7 entry daha
  • hesaplarıma göre ilk izlediğimde 7 veya sekiz* yaşındaydım. filmin olayını hakkaten sağlam kavramamıştım ama tekrar izleyince hasta olmuştum.

    şimdi tekrar izleyince, 10larca farklı ayrıntı yakalıyor insan. meğer ne filmmiş. kevin costner'ın gözlüklerinin gözlerini göstermeyip whitney'in*kilerin göstermesi. kevin abinin içki içtiği zaman bile portakal suyuna sadık kalacak kadar disiplin ve düzen üstüne kurulu bir yaşamı olması. kendine ters gelen şeyleri değiştirmek yerine, benim sorumluluğumda değilse bana ne, diyip çekip gitmesi.(bunun genel olarak güzel bir özellik olmasını beklemiyorum ama bu filmde bu karaktere yakışıyo be kardeşim)

    pek iddialı olacak ama, zamanına göre biraz fazla bir filmmiş. şimdi çekilse, eminim ki o karakterleri daha iyi canlandıran tipler olabilir, daha iyi efektler, sahneler olur falan filan... fakat filmin büyüsü bu konuda kendini hissettiriyor... filmdeki kostümleri, arabaları falan bir kenara bıraksak, film hiçte eski falan durmuyor. soundtrack şarkılarının birçoğu hala efsane sayılabilir ve bana kalırsa bir çok yeni filmin soundtrackine kıyasla, filmi çok daha iyi anlatıyor ve filme daha iyi oturuyor.

    başka iddialı bir laf olacak ama, kevin costner'ın oynayıp ta hakkını verdiği ve akıllara kazılı olduğu film sayısını arttıran bir film oldu benim gözümde. (bkz: field of dreams) (bkz: robin hood) (bkz: dances with wolves) (bkz: jfk)

    çocukluktan beri akılda kalmış bir filmi, hakkını vere vere seyretmek çok farklı bir duyguymuş.(yoksa niye bu kadar entry kastırsın adama)

    ne varsa eskilerde var lafının savunucularının, deliller hanesine bir ekleme.
32 entry daha
hesabın var mı? giriş yap