• hayatımdaki en büyük pişmanlıklardan biri. hani ev haricinde sıçmazsınız ya genelde o yüzden evden eve sıçarsınız, işte ben bir dönem bu gidişatı bozdum ve döngü her sabah iş tuvaletine programlandı. her şey işte olduğum bir gün ishal olmamla başladı ve başıma gelecekleri bildiğim için evde bu döngüye dur demek adına çok ıkındım ama olmadı. ne zaman işe gitsem asansör beklediğim an uç vermeye başlıyordu. hele ki asansör kalabalıksa ve 15. kata kadar her katta duruyorsak diğer plaza insanlarının follow'lu, push'lu, feedback'li, deadline'li muhabbetlerinin arasında benim karnımdan gelen cirruaaa sesleri yankılanıyordu. gider gitmez tuvalete girip dikkat çekmemek için dişimi sıkarak bilgisayarımın başına oturup biraz açılmasını bekliyordum ve bardağımı alıp mutfağa oradan da çaktırmadan tuvalete geçiyordum. tabi içerde fırtınalar koparken tuvalette olan diğer iş arkadaşlarının çıkışını bekliyordum tuvaletim bitse bile. her ne kadar bu şekilde bir yol izlesem de tuvaletten çıkarken çaktırmadan bakıyorlardı kim bu öttüren diye. kimse belli etmiyordu ama herkes hergün sıçan bir insan olduğumu biliyordu. hatta insan kaynaklarının bu durumu dosyama işlediğini bile düşünüyorum.

    artık ben de bu durumdan sıkıldım ve birgün bile bile ishal olup insan kaynaklarına rahatsızım diye haber verip izin aldım. tüm gün evde sıçıp kendimi alıştırdım ve sonuç muhteşemdi. artık asansöre bindiğimde uç vermiş umut sarıkaya karakteri gibi terleyen bir insan gibi değil diğer plaza insanları gibi neşe dolu kendine güvenen bir insan haline dönmüştüm. lütfen bu konuda duyarlı olalım arkadaşlar. ben sıçtım siz sıçmayın. işteyken işte o sıçışı yapmayacaktım demek zorunda kalmayın. iş tuvaletinde sıçmak pişmanlıktır...
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap