19 entry daha
  • korelasyonun 0 dan uzaklaşması iki olay arasında nedensel bir ilişki zinciri olduğunu gösterir, bu ilişki zincirinin basit sebep sonuç ilişkisi biçiminde olması gerekmemektedir.

    şöyle açıklayalım, iki olaydan birisinin (a) oluş sıklığı arttığında diğerinin (b) sıklığı artıyor (azalıyor), ya da olayın oluş sıklığı azaldığında (a) diğerinin (b) oluş sıklığı azalıyor (artıyor) ise biz bu iki olay arasında korelasyon var deriz. her korelasyon bir sebep sonuç ilişkisine bağlı değildir. mesela dondurma satışları arttığında tecavüz olayları artıyor ise bu iki olay arasında korelasyon vardır, ancak bu veriden hareketle dondurma satışlarını azaltarak tecavüz olaylarını azaltamazsınız. ya da birilerine tecavüz etmek dondurma satışlarını arttırmayacaktır. ancak bu iki olay nedensel olarak ilişkisiz de değildir. ikisi de ortak bir nedenden kaynaklanıyor gibi görünmektedir. yaz ayları geldiğinde insanların hormonsal dengelerindeki değişim insanları tecavüze daha yatkın hale getirmekte, beri taraftan sıcak da dondurma satışlarını arttırmaktadır. burada nedensel ilişki şöyledir; her iki olay da yaz mevsiminin sonucudur. yani bir ülkeye yaz gelmez ise hem tecavüz olayları azalır hem de dondurma satışları düşer.

    bu noktada şu soru çok anlamlıdır:

    arasında korelasyon olan herhangi iki olay arasında illa ki nedensel bir zincir olmak zorunda mı dır?

    soru çok önemli ve tartışılan bir sorudur. kişisel cevabım ise şöyledir; bizlerin beyni arasında korelasyon olan olayları birbirlerine nedensel zincirler ile bağlayacak biçimde çalışmaktadır. yani, arasında korelasyon olan iki olay arasında zihinsel olarak kurduğumuz şeye nedensel ilişki denir ve bu ilişki kurma (ya da yaratma) işi zihnin en becerikli olduğu konulardan birisidir bu şekilde doğaya dair tahminlerde bulunabilmekte ve olayları birbirlerine bağlayıp çevremizde olan bitene anlam yükleyebilmekteyizdir. bu görüşe göre tıpkı çevremizde renkler değil farklı dalga boylarında elektromanyetik dalgalar olmasına rağmen beynimiz sayesinde çevreyi renkli hissetmemiz gibi, çevremizde korelasyondan öte hiç bir nedensellik olmamasına rağmen beynimiz sayesinde çevremizi sebep sonuç örüntüleri ile sarılmış gibi algılarız. tıpkı renkler gibi sebep sonuç ilişkileri de varlıklarını zihnimize borçludur.

    konunun derinliğini vurgulamak adına zekasına hayran olduğum bir arkadaşımın konu ile ilgili şu sözlerine yer vermek istiyorum: "ben birbiri ile tamamen bağlantısız iki farklı kavram, olay, olgu bulabilmekte fevkalade zorluk çekiyorum. eğer çok zorlanır ve hiç bir bağlantı kuramaz isem, bu iki kavram/olay/olgu da aynı zihin tarafından algılanabilmektedir (illa kavranbabilmesine gerek yok) der geçerim." evet zihnimiz gerçekten de kendisine olaylar ve olgular arası ilişkileri bu kadar sıkı dokunmuş bir evren yaratıyor, bunu görmek için ise sadece bir sonucun birden fazla (en genel anlamda sonsuz tane) sebebinin olabileceğini (sonuç üzerindeki etkileri farklı oranlarda olmak koşulu ile) kabul etmemiz yeterli oluyor (bkz: nedensellik/@selfadjoint).

    kavramlar/olaylar/olgular arasındaki sebepler ve sonuçlar agı (bkz: causality network) [1] kişiler ve toplumların düşünme yapılarını analiz etmek açısından enteresan bir çalışma alanı olabilir gibime geliyor.

    her beklenmedik deneysel bulgu karşısında paradigma kayması yaşamamamızın sebebi de zihnimizin sebep sonuç ilişkilerini korumaya meyilli olmasıdır. örnek vermek gerekir ise, bir maddenin kütlesi var ise ışıktan hızlı gidemeyeceğini biliyoruz. bu durumda beklentimiz ışıktan hızlı giden bir madde bulamamamız ve evrene dair nedensel bağlantı ve mantık yürütme faaliyetlerimizin (matematik ya da teorik fizik) bu tarz maddelerin varlığına dair ip uçları vermemesidir (bkz: takyon). eğer yanılmış isek yani bir şekilde ışıktan hızlı giden maddeler bulur isek yapmamız beklenen mantıklı davranış eldeki kuramı çöpe atıp yeni kuram arayışına girmektir. ancak olan bu değildir birisi ışıktan hızlı madde bulur ise biz hemen bunu elimizdeki sisteme nedensel bir bağ ile yamar ve bu maddenin “negatif kütlesi” vardır deriz. nedensel süreç çelişki üretmediği sürece bu şekilde devam ederiz, ancak kotaramadığımız çelişkiler ile karşılaştığımızda paradigma kaymaları* yaşarız.

    ya da final dönemlerinde fazlasıyla bilinmezci oluyorum, bilemedim.

    yillar sonra edit:

    dunyadaki korsan sayisi ile dunyanin sicakligi arasindaki nedensel iliskiyi goremeyene saygi sevgi
    sanayi devrimi kuresel isinma yaratti ayni zamanda denizler uzerindeki kontrolu kolaylastirdi, korsan sayisini azaltti

    not:
    [1] http://www.springerlink.com/…tent/v662822470t667v0/ nedensellik ağlarının düşünme süreçlerine uygulanması (uygulanmaya çalışılması) hakkında bir çalışma.
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap