrenci yanlısı hocaları sindirmişler, binanın üst katlarındaki ferah odaları, ünvanları(yar. doç./doç./prof.) parsellemişler ve bu devranın devamını öğrenci başarısızlığına endekslemişler.

    kendi dersi olmamasına rağmen, iyi niyetle yaz okulu döneminde ders açan, öğrenciye dersi öğreten ve büyük çoğunluğun geçmesini sağlayan hoca, dönem başında koridorda sıkıştırılıyor ''sen nasıl öğrenci geçirirsin!'' diye bağırılıyor. dönem sonunda da ''hocam bu sene açmayacaksın!'' diye emrediliyor.

    öğrencinin ders geçtiği durumlarda dertler büyük, sen bizim okuldaki forsumuzla nasıl oynarsın hoca? bizim okuldaki bu bölümün ismi varsa, bizde buralara geldiysek mezun etmeme oranları sayesinde geldik, sen bizim emeklerimizle oynamazsın... zihniyeti okulula hakim.

    - öğrenci popülasyonunun bir kısmı ısparta, antalya, denizli, burdur, konya gibi çevre yuvarlaktan, diğer kısmı erzincan, elazığ, adıyaman, batman gibi uzak yuvarlaktan gelmiş. kendi hakkı için örgütlenme, dilekçe verme, protesto yapma gibi kavramlardan uzaklar.

    bunun birinci sebebi, 16.00'da başlayacak sınava 17.30'da gelip özür dileyeceği yerde, ''eviniz şurada evladım!'' diyen hocanın zihniyetinin, öğrencideki hakim zihniyet ile uyuşması. ikinci sebep ise ortalama öğrenci profili hakkını aramayı sadece televizyonda görmüş. onlar için hakkını arayan öğrenciler, ara sıra tv'de gözüken, istanbul'lu, ankara'lı 3-5 aşırı sol gruplar.

    -okulda hak arama anlayışı daha farklı şekilde hissediliyor. akp il örgütü, cemaat abileri, (etkinliği azalsa da) ülkücü gruplara yakın olan öğrencilerin kağıtları daha farklı okunuyor. hiç bir hoca boş kağıda geçer not vermez, sadece iyi niyetle okusa bile öğrenci işini görüyor.

    15 puan ve altı ortalamaya dahil edilmiyor diye, 30'dan düşük olma ihtimali olan her kağıdı itinayla en az 14 puana indiren ve final/bütünleme şansı bırakmamaya iten sistem, bazı siyasi gruplara yakın olan kişilerin kağıdını normal şekilde okuyor.

    düşük mezuniyet oranları ile iibf, iletişim gibi fakültelerin bütün bölümlerini geride bırakan, kendi fakültesi içerisinde de endüstri, tekstil gibi bölümlerin önüne geçen(öğrenci başarısızlığı ile!) bölümün sistemi nalıncı keseri değil sonuçta, yediğin maklubeye göre, tanıdığın adama göre biraz sana da keser elbet.

    diğer bölümlerde de yeni not sistemi, 15 puanın altının çana girmemesi, dekanlıkların hocaları denetlememesi sebebi ile sorunlar devam ediyor. mezuniyet oranlarına baktığınız zaman, hangi bölümde ne kadar sıkıntı olduğunu görebilirsiniz.

    eğer mezuniyet amacı taşımayan(!) bir öğrenci iseniz gönül rahatlığı ile s.d.ü inşaat yazın. ısparta'da ne zaman mezun olacağını bilemeyen, okuldaki trajikomik tiyatroyu izleyen bir çok öğrenci var. sizde onlardan birisi olabilirsiniz.

    öğrencilerin söylediği net: ya bir şeyler değişir diye senelerini harcarsın, ya %10'luk dilime bir şekilde girersin, ya da zaten hepi topu bir antalya, bir istanbul çıkışı olan şehirden gidersin kardeş...
  • az önce orada okuyan bi arkadaşımdan aldığım mailla ne kadar ucuz bi üniversite oldugunu gene hatırlatan üniversitedir. makina mühendisliği bölümünde makina mekaniğine giren hoca kimseye bişey sölemeden bi anda vize yapar.** 130 kişinin girdiği vizeden sadece hocanın sevdiği insanlar 60 ila 80 arası not alır.* bunu yollayan arkadaşım 2 sorudan birini yapar ve 01 alır. hocaya sorduğunda hoca bir daha kağıdına bakar ve 'hımm evet yapmışsın der' ama 01 iyidir diyip bırakır. bu sırada boş kağıt veren insanlara hoca 25 vermiştir. bu şekil bi eğitim sistemine sahip üniversitedir. arkadaşım bu hocayı rektöre şikayet edicektir fakat zannımca sadece ona patlıycaktır gene bu olay. acı olan kısımda bu adamların engellenememesi. bişekilde içerde tekel halini almışlar ve bu yüzden dışarıdan gelen etkilere topluca karşı çıkıyorlar. zaten o üniversiteye hiç bi eğitimcinin girmek istememesi onların yarattığı bu tekeli daha da güçlü kılıo. umarım kimse orada okumaz ve bunun gibi çileleri çekmez.
    not: bu yazdıklarım sadece makina mühendislliği için geçerlidir.*
    (bkz: allah belanızı versin)
  • mezuniyette cüppe giyen her kızı çimlere yatırıp fotoğrafını çeken bir fotoğrafçıyı içerisinde barındırıyor.
  • içindeyken 'şu okul bitsin bir daha uğrarsam öpsünler* beni' dedirten fakat bitirip memleketinize döndüğünüzde içten içe özlediğiniz güzide üniversite.

    sanılanın aksine ülkücü yapılanmasının gazi üniversitesi ile karşılaştırılamayacak seviyede olduğunu belirtmek isterim. her tür öğrenci rahat ve özgür bir şekilde dolaşır bu okulun kampüsünde. 4 sene olay görmezseniz şaşırmamanız gerekir.

    ayrıca eğitimi, kampüsü, ortamı ve şartları ile büyük şehirlerde kendini üniversite sanan ama sadece ismi olan birçok okula tur bindirir.
  • 2001 yılında kayıt yaptırma için sabahın köründe mühendislik kazanan arkadaşım ile beraber kayıt yaptırmak için gelmiştik batı kampüsüne. kampüsün girişinde olan olan müm-mim- fak(hastasıyım bu kısatmanın)'ı bulan arkadaşım kayıt işlerine girişti ve ben bir başıma iibf'yi aramaya başladım. kampüsün ortasında yılan oyununun ekranını kaplamış gibi şekle girmiş bir kuyrukta insanlar harç ödemek için bekliyordu. biz akıllı çocuklar olarak gelmeden önce halletmiştik o işleri dekontlar elimide resimler cebimizde biz gideriz kayıt yapmaya hey kayıt yapmaya diye şarkı söyleye söyleye geldik hatta.

    fakat nasıl bir saçmalıksa ortalıkda iibf yoktu. ilahiyat fakültesi olsun ziraat fakültesi olsun fen edebiyat olsun hepsini görmüş ama bir türlü iibf'ye ulaşamamıştım. kendim bulamayınca görevlilere sormaya başladım ama görevliler de ilk defa kayıt yaptırmış olacak onlar da olmadık yerlere yolladılar beni. en son bir tanesi "aha şorda" diyerek beni okul havası olmayan bir tarafa yönlendirdi ki orası da devlet yurtlarının olduğu yer çıktı. otopark kısmından küfür ede ede geri çıkarken akıllı uslu öğretim görevlisi tipine sahip bir bayana fakültenin nerede olduğunu sorduğumda bana iibf'nin doğu kampüsünde olduğu ve yolun karşısına geçmem gerektiğini söyledi.

    doğu kampüsü denen yer her tarafı inşaat halinde, inşaatların önünde baya bir tarihi geçmiş bitiş zamanını yazan tabelalar olan bir şantiye idi. şu anda bitmiş olan merkez kampüs ve fen edebiyat fakülterelerinin arasında toprak bir şaseden aşağı inince ulaşabilmiştim ulaşılmaz iibf'ye.

    2001-02 dönemi henüz harabe gibi görünen, yağmurda yolu çamura dönen bu yüzden otobüsün bile çıkamadığı, otobüsün çıktığı zamanda da peşinden getirdiği tozdan dolayı bir süre inenleri göremediğimiz zamanlardı. sonra tıp fakültesinden ana yola kadar güzel bir beton yol yapıldı, yolun ortasına da kocaman havuzlar yapıldı ki insanlar iibf'ye çıkmak için zorunlu olarak spor yapmak zorunda kalsın. diş hekimliği ziraat ve fen edebiyat derken o toprak yolların kalanı asfaltlandı otobüs daha makul bir yerde durmaya başladı...

    hey gidi bunları yazarken orada geçen koca 5 yıl ve 3 yaz(iki yaz okulu bir yaz kampı) geçiyor gözümün önünden.
    üniversitelerin kuruluş zamanında her zaman ilk öğrenciler çok zorlandıklarını bütün çileleri çektiklerini söylerler. kafama kadar çamur içinde okula gittim günleri düşündüğüm zaman ne güzel çilelermiş keşke diyorum bazen, keşke...
  • bu okulun rektörü, üniversiteyi tapulu malı sanır. inanmazsan, gir bak.
    her fotoğrafta kendisi, çok fotojeniktir rektör. çooook.
  • üniversite öğrencileri şöyle bir haklı kampanya başlatmıştır:

    "4 mart 2011'de mazotun litresi 3,66 tl iken otobüs bileti öğrenci için 75 kuruş idi. 30 ocak 2015'te ise mazot fiyatı 3,65 olmasına karşın öğrenci bileti 1,15 tl. bilet fiyatlarının düşürülmesi ilk ve en önemli talebimiz.

    ardından, sdü yerleşkelerine gelen belediye otobüslerinin sabit kalkış ve varış saatlerinin olmasını istiyoruz.otobüste birbirimize sürekli dokunmak istemiyoruz. otobüste kitap okuyarak okula gel-git yapmak istiyoruz. insan gibi otobüse binebilmek istiyoruz. biz de bu ülkenin vatandaşıyız, biz bu ülkenin geleceğiyiz. biz bu ülkenin çocuğuyuz. balık istifi gibi okula gidip gelmek istemiyoruz. sdü'de soğukta otobüs dolsun diye beklemek istemiyoruz."

    kampanyaya destek olmak için: https://www.change.org/…tobüs-bileti-75-kuruş-olsun
  • burası benim okuduğum ve bir kaç ay daha okuyacağım universite. yaklaşık 7 senemi verdiğim okuldur. bilgi almak isteyen arkadaşlara hunharca bilgi verebilirim. yeşillendirmek yeterlidir. neyse efendim size nacizane tavsiyem ilk geldiginiz sene direk okuldaki sosyal etkinliklere katilmanız olacak. sosyal etkinliklerden kastım okulun kulupleri. örneğim susak ( suleyman demirel su altı kulubu) buradan cmas kursları alabilirsiniz. ve iyi birer dalgıç olabilirsiniz. egitimleri genelde kaş'ta oluyor ve bröve (dalıcı sertifikası) miktarı yari yariya azaliyor disardan almayı isterseniz. kisin ise kayak ve snowboard topluluğuna uye olmalisiniz. ispartaya yakin hemen davraz kayak merkezindeki manzarada kayak, snowboard yapmalisiniz. dileyene yardimci olabilirim. sorularinizi yesillendirebilir yeni universitenizde basarilar dilerim. okula takilmayin *
  • bu sene yeni gelen öğrencilerine bavul hediye eden, 24-26 eylül 2003 tarihleri arasında suların kesik olması sebebiyle tatil olan yurdum üniversitesi
hesabın var mı? giriş yap