• korku filmleri ve dizilerin bana kalırsa en büyük eksikliği dramı izleyiciye yansitamamalarıdır. bu dizide bu eşiğin aşıldığını karakterlerin yaşadıkları travmayla baş etmek için kendilerine özgü nasıl yöntemler geliştirdiklerini görüyoruz. inkar, görmezden gelme, uyuşturucu, seks vs. herkesin başvurabileceği yöntemler olduğundan yapım çok samimi geliyor. gece 1’de izlemeye başlayıp 5.bölüm sonunda ancak kapatabildim.
  • netflix'in çok büyük ihtimalle amerika pazarı için yaptığı yeni dizidir.
    imdb puanına ve burada ki çoğu yorum aksine hiç beğenmedim. tabi bu oturup sekiz bölümü ard arda izlediğim gerçeğini değiştirmiyor. dört bölümden sonra yer yer oyunculuklarda ki başarısızlık, zorlama bir öyküye katlanmanın sebebi nereye bağlanacağını görmek içindi. sahneler gereksiz uzun ve bizim yerli dizilerinden alışık olduğumuz uzun ağdalı laflar, birbirine bakışmalar ve bunların arasında bir iki kere bir anda çıkan belli şeyler var. iki bölümden sonra yüksek ses ile desteklenmiş bir anda çıkma ''bööö'' korkutması etkilemiyor.
    netflix'den yine kötü bir yapım gelmiş.
  • janrının en iyi ördeği olduğunu düşündüğüm dizi.
  • ilk 5 bölümü izledim ve (bkz: sharp objects) ten beri ilk kez aradığım diziyi buldum.
    öncelikle dizi salt korku olarak değil bir ailenin parçalanışını korkunç bir dramla anlatıyor.7 kişilik bir ailenin geçmişte ürkütücü bir eve taşınması ve o evde yaşanılan olayların aile fertlerinin günümüzdeki etkilerine odaklanılmış.her karakter o kadar ilginç olmuş ki ilk 5 bölümün senaryosu tek tek çocukların hikayeleri üzerine yazılmış.

    --- spoiler ---

    steven kardeşlerin en büyüğü olduğu için üzerine diğer kardeşlerine abilik yapması gerektiği hissettirilmiş ama bu konuda başarılı mi?bence hayır.steven kardeşlerinin anlattıklarına inanmayan ama onların hikayelerini kullanarak para kazanan bir yazar.

    shirley en büyük kız kardeş.çocukken yaşadıklarına rağmen aralarında en mantıklısı olarak görünse de ceset makyözü olması aslında psikolojisinin ne kadar bozuk olduğunun göstergesi.evli ve çocuklu olsa da geçmişinden kaçamayan sahte bi mutluluk içerisinde.

    theodora kardeşler arasında en gizemli ve soğukkanlı olanı diyebiliriz.kendi kurduğu tuğladan oluşan duvarlarını hiç kimse aşamıyor.ama o doğuştan yetenekli elleriyle dokunduğu her şeyi hissedip aşabiliyor.dizide yalan söylenebilecek son kişi bence bu karakter.

    dizinin dram kurgusu en çok luke üzerine kurulu.ailede ikizi hariç yaşadığı travmalara hiç kimsenin inanmadığı, bunun sonucunda da uyuşturucu bağımlısı olup rehabilitasyona yatırılan en küçük kardeş.bir insanın hayatında hiçbir şey mi yolunda gitmez evet ve bi süre daha gitmeyecek.

    nell ikiziyle birlikte yaşadıkları bir çocuk için çok ağır ve etkileri ölene dek sürecek.kendisine musallat olan bi varlık nedeniyle hayatındaki herkesi kaybetmiş sonunda da kendisi de kaybolmuş.ve 5. bölümle izleyen herkesi şok edecek.

    --- spoiler ---
  • yeni başladığım dizi. korku türünde bir diziye bu kadar şans vereceğimi düşünmezdim lakin ilk dört bölümü halihazırda bitirmiş durumdayım. 6. bölümle ilgili iyi yorumlar okudum, pişman olmayacağımı düşünüyorum.

    ayrıca theo karakteri gittikce angelina jolie ye benzemeye başladı, izlemek için güzel bir sebep daha.
  • en son rose red konağı(bkz: stephen king) beni bu kadar etkilemişti. zaman zaman hatırlatmadı da değil hani. ama konu, kurgu, atmosfer, soundtrack her ne terim kullanılması gerekiyor ise işte her anlamda etkileyiciydi.
  • çok beğendiğim, harika bir dizi.

    iki gündür diziyi izleyebilmek için odada internettin en iyi çektiği noktada çakılıp kaldım, çektim sandalyeyi oturdum dizi bitene kadar.

    gerilim dizisi denebilir ama bence korku değildi kesinlikle. birde üstteki entrylerde yazıldığı gibi ilk bölümlerde hiç sıkılmadım aksine her karakterin hikayesini ayrı ayrı izlemek daha iyiydi.

    dizi zaten bir puzzle birlikte tamamlıyormuşuz havası veriyor. başta cevabı verilemeyen her sorunun sonradan başka bir anlatıcıyla cevap bulduğunu görüyoruz.

    --- spoiler ---

    nell'in küçüklükten beri gördüğü hayalet olan eğri boyunlu kadın tam bir trajedi..
    --- spoiler ---
  • bitirdim, geldim..
    guzel baslayip, merak ettiren; bolumler ilerledikce ne gerek vardi sakiz gibi uzatmaya diye dusunduren, sonu ise fena olmayan dizi..
  • 2 gecedir 35 yaşındaki beni ışıklar açık uyutan dizi. hayır çocuklar falan soruyor, cevap da veremiyorum, çalışırken uyuya kalmışım falan diyorum.

    ha bir de korkmuyorum diyenler, ya siz neler yaşadınız bundan önce de, bu izlediklerinizden korkmuyorsunuz amk? hayalet avcılığı mı yapıyorsunuz, cinleriniz falan mı var? korkmamanız için ancak bu tarz işlerle uğraşıyor olmanız lazım başka bir açıklaması yok yani.

    edit: son iki bölümü ancak toplu taşıma araçlarındayken tamamlayabildim. öyle izleyince etki biraz daha azalıyor. gerçi metro tenhayken yine biraz tırstım izlerken ama idare ettim.
  • genelde korku filmlerinin pek bir senaryo derinliği yoktur yada sinematografik detaylara pek girmeden sadece korkutmaya, sıçratmaya odaklanırlar.

    bu dizi ise soğan gibi!
    uzun zamandır izlediğim en derinlikli, en kaliteli korku yapımlarından biri olabilir, izledikçe her yeni bölümde farklı bir halkası çıkıyor karşınıza.

    ayrıca karakterlerin gelişimi, çekimler, sahneler arası geçişlerdeki ustalıklar, dialoglar-dram unsurunun dozu ve tabiki korku/gerilim ögelerinin hepsi büyük bir ustalıkla işlenmiş.

    şunu da belirteyim, eğer siz “psikopatın teki elinde testereyle kan revan içinde birilerini kovalasın” diye bekleyen bir korku filmi izleyicisiyseniz bu yapım size göre değil.

    the haunting of hill house, ismindeki klişeliğe rağmen her bölümünde buram buram kalite kokan, ama bu kaliteyi acele etmeden, derin derin işleyen acaip sağlam bir dizi.

    8.6/10
hesabın var mı? giriş yap