• bu nedir? bu nasıl soft, tatlı, harika bir müziktir? bu nasıl şahane bir scratch'tir? bunlar nasıl sözler bu harika altyapıya cuk diye oturmuş? şu müziği keşke hayatımın fon müziği yapabilsem.

    yunus ep'de yunus'un* ve gökhan'ın* şahane parçalarından biri. her cümlesi her kelimesi ayrı bir hikaye anlatıyor ancak ben şuna vuruldum;

    "işte benim güneşim bak ben boyadım sarısını.
    bu benim kalbim istersen verebilirim sana yarısını."
  • bir süreyya berfe şiiri:

    düşününce uzaklarda olduğunu
    öyle uzuyor ki zaman...
    bugün ne?
    hafta bitti bile.
    bana sorarsan daha günler var.
    ne acı
    günlerle ölçülüyor ayrılıklar.

    duyunca uzaklarda olduğunu
    öyle duruyor ki zaman...
    saat kaç?
    gün bitti bile.
    bana sorarsan daha saatler var.
    ne tuhaf
    saatlerle ölçülüyor ayrılıklar.

    bilince uzaklarda olduğunu
    öyle ağırlaşıyor ki zaman...
    güneş doğdu mu?
    sabah bitti bile.
    bana sorarsan birkaç dakika var.
    ne korkunç
    dakikalarla ölçülüyor ayrılıklar.
  • zamanla bırakılan soru: neden
    zamanla terkedilen eylem: anlamak
    zamanla öğrenilen: her şey olur, her şey geçer.
  • sago'nun yeni ep'sindeki en sevdiğim şarkı. gelen işin genel olarak ben dahil "eski sagopa" dinleyicilerini sırayla 5 şarkıdan 3'ünde tatmin ettiğini düşünüyorum. fakat bu ep bende zaten sago'ya dair bir süredir düşündüğüm şeyleri daha da netleştirmiş oldu.

    ben de aşağı yukarı kits'ten sonra sagopa kajmer'i takip etmeyi bırakmış ve önceki işlerini sevdiğim için onların geri gelmesi isteğini taşıyan tayfadandım. haliyle cübbeli, edip yüksel zamanlarında ürettiği parçaların bir çoğunu sonradan dinleyip en fazla 2-3 şarkısını sevmiştim.

    fakat sagopa kajmer'in (bilhassa tasavvuf hikayesinden sıyrıldıktan sonra) tribünlere oynamak için çok kolay bi şekilde bpg döneminden bir albüm yapma şansı olmasına rağmen, o dönem yaptığı ve kullanmadığı beatlerin bir kısmını "underground years" adı altında yayınlaması üzerine (kendisine ciddi olumlu dönüş sağlama ihtimaline karşın) geçmişi tekrar ederek yürüme gibi bir tribe bilinçli olarak girmediğine ikna olmuştum.

    zira bahsettiğim underground zamanlar adıyla yayınlanan albümde "eski sagopa" sevenlerin bayıla bayıla dinleyeceği bi ton potansiyel yeni şarkının beatini laaaps diye öylece bırakıp gitmişti.

    bahsettiğim bu albüm çıktıktan sonra da ben dahil "eskiciler" in sevmeyeceği şarkılar yapmaya devam etti.

    o yüzden şimdi gelen ep'yi ilk gün "sago geri döndü" heyecanıyla ben de müthiş bir keyifle dinlediğimi itiraf edeyim. ama birkaç dinleyişten sonra bu albümü sevme nedenimin nostalji duygusundan öte bir anlam taşıdığını fark ettim.

    benim fikrimce sago, bgp ve romantizma'da yakaladığı "konsept albüm" kavramını uzun zaman sonra tekrar yakaladı.

    bu şarkıların eski dönemlerin "pesimist-melankolik" modunu taşıdığını kabul etmekle beraber özellikle şu an altına yazdığım şarkı açısından ciddi vokal ve beat yeniliklerini içerdiğini düşünüyorum.

    her sanatçının belirli bir dönemini sevip ona geri dönmesi için çağrıda bulunan bir kitlesi olur. sanatçı yaptığı şeyi tekrar etmekten sıkıldığı ölçüde farklı arayışlara girer. bence sago bu albüme dek bu arayışta ciddi anlamda başarısız olmuştu. ama yunus ep eskinin içeriğini birebir kopya etmeden benzer bir kaliteyi benim subjektif değerlendirmemle 5/3 oranında yakalayarak bu durumu tersine çevirdi.

    bundan sonra her yeni yayında bu minvalde şarkılara devam edeceğini düşünmüyorum. çünkü belirttiğim üzere tercihen bir farklılık arayışı gözlemlenebiliyor.

    fakat bu ep bize sago'nun istediği takdirde 42 yaşını doldurmuş olmasına rağmen 25 yaşındaki kadar yaratıcı olabileceğini kanıtlamış oldu.

    bu yeter.
  • bir oğuzhan tuncay şiiri;

    sen zamanla seversin
    ben zamansız severim
    aniden ne olduğunu bilmeden
    tanımadan severim ben
    bir gülümseyiş bile yeter bazen

    ben zamansız alışırım, aniden
    aniden hayatım olursun
    uyanıklığım senle geçer
    zamanım olursun, zamansızlığımda
    hep seni düşünür dururum
    tüm zamanlarımda

    sevmek için zaman bile yetmez bazen
    senelerce seversin ya
    tüm ömrün boyunca
    bir anda seversin ya
    tüm ömrün boyunca ...
  • işler daha da sarpa sarıyor.
    (içeriden bildiriyorum, kesin bilgi.)
  • hem "zaman ile" anlamına gelir, hem de "zamanlamak" eyleminin emir kipidir.

    bir tanrı varsa eğer,
    zaman olsa gerek.
    büyür, gelişir çiçek;
    zamanla.

    sakin tavrın' takın
    güzel günler yakın
    kavga etme sakın;
    zamanla.

    âşıkken ben serhoşum
    öte diyar pek boşum
    bitecektir bu koşum;
    zamanla.

    hep güzel idin sen
    doğru şaşmaz dilimden
    bir de akıllı isen
    zamanla!
  • sagopa kajmer & go-khan 'ın yunus ep 'de bulunan 2 numaralı şarkısı.
  • nakaratsız olmasına rağmen gözleri dolduran, alıp götüren mükemmel bir sagopa kajmer şarkısı. yunus ep 'nin en soft dokunuşu.
  • sagopa kajmer'in yunus ep parçalarından birisi.

    "zamanda kaybolan yıllarını, el sallayarak uğurla."
hesabın var mı? giriş yap