• jet ucaklari icin konusursak, oksijen azligindan ve asiri soguktan dolayi olme ihtimalinin neredeyse yuzde yuz oldugu bir seyahat sekli. ancak yine de deneyenler ve yine de bir sekilde hayatta kalmayi basaranlar oluyor. tabii geriye kalan yasayan organizma icin hayatta kalma deyimi ne kadar dogru bilemiyorum. sonucta yasam olsa bile hayat namina yasayabilecek bir sey kalmiyor ortada.
    pirpirlar filansa konu, o zaman zevkli bir yolculuk sekli olabilir
  • genelde amerika veya diğer "gelişmiş" ülkelere iltica etmek isteyen "az gelişmiş" ülke vatandaşlarının denemesi ve soğuktan can vermeleri ile gazetelerimizin son sayfasında yer bulan olay...

    uçakların uçtuğu yüksekliklerde hava sıcaklığının sıfırın altınca çok derece (-20 ve aşağısı imiş*) olması ve oksijen miktarının az olması nedeni ile ölüm kaçınılmazmış...
    (bkz: umuda yolculuk)
  • iltica etmek isteyen bir şerpa ise başarma şansının çok yüksek olacağı yöntem.

    (bkz: nepal)
    (bkz: everest)
    (bkz: soguk)
    (bkz: az oksijen)
  • bunu yapmış ama hayatta kalmayı başarmış bir amca vardı. ölmemişti ama soğuktan tutunduğu metale yapışıp uçakla bir olmuştu. olmamışmıydı yoksa.. olmuştu olmuştu.. hımm...
  • eğer iniş takımının hidrolik aksamı tarafından ezilmez de sığınacak bir boşluk bulursanız, hayatta kalma ihtimaliniz var. ancak, yüksek irtifadaki (9-10 km) ince hava nedeniyle oksijen yetersizliğinden %90 ölürsünüz. yine de dayanıklı, yüksek irtifaya alışkın bir dağcı olma ihtimalinizin olduğunu düşünüyorum ama, bu sefer de -50 santigrat dereceyi bulan bir soğukla başetmeniz gerekli. bu sıcaklıkta yarım saat kalmanız ölmeniz için yeterli. öyle çok kalın giyinerek kurtaramazsınız kendinizi. yani, 1 saat süren bir yolculukta soğuk nedeniyle ölme ihtimaliniz %90'ın üzerinde. hadi yine hayatta kaldınız diyelim, uçak inişe geçtiğinde iniş takımı kapakları açılınca, o uyuşmuş yarı ölü halinizle tutunmanız mümkün olmuyor ve yere düşüp parçalanarak ölüyorsunuz.

    en son bu macerayı hikmet kömür isimli bir türk genci istanbul'dan londra'ya gitmek için denemişti. tabi arkadaşımızın sonu yukarıda anlattığımız hikayede anlayacağınız gibi kaçınılmazdı, öldü...

    daha önce; rıza karadağ, onur özüyaman ve ramazan karaçoban isimli 3 türk daha iniş takımında yolculuk etmeyi denemiş. hepsinin öldüğünü söylememe gerek yok sanırım.

    bu yolculuğu deneyip hayatta kalabilen tek bir kişi var kayıtlarda. bu rumen arkadaşımızın da şansı, viyana'dan londra'ya uçtuğu uçağın "hava kötü olduğu için" alçak irtifada seyretmesi. bu sayede paçayı kurtarmayı başarmış, oksijensizlikten ölmemiş. ama, bulunduğunda soğuktan kaynaklı hipotermi nedeniyle ölmek üzereymiş. çabucak hastaneye kaldırmışlar da, götü kurtarmış.
  • gerek yok boyle şeylere.
  • oksijen eksikliği ve sıcaklıkların aşırı düşmesi sonucu büyük ihtimalle ölünebilecek yolculuk çeşididir. hani ölmesseniz aynı şans ile piyangoyu tutturur, lotoda efsane olur , iddaa'nında kralı olursunuz.
  • yaşarsak kurtuluruz ölürsekte zaten yaşamıyozki mk diye düşünen insanların ''bi ihtimal'' dedikleri yolculuk şekli.
  • (bkz: götüm dondu)
hesabın var mı? giriş yap