• bundan tam bir hafta önce ekşi sözlük hakkında yapılan bir belgesel için moğolistan devlet televizyonundan bir ekip benimle görüşmek istedi. ünümüz oralara gitmiş dostlar. inanın, çocuk gibi sevindim. "sözlükle ilgili özel bir bilgim yok, sözlük yönetiminde değilim, moderatör değilim, hacivat, preatör değilim, eski nesil değilim... tek suçu ölümcül derecede seksi olmak olan sekizinci nesil bir yazarım... neden benimle görüşmek istiyorsunuz bay gumbaktov?" dedim. uzun uzun ne kadar mükemmel bir yazar olduğumdan, en beğenilenler listesindeki entrylerime ne kadar güldüklerinden bahsettiler. merak edip yayın programlarını sordum. haftanın üç günü mahallenin muhtarları, dört günü de adanalı dizisini yayınladıklarını ve bu dizilere de çok güldüklerini söylediler. beynimden vurulmuş gibi oldum dostlarım...

    bay gumbaktov ve ekibini ankara'nın en lüks ve gözde lokantalarından biri olan rumeli işkembe salonuna götürdüm. moğol adam eti sever, yiğittir, bir başka olur moğol adamın isyanı diye düşünerek herkese işkembe söyledim. ekiple konuşmamı ingilizce yapıyordum. sortaymz, revolüyşın, efişint dedikçe coştum, anlattıkça anlattım. bilenler bilir: rumeli işkembe salonu ankara'nın üst düzey bürokrat ve devlet adamlarının buluşma mekanıdır. ben böyle holi informeyşin sors falan diye anlatırken yan masadan kır saçlı, uzun boylu, efendi tipli, böyle ingiliz gibi bir adam geldi. kendini tanıttı. sörmüş. ingiliz büyükelçiliğinin davetlisi olarak gelmiş ülkemize. "inanılmaz güzel bir aksanınız var, benim güzel dilimi, ana sütü gibi ak ingilizcemi benden güzel konuşuyorsunuz, buyrun bu kartım, akşam elçiliğe gelin, hemen sizi ingiliz vatandaşlığına geçirelim" dedi. rumeli işkembecisinin o devasa avizeleri ve görkemli duvar süslemeleri bir anda üstüme üstüme gelir gibi oldu dostlarım. "sen ne diyorsun sör??? sevdalısıyım ben bu güzel ülkenin, haddini bil" diyerek adamın yakasına yapıştım. sör, kekeleyerek "askerlik hizmeti üniversite mezununa da uzun dönem olacakmış, 12 ay olacakmış herkese, o yüzden şey ettim ben" dedi. sinirim geçmemişti. "efendi efendi, biz askerliği gerekirse 120 ay yaparız. dedem kore'de savaştı ve koreli bir kadınla evlenip babannemi boşadı... oğulları da şimdi lost dizisinde oynuyor" dedim. inanır mısınız o portatif merdiven gibi adam gözümün önünde küçüldükçe küçüldü, ağlaya ağlaya kaçtı gitti. bu arada moğollar da vejetaryenmiş, dokunmadılar çorbalara. beş çanak işkembe içtim, tiksinti geldi işkembeden. şöyle güzel bir espri yapayım da bari ortama bir neşe gelsin dedim ve "aranızda gitar çalmayı bilen var mı?" diye sordum, "yok" dediler. "peki aranızda adı cahit olan var mı? "dedim. "yok" dediler. "lan o zaman siz nasıl moğollarsınız ehehehehe" dedim. hiç gülmediler. üzüldüm.

    tüm bu süreçte beni mutlu eden tek şey sipariş sürecinde garsonla hemfikir olmaktı. gerçekten garsonlarla hemfikir olunca insanın yüreğini ve masayı bir sevinç dalgası kaplıyor, bunu anladım. bahar ve kelebekleri kıskandıran bu sevinç dalgası gerçekten çok ilginç. "bu mevsimde hamsi yenmez, çupra güzel olur" yorumuna garson dostun yaptığı "çupra iyi olur, nefis olur, çok güzel olur" tadındaki yorumlar, garsonun "nar ekişili gavurdağı salata yaptırayım" şeklindeki açıklamasını takip eden "güzel olur diyorsan gavurdağı olsun abi" şeklindeki bebeksi onaylayışlarımız... tüm bunlar insanın içini ısıtıyor. garsonla hemfikir olmak çok güzel. insan, yemek yolunda garson dostla el ele gönül gönüle yürüdüğünü hissediyor, mutlu oluyor. hele ki arkadaş gruplarıyla gidilen yemeklerde sipariş kararsızlığı çıktığında garsonun "abi doğru söylüyor, tereyağlısı güzel olur" dediği an yaşanan coşku ve sevinç gerçekten anlatılmaz. bu entryimi sipariş esnasında hemfikir olduğum nice garson dosta ithaf ediyorum... "bozuk da yok ki şimdi" diyerek koftiden ceplerimi karıştırdım, bahşiş bırakamadım kimi zaman. ama inanın bende de çok para yoktu. normalde belkıs akkale gibi insanımdır, kimsenin hakkı geçmesin isterim kimseye... kimseyi kırmak, üzmek istemem. ama oldu bunlar... tekrar tekrar özür dilerim hepinizden garson dostlar.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap