377 entry daha
  • geceleri viski içerken bu şarkıyı açınca yine eskisi gibi birilerine aşık olasım, aptallaşasım, biri hakkında hayaller kurasım falan geliyor.

    istiyorum ki çok hoşlandığım biri olsun, ondan mesaj gelince heyecanlanayım, onu reelde görünce titreyeyim, salak salak gülümseyeyim, gelip saati bile sorsa umutlanayım. bu şarkıyı dinlerken onu düşüneyim yoğun hislerle.

    ne yazık ki belirli bir yaşam tecrübesinden sonra insanın beyni istese de bu kadar aptallaşmaya müsaade etmiyor.

    artık çevremde çekici birini görünce, o çekici kişi benimle ilgilendiğini belli etse bile "hoş biriymiş." diyip geçiyorum. incelik yapıp hediye alan olduğunda atıyorum bir kenara unutuyorum, hatta bazı hediyeleri direkt çöpe atıyorum. hiçbir şey hissetmiyorum. insanın toyluk dönemlerindeki masumiyetin getirdiği saf tutku, kelebeklerin uçuşması hissi bir kez kaybedildiğinde bir daha kolay kolay geri gelmiyor.

    bu şarkı da bana bu acı gerçeği hatırlattığı için bünyemde uyandırdığı duygu nahoş bir melankoliden ibaret özünde. hâlâ aşık olabiliyorsanız, böyle şarkıları hissederek dinleyebiliyorsanız bunun kıymetini bilin. kaybedilince değeri anlaşılan güzel şeyler bunlar.
  • ezgisi sakinleştirirken sözleri delirtebilir.
  • vay be.yine sol frame'de görünce mutlu olduğum başlıklardan.
hesabın var mı? giriş yap