• dhög abinizin engin bilgi ve tecrübelerine dayanarak siz sözlük gençleri için hazırladığı dev eser. adeta referans kaynağı. lafı fazla uzatmadan komşudan başlayalım.

    yunan kızları: onca ülke gezdim, 72 milletten hatun tanıdım ama yunan kızları kadar seksi hatunlar görmedim sözlükçü. kesinlikle avrupa'nın en çekici kadınları yunanlılar. belki çok güzel değiller ama nasıl giyineceklerini nasıl alımlı olacaklarını çok iyi biliyorlar, hele o tek parça elbiseleri yok mu offf. yanarım yanarım bir helenayla bir liani'yle tanışamadığıma yanarım. uzak değil kıçımızın dibi gidin, görün, sevin, gelin.

    italyan kızları: ne yazık ki italya herşeyiyle olduğu gibi kızlarıyla da beni hayal kırıklığına uğrattı sözlükçü. birinin italyanlara seksi olmanın meme göstermek olmadığını öğretmesi gerek. diyaframa kadar dekolte vermekle olmuyor bu işler. ayrıca hepsinin götü kalkık (her iki anlamda da)

    fransız kızları: valla onları belirli bir potada eritmek zor, binbir türlü fransız hatunu var ama ilk geceden vermediklerini söyleyebilirim. genelde rahat hatunlar dans etmeyi, sanat falan konuşmayı seviyorlar, sempatik bile diyebiliriz. çok güzel sayılmazlar ama kendilerine has bi havaları var. hele bi alexandra vardı sorun seagul'e anlatsın. yani evlencek olsam fransız bi kızla evlenirim herhalde.

    ispanyol kızları: valla hem güzel değiller hem de çaçaronlar. vırvırvırvır yazık ispanyol erkeklerine, lafı yatağa getirene kadar seksten soğuyabilirsiniz. ama allah için güzel vücutları var. kesekağıdı sektörü oldukça gelişmiş olmalı ispanya'da.

    ingiliz kızları: ben ingilizler kadar burnu havada, kaknem, milliyetçi hatun görmedim. herhalde yurtdışına çıkarken "britanyalılar dışında erkek sinekle bile iletişime geçmeyeceksiniz" diye bir belge imzalattırıyorlar bunlara. hayır güzel falan olsalar gam yemeyecem, yarısının yüzü çilden gözükmüyor.

    irlandalılar: al bunları vur ingilizlere. yani bi odada türk, arjantinli, macar, ispanyol erkek varken sırf anadilini konuşuyor diye hatun gider elin moronuna verir mi? bunlar veriyor. ne var ben de biliyorum ingilizce, mençıstırı, mançester diye telaffuz etmiyorum diye yapılır mı ulan? o ranzanın üst katında uyumaya çalışırken ne çektim biliyor musun sözlükçü? neyse en azından gecenin üçünde beni uyuyor sanıp anadan üryan karşımda soyundukları için kızamıyorum ve kızıl saçlarının hatırına 10 üzerinden 6 veriyorum kendilerine.

    hollandalı kızlar: gördüğüm kadarıyla isveçlilerle birlikte avrupa'nın en güzel kızları bunlar. tabi bellerinin çevresindeki cam simidini görmezden gelirsek. sempatikler, yardımseverler, komplekssizler. ben vazgeçtim fransızla değil hollandalıyla evlenecem. artık maaşın yarısını liposuction'a yatırırız.

    alman kızları: valla ortalamanın üstünde olduklarını söyleyebilirim. ama arap ve türklerin tacizlerinden bıkmış olduklarından olsa gerek, pek öyle akşam gel vereyim modunda değiller. biraz daha sofistike pompacılar arıyorlar. yani eğer bir barda üç güzel alman kız gördüyseniz hemen dikine oynamayın. oyunu kanatlara açın, yan pas yapın, top dolaştırın, rakip üzerinize gelecektir. eğer siz ettiğiniz danstan zevk alıyorsanız hatunlar da sizi izlemekten zevk alacak, bir süre sonra sizinle dans etmeye başlayacaktır. ilk önce göz teması sonra jest ve mimikler sonra hareketleri taklit. sakın dokunmaya çalışmayın, o zaman sortie apaçilerinden bir farkınız kalmaz. bırakın alman ceylan karar versin. vermeye niyetliyse dokunur, değilse örümcek adam olsan fayda etmez zati. gecenin sonunda "başka bi mekana gidelim mi" der ceylanı mideye indirirsiniz. güzel ırktır almanlar.

    isveç kızları: oy yerim onları ben. çok güzeller abisi. güzel oldukları kadar rahat ve cinselliğe de açıklar. “off istanbul'a geleli iki gün oldu hala sevişecek adam bulamadım” diyen isveçli hatun bilirim. hani öyle patates falan da değil bildiğin taş. tabi taş derken iskandinav kızlarının biraz iricene olduğunu gözardı etmemek lazım. ama o yüzün altında akren nalan'ın vücudu olsa farketmez be sözlük.

    fin kızları: pek öyle irtibatım olmadı huyunu suyunu çok bilmem ama, beyaz tenli siyah saçlı mavi gözlü fin kızlarının bir hayli fazla olduğunu söylemem yeterli olur herhalde.

    çek kızları: işte beni en çok hayal kırıklığına uğratan kızlar bunlardır. prag'a ne umutlarla gitmiştim oysa. sonuç: karlov'da üç türk kızına, “türk müsünüz” diye sordum onlar da “hayır” dedi. büyük bir yıkımdır benim için orta avrupa. bir kere abartıldıkları kadar güzel değiller. çek kızlarının taş gibi olduğu yalanını kim çıkardıysa allah onu dabul etsin. sıradan bir slav kızından bir farkları yok. ayrıca çok kıro giyiniyorlar. milenyumu seki geçe yüksek bel dar paça kot pantolon giyilir mi lan? öyle esmerlerin üzerine falan atladıkları da yok. yani bir coni depp olmadığımı biliyorum ama , almanya'da gördüğüm ilginin üçte birini görmedim kardeşim prag'da. neyse en azından kafka müzesini görmüş oldum.

    rus kızları: onlar için benim bir şey söylemem gerek yok siz zaten yeteri kadar biliyorsunuz.

    romen kızları: yolculuğum boyunca iletişim kurduğum yegane romen dişilerin 60 küsür yaşlarında hopdesikten hallice iki pazarcı teyze olduğunu göz önüne alırsak haklarında pek fazla yorum yapmak yakışık almaz. ama teyzeler yardımseverdi, ekmek peyni falan verdiler.

    bonus:

    amerikan kızları: eğer avrupa'da bir amerikalı hatun gördüyseni peşine takılın, trende, istasyonda, lokantada her yerde size sevgilerini gösterebilirler. tamam öyle ahım şahım güzellikleri yok ama türk erkekleri de marlon brando değil zaten.

    kanadalılar: bunlar hem tipsiz hem de güney komşuları kadar rahat değiller. sanat manat konuşmaya çalışıyorlar uzak durun.

    güncellenecektir...
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap