5 entry daha
  • femme fatale ve angel-a da oyuncu olarak karşımıza çıkan rie rasmussen bu filminde, bir elinde 10 marifet misali oyuncu yazar ve yönetmen olarak karşımıza çıkmakta... bu filmin rasmussen'nin ilk uzun metraj yönetmenlik denemesi olduğunu hatırlatma fayda var ve inanın çok iyi bir iş çıkarmış bundan sonra rasmussen'nin çekeceği tüm filmlerinin sıkı bir takipçisi olacağım.

    filmimiz marsilya da kaçak bir göçmen olarak yaşayan adria adındaki genç ve güzel bir kadının şimdiki zamanda ve geçmişte yani kosova iç savaşında yaşadığı hayatını, geçmişten ve şimdiden kesitler sunarak paralel bir anlatım tekniğiyle izleyiciye aktarıyor. filmin, adria’nın kosova savaşından sağ çıkmasını sağlayan sırp askerin izinde değişen hayatı, aşkı tutkusu ve acısıyla şimdiki zamanda yaşadığı aşkı dinginliği ve mutluluğunu, iki farklı süreç içerisinde oldukça başarılı aktarması ve inandırıcılık boyutunda da seyirciyi ikna eden kurgusuyla inanın eli yüzü epey düzgün bir çalışma.

    adria'nın kosova da yaşanan iç savaşın ve trajedinin gölgesinde bir sırp askerin kurtarıcılığıyla farklılaşan hayatı, o askerle girdiği yer altı dünyasının acımasızlığı gaddarlığı ve tekinsizliğiyle kaplı karanlık atmosferinde, askere karşı hissettiği yoğun sevgi bağlılık onun bu yolculuğunda hem bir nefes alma biçimi hem de en büyük hüznünün de temelini oluşturmaktaydı… ihanetin kayıtsızlığın ve istediği gibi sevilmemenin verdiği acı, yer altı dünyasının acımasızlığıyla da birleşince, adria’ nın askerin ona karşı ihanetinin bedeli olarak aldığı intikamı, işte bu gaddar dünyanın neden sonuç bağlamında acımasızlık ve dehşet boyutunda orantısal bir karşılığını da oluşturuyordu. aldığı bu intikam adria'nın tüm hayatını değiştiren onu marsilya da kaçak bir göçmen olarak yaşama sonucuna götüren çok önemli bir dönüm noktasıydı da aynı zamanda…

    ...

    marsilya yeni bir yaşam ve yeni bir hayat ve yıllar sonra karşısına çıkacak sımsıcacık bir aşk… eskisiyle taban tabana zıt bir aşk. dingin erotik huzurlu ve mutlu… işte adria’nın iki farklı hayatının temellendiği zaman dilimi marsilya ve bir amerikalı turistle yaşadığı tek geceyle başlayıp evlilik hesapları yapmasına sebep olacak tutkulu ilişkisi, geçmişte kalan eski aşkı ve hatıraları... filmimiz bu ikilemi inanın çok güzel ve heyecan yüklü anlatmış hikayenin abartılı tarafları olsa da işlenişi aksiyonu gerilimi tutkusu ve erotizmiyle ortalamanın üzerinde bir çalışma olmuş. filmin yapımcılarından biri de luc besson olunca filmin heyecan ve aksiyon kısmının başarısını daha iyi anlıyoruz. rie, besson dan inanın çok şey öğrenmiş ve güzel tatbik etmiş kutluyorum iyi bir ilk çalışma. rasmussen inanın gelecek vaat ediyor heyecanlandırıyor …

    oyunculuk bakımından rie oldukça başarılı ancak asıl takdiri sırp asker rolünde izlediğimiz nikola djuricko gerçekleştiriyor. izleyenler hatırlayacaktır 2004 yapımı iluzija da da oldukça iyi bir performans çıkarmıştı onu da kutluyorum. rasmussen’in yönetiminde 2012 yılında gösterilecek bir filmde de tekrar birlikte çalışacaklarmış güzel haber merakla bekliyor olacağım bu filmi.

    bu arada filmin 2009 berlin film festivalinin en beğenilen filmlerinden biri olduğunun altını da çizmekten geri durmayayım. filme notuma gelince 10/7
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap