23 entry daha
  • yıllandıkça daha bir güzelleşen uriah heep şaheseri. çevirisini de yapayım da tam olsun;

    o bir sabah yanıma geldi
    yalnız bir pazar sabahıydı
    uzun saçları uçuşuyordu
    karakışın rüzgarında
    beni nasıl bulduğunu bilmiyorum
    çünkü karanlıkta yürüyordum
    ve her tarafım harabeleriyle doluydu
    kazanamadığım bir savaşın

    sonra bana adımı ve düşmanımın kim olduğunu sordu
    ona dedim ki bir adamın içindeki istektir düşmanı
    onu kardeşleriyle savaşmaya ve onları öldürmeye iten
    sevgiyi ve tanrıyı düşünmeksizin
    ve ona yalvardım bana atlar vermesi için
    düşmanlarımı ezip geçebileyim diye
    bu harcanan ömürleri bitirmeye olan
    tutkum öylesine büyüktü ki

    ama o erkekleri hayvanlara dönüştürecek,
    başlaması çok kolay olsa da
    bitirmesi imkansız bir
    savaşın gerekli olduğunu düşünmüyordu
    çünkü o, bana bir zamanlar bilgece yol gösteren
    efendimizin annesiydi.
    artık yalnız yürümekten korkuyordum
    ve benimle kalmasını istedim ondan

    oh hanımefendi bana hemen elinizi verin
    ve lütfen burada sizin yanınızda dinlenmeme izin verin
    "huzurlu inançlı ve barış içinde kal" dedi
    ve kalbimi yaşamla doldurdu
    "kalabalık olmak güçlü olmak değildir *
    bu yanılgıya kapılma
    ama ne zaman ihtiyacın olursa
    beni yakınında bulacağına emin ol"

    bunları söyledikten sonra kendi yoluna döndü
    bense edecek tek kelime bulamadan
    durup seyrettim gidişini
    siyah paltosu gözden kaybolana kadar
    işim kolay değil
    ama artık yalnız olmadığımı biliyorum
    o rüzgarlı günü ne zaman düşünsem
    yeniden yürekleniyorum
    ve eğer o bir gün sizin yanınıza gelirse
    siz de onun bilge sözlerini kana kana için
    ondan aldığınız cesaret
    ödülünüz olsun
    ve ona benden bir selam söyleyin
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap