ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
murat boz nihal-bahar candan eser özge ilişkisi
-
aslı enver'den sonra candan kardeşler mi? ohaa düşüşün bu kadarı.
italyan çöpçüyle evlenen türk kızı
-
inanılmaz sempatik, güler yüzlü ve keyifli bir adam. yol arkadaşını çok doğru seçmiş, bizim kızı tebrik edelim. ben bayıldım enişteye.
yalnız bu sivaslılar hakikaten her yerdeler. *
5 bin tl maaş alıp lcw'den giyinen erkek
-
1000 tl maaş almasına rağmen lacoste'den giyinen erkeğe göre biraz daha vizyonlu bence. vizyon önemli bir şey. keşke herkes vizyonlu olsa.
mutlu musunuz akp'ciler 400 milyar lira kaybettik
-
dolar 2.3 liradan 2.8 liraya çıktı. türkiye ekonomisi 800 milyar dolarlık bir ekonomi, yani dolar başına 50 kuruş kaybettik, ekonomimiz bir kaç ayda dolar karşısında 400 milyar lira küçüldü. mutlu musunuz akp'ciler?
cevabını merak ettiğim soru.
oha dolar 3 lira olmuş ya. bu hesaba göre 560 milyar lira kaybetmişiz. diyanetin 100 yıllık bütçesi anlayacağınız. (akp'liler için özel referans)
türk kızlarının %90-95'inin taş gibi olması
18. yüzyıl ekşi sözlük başlıkları
-
(bkz: cem uzana giyotin şoku)
bae şeyhinin aselsan'ı almak istemesi
-
yanında tskyı da vermeseler bari.
alternatif sonsuz ol nakaratları
-
bu sabah erken uyandım
gittim sana poğça aldım ("poğaça"yı hızlı okuyacağız.)
etli ol diye, butlu ol diyeee...
bağırsak kanseri
-
kurtulanlar arasına adımı yazdırmama az bir vakit kalan illet hastalık
gururla ve sevinçle edit: tahlil sonuçları geldi. kurtuldum!!!
(ama diyete bir süre daha devam etmem gerekiyormuş)
11 yıl sonra gelen edit: lan her şey düzeldi, iyi gidiyor falan derken bu meret bu sefer belden aşağı vurdu. sağ testisi aldırdık. hasta yatağımdan bildiriyorum.
büdüt: en beğenilen entrim bu ya, kaderime mi küssem, ssg'ye mi sövsem bilemedim.
türkiye avusturya'yı bölmek istiyor
-
(bkz: bir dış güç olarak türkiye)
nursery cryme
-
genesis'in altın günlerinden kalma, benzeri olmayan ve taklit edilmesi imkansız soundunu çok yoğun ve derin hissettiren bir albümdür. peter gabriel iyice coşar ve phil henüz popçu olmamıştır. hepsinin olağanüstü bir performans gösterdiği, 5 sn. duysanız bile aha işte genesis diye tanıyabileceğiniz , artık neden bu kadar baba albümlerin asla üretilemediğini uzun uzun düşündüğünüz ve burda adını görünce eve gidip hemen tekrar dinlemek ve o alemlere dalmak isteyeceğiniz bir albümdür. musical boxzannımca rock tarihinin en klasik, en hüzünlü, en mistik parçalarından biridir.
feodalizm
-
batı roma imparatorluğu 'nun, kavimler göçü neticesinde topraklarına saldıran barbar kavimler tarafından yıkılması ile başlayan süreçtir. (476) ortaçağ 'a damgasını vuran yönetim biçimidir. istanbul'un fethi (1453) ile sona erdiği kabul edilen bu süreç "karanlık çağ" olarak da adlandırılan yaklaşık bin yıllık bir dönemi kapsamaktadır.
kavimler göçü sebebiyle oluşan otorite boşluğu yüzünden genel bir karmaşa ve güvensizlik ortamı oluştuğu için insanlar kendilerine koruyucu olarak bir senyör tayin etmek zorunda kalmışlardır. büyük toprak parçalarına hükmeden senyör, kendi tebaasını surlarla çevrilmiş kentlerin içinde yönetmiştir.
zayıflayan devlet idarelerinde kral tek başına topyekün bir ülkeyi yöneten mutlak irade olmaktan çıkmış ve senyörlerin senyörü haline gelmiştir. kendi toprak parçalarını yöneten senyörlerin bölgelerine karışma yetkisi bulunmayan kral, ancak kendi dukalığındaki kent halkının yaşamına doğrudan müdahale imkanına sahiptir. yine de bir savaş durumu söz konusu olduğunda ve tüm senyörlerin üstünde karar verme yetkisi kendisindedir. kralın bu mevkisi eşitler arasında birinci olarak nitelenir. (bkz: primus inter pares)
derebeylik rejimi olarak da adlandırılan bu dönemde din fazlası ile ön plana çıkmış ve kilise gücünün doruğuna ulaşmıştır. kilise ülkeler üzerinde büyük bir hakimiyet sağlamış ve avrupa halklarının yaşamına doğrudan müdahale etmiştir. ilkçağ 'da hakim olan akılcı ve dinamik felsefe bilimi sekteye uğramış, düşünce özgürlüğü yok olmuş ve skolastik yani durağan ve yasakçı düşünce egemen olmuştur. kilise engizisyon adı verilen mahkemeler kurarak her türlü yenilikçi düşünceyi daha filizlenmeden mahkum etmiştir. kilisenin dayattığı ve kutsal olduğu öne sürülen dogmaları referans alan bu mahkemeler binlerce insanı haksız yere yakılmak sureti ile idama mahkum etmiştir.
senyör ve vassal (senyörden küçük ve ona bağlı soylular), rahipler, serfler'in (toprak sahibi olmayıp onu işleyenler) toplumsal katmanları oluşturduğu bu düzende zamanla ticaretin gelişmesi ile yeni bir sınıf ortaya çıkmıştır. burjuva adı verilen bu sınıf ticaretten edindiği artı değer ile siyasal ve ekonomik alanda söz sahibi olmaya başlayacaktır. burjuva sınıfı sahip olduğu güçle bilimin ve sanatın gelişmesine katkıda bulunmuş ve rönesans denen aydınlanma döneminin başlangıcına sebep olmuştur. (bkz: medici)