alış
-
hisse senedi veya dövizin alış fiyatı (satan için ederi)
-
(bkz: almak)
-
(bkz: satın almak)
-
-
alışmaktan emir.
-
limanda
limanlara çekilmişsin
rüzgar bir sefer emri vermez
köhne beden durgunlar, su alır
alış. alış durulmaya, çektiğin senindir
***
gözleri, yani kalbi alışıyor karanlığa. yalnızlık bireyde uzaysal karanlığın yerini tutar.
(bkz: alışmak/@ibisile), satış/@ibisile
(bkz: alışma), alışık, alışkın -
satış ile hep karaştırdığım ticaret terimi. bir keresinde uyku sersemi dalgınlığımdan dolar alacağıma elimdeki doları satmıştım boşu boşuna vergi ödemiştim devlet babaya.
bankalar neden alış veya satış yazmak yerine "elindeki dövizi sat", "paranı altına çevir" falan yazmaz hiç anlamam. herhalde benim gibi kerizlerden ekstra para kazanmak içindir. -
- saatlerce dans etmeye alış.
sırf keyif için yaşamaya alış.
içten gülmeye alış.
kaygısız olmaya alış.
rahatça akmaya alış.
her şeyin yolunda gitmesine alış.
kolayca iyileşmeye alış.
mucizelere alış.
kendin olmaya alış.
hediyelere alış.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap