27 entry daha
  • hem doğal hem de akla yatkın.

    daha önce demiştim, ölüm ölenin değil geride kalan herkesin başına gelir (bkz: ölüm/@ssg). en başta bizi kenarda dursun deyip unuttuğumuz ölüm kavramıyla bir yüzleştirir. korkutur. hani evde üstünde yemek unutmuş olabileceğin bir ocak olduğunu hatırladığın andaki gibi korkutur. sonra o a'sına b'sine taktığın şahsın aslında bir anda tamamen yok olabildiği gerçeğiyle yüzleştirir ki bu yok oluş bir anda senin kafana taktığın bütün a'ları ve b'leri bir anda önemsizleştirir. en nihayetinde hayatı baştan sona kesin olarak belirlenmiş ve bir saniye daha ileri gitmeyeceği garantilenmiş bir biyografi paketi eline teslim edildiğinden o hayata sadece anlık tartışmalar ve problemler değil bir bütün olarak bakabilmeni sağlar.

    tabi sen bunu böyle kabul etmek zorunda değilsin. adam sanki hiç ölmemiş gibi "onu demeyecekti", "o konuda barkın'a hala kırgınım" türünden yerel ve hala devam eder farzettiğin hayatla mücadele eder, karşılık bekler, iyileşme bekler, farkındalık yaratmaya çalışır tutum sergilemeyi de tercih edebilirsin. bu beyhude at gözlüğünün "o kadar eleştiriyordun noldu?" deme hakkı yarattığını zannetmek de saflık olur. e evet, o kadar eleştiriyordum adam öldü. eğer derdin tutarlılık ise sistem bir atasözüne dönüşecek kadar uzun zamandır tutarlı işliyor zaten: sen de öl sen de badem gözlü ol. %100 çalışıyor.
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap