hesabın var mı? giriş yap

  • bakın tekrar ediyorum. ülkenin bir numaralı sorunu budur)!!! link

    "kaçaklar tekneyle gelmeye başladı! mersin erdemli kızkalesi sahiline tekneyle gelen onlarca kaçak şehre böyle giriş yaptı."

    ülke elden gidiyor. iktidar eliyle; foncu sivil toplum örgütü ve gazetecilerin, cılız tepkisiyle muhalefetin eliyle savaşlarla elde ettiğimiz bu topraklar kaybediliyor. ülkenin demografik yapısı değiştirilerek istikrarsızlaştırılıyor ve bu sayede kurtuluş savaşının da intikamı alınmış oluyor.

    yarın bir gün azınlığa düştüğümüzde, asayiş tamamen elimizden gittiğinde anlayacaksınız ama iş işten geçmiş olacak!

    sessiz işgal bu! işgal ediliyoruz. topsuz tüfeksiz.

  • + author sen bir roman yazmışsın ismi nedir, okuyayım!?
    - dur içerde vardı bi' tane, imzalayıp vereyim. hediyem olsun. hatta imzalı bi' tane olacaktı, onu getireyim ben en iyisi.
    + eyvallah mirim. elimdeki kitabı da bitirmiştim, akşam başlarım seninkine hemen.
    - fikirlerini söylersin okuduktan sonra.
    + tabi tabi.
    - hemen geliyorum.
    + vaay. çok sağolasın ya. bi' dakka ama... abi sayfaları açılmıyor bunun. yapışmış galiba.
    - eheh imzalı kitap verecem dedim ya, ondandır.
    + lan sen imza derken... oha ya!

    ...

  • bunun adı heyecan değil de daha ciddi bir müsabaka izleme zevki bence. euroleague'e bakınca sadece oyuncuların değil stratejilerin de sahada olduğunu görüyorum ben. basketbol çok daha fazla fikir oyunu oluyor avrupa'da. ve evet bu sanki beni daha çok cezbediyor. ama şöyle bir şey var. ne olursa olsun lebron, kawhi, durant, curry, davis, lillard veya harden izleyemiyorsun avrupa'da.

  • çingene* bir çocuğun birliğini bir şekilde kurtarması.

    birlik ismi ve tarih vermeyeyim komutanlarının başına bir iş gelmesin. bunu galiba çok duymamışlardı.

    trakya'da esrarkeşlerin, hırsızların, torbacıların, hafif suçluların, yaralama vs gibi suçlardan hüküm giyenlerin çoğunlukla görev yaptığı bir zırhlı tugay. bu adamlar yunan ordusuyla girilecek bir tür teorik savaşın en önünde olan tipler. şaka gibi ama sosyal olarak en diplerdeki bu karekterler olası savaş durumunda ilk gidecek noktalara neden seçilir alman strafbatallion ceza taburu uygulamasının bize 1908lerden kalma bir yansıması mıdır arada hala düşünürüm.

    neyse olayımızda bu tugayın tanklarını kullanan, zırhlı personel taşıyıcıları süren, bakımlarını yapan er ve erbaşlar 30 ağustos törenine hazırlanıyorlar. trakya'da bir ilimizde bunların tugayından bir miktar araç geçit resminde şehir merkezinde ve stadyumda ilerleyecekler. tank komutanları da kupolalarda şeref tribününe jilet gibi üniformalarıyla selam duracak. sonra kışlaya geri dönülecek hayat kaldığı yerden devam edecek. törene de henüz 5 ay var. haftada bir araçlar çıkıp yanyana meydanı bir dönüp geri geliyorlar.

    o günlerde tugayın kapısında belirip yeni katılım yapan bir acemi er peydah oluyor. dünyada görüp görülebilecek en esmer çocuklardan biri. temsili bir resim ile göstermeye çalışırsak aha bu kadar esmer. tam bir tamil - sri lanka havası var. nerelisin diye soruyoruz adana diyor. roman mısınız diyoruz, o ne diye anlamayıp bakıyor. sonra git gel derken çocuğun cono olduğu meydana çıkıyor. tugaya bir cono gelmiş. kağıdına göre de daha önceden oto tamirciliği yaptığı için* gzpt tank bakım bölüğüne bakım er olarak verilmiş. astsubaylar "vay başımıza gelenler" tiradını okuyarak çocuğu yatakhaneye gönderiyor.

    tabii conolar herkes tarafından az çok bilindiği için bu çocuk daha hiç bir şey yapmadan hırsız diye insanların kafasında mimleniyor. tipine bakarsanız hırsızlıktan gasptan ziyade daha değişik bir şeyler peşinde havası seziliyor ama nedir direk anlamıyorsunuz. gözleri böyle bir değişik fel fecir okuyor. bir şeyler kesinlikle normal değil ama du bakalım. mevcudunun %40 kadarının arızalı / misfit olduğu birliğe bir de cono ilave ediyoruz. üst devre erler "bak bu dolaptan bir şey eksilirse" diye gelir gelmez cononun başına ekşiyorlar. çocuk kafa sallıyor "ağabey valla ben bilmem öyle şeyler" gibisinden kendisini savunuyor. yatakhanede sonra cidden pek bir hırsızlık şikayeti de olmuyor.

    gel zaman git zaman tugay denetleme, bakım, geçit resmi derken 30 ağustos gelip çatıyor. tugayın araçları komutanlar tank ve gzpt kulelerinde üstlerini başlarını düzeltirken hıncahınç dolu şehir meydanına ve stadyuma giriyorlar. önden iki sıra delicesine yıkanıp fırçalanmış tank, ardından iki sıra zırhlı personel taşıyıcı - zırhlı muharebe aracı - zha falan geçecek. derken stadyuma girdikten sonra bir arbede oluyor. tank kolu stadyumun ilk 100 metresine gelmeden zınk diye duruyor. tank komutanları sağa sola en sonunda arkaya bakıyorlar. hepsi arkaya bakınca arka tarafta zırhlı personel taşıyıcılardan birinde bir sorun olduğu anlaşılıyor. şeref tribününde eli selam dur'da kilitli kalmış bütün subay camiası yavaş yavaş sola dönerek ne olduğunu anlamaya çalışıyor. sonra ortalarda bir zırhlı personel taşıyıcının içinden bir er fırlıyor diğer zırhlı personel taşıyıcıya arka kapıdan giriyor ve 10-15 saniye kadar sonra geçit resmi kaldığı yerden devam ediyor. herkes bunu senkronizasyon sorunu falan sanıp geçiştiriyor. seyirciler ve halk da tezahürata devam ediyorlar. tanklar ve zpt'ler stadyumun diğer ucundan çıkarak gidiyorlar. başka bir sorun da çıkmıyor.

    tabii işin aslı o sırada zırhlı personel taşıyıcılardan biri stadyuma girer girmez stop ediyor. bunlar sürekli bakımı yapılan araçlar ama elektrik aksamında her nasılsa bir sıkıntı olmuş, ve mürettebatı aracı çalıştıramıyorlar. herkesin önünde rezillik çıkması an meselesi. taşıyıcının sürücüsü durmadan kvv kvvv gur gur marş basmaya çalışıyor ama lanet araç bir türlü marş almıyor. o sırada diğer personel taşıyıcının içinde olan bu cono ağzında ciklet, tank periskopundan stadyumdaki kızları keserken diğer aracın marş basmaya çalıştığını kulaklığından duyuyor. birden kendisine bir haller oluyor ve "çekilin laaan" diye bağırarak kendisini dışarıya atıyor, hop dur nereye demeye kalmadan elektrik arızası yaşayan zırhlı personel taşıyıcıya dalıyor ve içeride elektrik sigorta paneline altlarına sıçarak bakan iki askeri ittirerek, sanki 100 yıldır bu işi yapıyormış gibi rastgele iki kabloya asılarak çekiyor. dişleriyle yalıtımı kopartarak kabloları bağlıyor ve zırhlı araca düz kontak yaptırıyor. zırhlı personel taşıyıcı birden gürrr diye marş alınca kulede kendisini ter basan tank komutanı da telsizden tamam hazırız diyor ve tüm tank kolu geçit resmine öyle devam ediyor.

    herif oto tamircisi değil oto hırsızıymış. oto hırsızlarının da şahıymış yani.

    ardından bakım bölüğünde kendine oto elektrikçi diyen 10 askere aynı sigorta tablosunu gösteriyorlar hiçbirisi 1 dakikanın altında kablo donanımını anlayıp düz kontak yaptıramıyor.

    cononun conoluğu yüz yılda bir hakikaten iyi bir işe yaramış oluyor.

  • (bkz: al işte kırdın)

    soruları soran abla, kağıttan okuduğu soruların sırasını değiştirse, hababam’daki meşhur şaban-müfettiş sahnesi gerçek olabilirdi...

    ayrıca sorular belli; cevapları dinlemek için oraya bu robotumsu yerine bi teyp getirilse aynı işlevi yapardı.

  • 25 saniyede atatürk'ün ne kadar büyük bir karakter, ne kadar başarılı bir devlet adamı olduğunu gösteren videodur.

  • " sigarayı rüzgarda kibritle yakmak kadar zordu seni anlamak.. galiba çakmak lazımdı... ;)"

    -verdim şukusunu...