• erkekler için konuşuyorum, ömrünün son raddesine kadar kullanıldığı her halinden belli olan ayakkabılarla değil de yepyeni ayakkabılarla ayakkabı alışverişi yapmak.

    ben alışveriş yaparken denemek için çıkardığım ayakkabının normal bir ayakkabı gibi değil de, otoyolda ezilmiş kedi gibi gibi durmasının sebebi tam da bu işte, fakir olmam.
  • benim zenginlikten anladığım başkaymış. 10 yaşındayken magnum yiyen herkes zengindi benim gözümde. bikaç seneye 30 olacağım magnum yiyen herkes hala zengin bence.

    bugün nihayet magnum yiyecek param var yine de ne zaman bakkala, markete gitsem elim önce magnum'a uzanıyor sonra beleşi var diye hep kornet alıyorum. fakirlik genetiğime işlemiş amına koyyim.
  • kaşardır bu detay.

    eğer bir evde kaşar büyük büyük doğranıyorsa o ev zengin evidir.
    yok, küp küp ve ufak doğranıyorsa o ev zenginliğe biraz mesafelidir.

    not: biz direk teker koyuyoruz masaya.
  • birisi lv cüzdan yazmış. lc waikiki sandım bi an. google'layıp anladım sonra.

    bu da benim fakirlik gösteren detayım olsun :(
  • taksiye bindikten sonra taksimetreyi değil otomobilin camından manzarayı seyretmektir
  • palmiye. nerede birden fazla palmiye görsem heh burası zengin muhiti derim.
  • bunları kim sikiyor abi dememek.
  • envai çeşit peynirlerin, zeytinlerin, jambonların, balın, kaymağın bulunduğu cağnım kahvaltı masasından sadece bir (rakamla 1) yudum portakal suyu hüpletip aceleyle işe-okula-her ne cehennemin dibineyse oraya gitmek. süper bi detay bence.
  • almak yerine aldırmak, yapmak yerine yaptırmak fiilini kullanmak.
  • (bkz: dürümün yanında iki ayran içmek)
hesabın var mı? giriş yap