hesabın var mı? giriş yap

  • yetkili agizlardan bilgi aktaralim:

    bakin konuyla ilgili istanbul üniversitesi deniz bilimleri enstitüsü öğretim üyesi doç. dr. cem gazioğlu ne diyor:

    “bizim bulunduğumuz enlemde o şartların oluşması mümkün değil. deniz suyu sıcaklığı -4’e düşse bile çok ince bir zar şeklinde donar. komple sistemin dibe kadar donması mümkün değil. bizim bölgemizdeki hava sıcaklığının kuzey buz denizi’ndeki seviyeye gelmesi mümkün olmadığından dolayı istanbul boğazı’nda donma olayı gerçekleşmez.

    çünkü kuzey buz denizi ve civarında hava sıcaklığı -45, deniz suyu sıcaklığı ise -10’larda seyrediyor. boğaz suyunun donma sürecinin başladığı -4 derecenin altına inmesi için istanbul’daki hava sıcaklığının -25 derece olarak ölçülmesi gerekiyor.”

    meteoroloji yüksek mühendisi gökhan abur’a ne diyor peki;

    "istanbul son yüz yılda kandilli kayıtlarına göre -13,8, meteoroloji bölge müdürlüğü’ne göre -16 dereceyi gördü. termometreler -20’leri henüz kaydetmedi. 1900’lerden önce hava sıcaklığının -25’lere kadar düşüp düşmediği bilinmiyor; ama bilim adamları düşmediği görüşünde."

    türk deniz araştırmaları vakfı başkanı prof. dr. bayram öztürk ise, boğaz’ın donması için 15 gün boyunca aralıksız kar yağmasının gerekli olduğunu, boğaz’daki 1,5 metrelik dalgaboyu ve poyraz nedeniyle donmanın mümkün olmadığını söylüyor.

    peki bu fotograf ne?
    http://img415.imageshack.us/…057/1954boaz2lr6go.jpg

    1954 yilinda cekildigi iddia edilen bu fotograf aslinda tuna nehri'nden gelip karadeniz uzerinden bogaza yonelen buz parcalarinin olusturdugu bi goruntu. gordugunuz gibi vapurlar ve gemiler calismaya devam ediyor. cunku sadece suyun uzerinde buz parcalari yuzuyor. insanlar ise, kiyidaki birikmis buzlarin uzerinde duruyor. karsiya gecme olayi falan da yok.

    dedelerimiz iyi kekliyor bizi...

  • bir yerlerde aşı olan pozitif çıkmaz diye bir şey yazıyordu da ben mi kaçırdım lan? bir aşı bu kadar yanlış anlanır mı?

  • gerçekten ilginç bir tercih. şehirlerde ve adreslerde hiç rastlayamazsınız kuzey-güney-doğu-batı terimlerine. adres tarif ederken de kullanılmaz.

    -falanca bakanlık nerede hemşerim?
    -atatürk bulvarından kuzeye doğru devam edin...

    gibi bir diyaloğa asla rastlayamazsınız. burada sadece aşağı-yukarı-sağ ve sol vardır. hatta aşağının kime göre aşağı olduğu da bazen bir tartışma konusudur.

  • dünyanın en acı veren duygusudur. beraber olduğunuz halde sizi sevmediğini bilir ama yanınızdan uzaklaşmaması için bir boyun eğiş, kabulleniş hakim olur. hep yüz gözlenir. her an ben başkasını seviyorum diyecek diye her kelimede kalp ağıza gelir. sevmesin ama gitmesin felsefesi için için yer, aşk bir tutkuya dönüşür.
    geceler boyu kendini kandırmak için her tatlı hareketinden belki de seviyor, sevmeseydi böyle yapar mıydı telkinler verilir. ama bilinir ki her telkinin sonu yine kabulleniş yine yıkılıştır. delikanlı adamı bozar *

  • burada böyle övüp övüp reelde kadın dediğin uzun saçlı olur diyorsunuz sonra kısacık saçlarla oğlan çocuğu gibi ortada dolaniyoruz. şaka şaka çok rahat ondan kestiriyoruz sizin lafiniza bakıp yola cikilmaz.

  • gelmek istediğim ancak tırstığım zirve. amk yaka kartı falan dağıtıyorlarmış. bu nickle mi insan içine çıkıcam lan? bu nickle mi?

  • çaresiz olan afad, çaresiz olan beceriksiz erdoğan hükümeti. kanunları çıkartıyorlar ama uygulayacak bütçeyi ayırmıyorlar sonuç sıfır! işi bilen bir hükümet gelirse felaketlerin nasıl önlenebileceğini görürsünüz.