8 entry daha
  • bilimsel bilgiye ulasmak icin kullanilan kaliplar butunu dersek yanlis konusmus olmayiz galiba. boyle tanimladigimiz zaman sanki cok objektif cok tarafsiz gibi geldi degil mi? fakat ustadim beni rahatsiz eden bir konu var : bu yontemi insanlarin kullandigi gercegi. burda sabit bir asamalar butununden bahsediyoruz ama insan gibi ufak bir degiskeni hesaba katmiyoruz. bir insan ne kadar tarafsiz, ne kadar onyargisiz ne kadar ideoloji denen olgudan arinmis olabilir ki bu asamalara objektif olarak uysun?

    rahatsiz ediyor ustadim cunku gunumuzde bu asamalardan gecerek bilimsellik kazanan bir bilgi bir dinin dogmalari kadar saglam, kolay kolay yikilmayan bir yapi olusturuyor. yok hayir bilim karsiti bir gerici ya da tam tersi bilim askiyla yanip tutusan, bilimsel bilgi asla yanilmaz diyen bir bilim adami da degilim. bu iki asiri uc ornek gozumde ayni derece yobaz nitelige sahip zaten. bir bilim insani yobaz olabilir mi? neden olmasin mirim? sozgelimi bugun x ilacinin x hastaligina iyi geldigini biliyoruz, bize oyle soyluyor bilim insanlari. yarin obur gun ''hayir x ilaci x hastaligini gizleyip daha da ilerlemesini sagliyor, aslinda yeni urettigimiz y ilaci bu hastaligin kesin cozumu'' dediklerinde onlari x ilaci icin suclayabilir miyiz? hayir. neden? ''cunku bilim ilerleyen bir surec her gun yeni bir gelisme oluyor yeni bir bilgi bulunuyor o yuzden bizi suclayamazsin'' demezler mi? derler. ''peki ben neden bu yeni gelistirdiginiz y ilacina guveneyim o zaman'' diye sordugunda ''bilimsel bilgi aksi ispatlanana kadar(ki bir tartisma ortaminda bu aksi ispatlanana kadar seklinde bir cumle kurulduguna sahsen cok az sahit oldum, genelde bu insanlar bu kismi atlayip bilimsel bilginin kesinliginden konusurlar) yanilmaz o yuzden bunu kullan'' demezler mi? derler. peki bu soylemlerin, bir din fanatiginin zaten kuran'da yazıyor bunlar demesinden ne farki var? her ikisi de aslinda ilgili konu ile alakali cok bir sey bilmeseler de kesinlik arzeden bir bilmislik tavri icinde sozlerini sekillendirirler.

    neyse konu corba oldu ama en azindan bilimsel yontem ile ulasilan bilginin bana potansiyel tehlike gibi gelen kismini anlatmis oldum. ama en azindan dissal faktorleri bir kenara koyarsak(misal 100 yildir bilimsel olarak kabul edilen bir verinin aksini ispatlamaya calisan bilim insani uzerinde bazi bilim cevrelerinin kurdugu baski gibi) bu yontemle bilimsellige ulasan bir bilgi yine ayni yontemle curutulebilir. bu bakimdan hatalari telafi etme bilimsel bilgi acisindan mumkun gorunuyor. onlenemez sonuclara yol acsa da ileriye yonelik olarak telafi mumkun. yani yontem calisiyor en azindan kendine gore istikrarli olarak isliyor. 1920li yillarda saatlerin kadranlarini boyamak icin radyum kullanilmasini zararsiz gormek; fakat isciler hastalandiginda sebebinin radyum oldugunu bulup ilerleyen yillarda kullanilmasini engellemek bu acidan ornek teskil edebilir. (bkz: #13517245)

    o kadar konustum yine de meramimi anlatamadim. bilimsel bilgide dedigim gibi yapilan hatanin telafisi -ileriye yonelik olsa da- mumkun ama bilimsel yontemde bir hata yapilirsa? surecler arasinda degil secilen yontemin kendisinde hata yapilirsa? joseph mengele isimli sirin mi sirin bir bilim insaninin yaptigi deneyerden soz ediyorum aslinda. yanlis anlasilmasin, yaptigi zalimlikleri hata olarak nitelendirmiyorum. hata dedigim olgu bu bilimsel yontem denen surecin icerisine ideolojilerin, kisisel yargilarin sizabilmesi gercegi. bu amcamin yaptigi deneyler sonucu elde ettigi bilgilerin bugunku bilimsel duzeye ulasmamizda onemli katkisi oldugu soylendigi icin bu yontemi kullanarak elde ettigi verileri bilimsel bilgi olarak kabul ediyoruz, ediyorsunuz, ettik. ama yonteme ne oldu? yontemde olusan hata nasil telafi edildi? edildi mi? edilecek mi? yontemde ayni hatanin olusmayacaginin garantisi var mi? nazilerden sadece birkac sene once birim 731 gerceginin varolmasi manidar degil mi? bilimsel yontem bir o kucakta bir bu kucakta. bilimsel bilgi pragmatik olmali peki tamam. hatta bu faydanin sadece belirli bir grubun mu yoksa tum insanligin mi oldugu sorusunu bile gormezden gelerek tamam bilimsel bilgi pragmatik olmali ama bilimsel yontem de bundan nasibini almali mi? o faydali sonuca ulasmamizi saglayacak yol canice icraatleri icerse bile bu sonucu kabul etmeli miyiz? pozitivistlerin yaptigi gibi olen, oldurulen, katledilen insanlarin cigliklarina kulaklarimizi tikayip bu sonuclari(elde edilen bilgiyi) sevincle karsilamali miyiz? bu sonuclardan faydalanarak gelecekte, bilimsel metodun olasi bir katliamdan daha faydalanabilecegi gercegini gormezden mi gelmeliyiz? tek basina, nuremberg kodunun bizi bu ''hata''dan koruyacagini mi dusunmeliyiz? bilimsel yontemin artik revizyona ugrama zamani gelmis olabilir mi? ideolojilerin oyuncagi olmaktan kurtulmayi sadece hukuk kurallarindan umit etmeyi artik birakmali mi? bu yontem bu kadar akilci ve kusursuzsa kendi sokugunu dikememe gercegi gozardi edilmeli mi? bu yontem gercekten o kadar akilci ve kusursuz mu?

    bu sorular bilimsel metodun tarafsiz ve kusursuz oldugunu dusunen butun bilim asiklarina gelsin. ama tutup da bana ''bilimsel yontemle insanligi kurtarabilirsin ya da insanligi yokedebilirsin iste bu bilimsel yontemin tarafsizligini kanitliyor'' seklinde oksimoron iceren bir demecle gelmeyin rica ediyorum. bu arada sorularimda gercekten samimiyim.

    (bkz:ırkçılık bilimsel bilgi ile el eledir)

    (bkz:nazi bilim insanı)

    (bkz:insanlar üzerinde yapılan deneyler)
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap