41 entry daha
  • şahsi fikrim; aile arasında halledileni ayrı tutmak kaydıyla dünyanın en sikindirik adeti bu nişan dedikleri. sevişmemize de bi şey kalmadı deklerasyonu. yaklaşık 10 gün kadar önce kardeşim nişanlandı ve gördüm ki nişan da düğün olmuş artık. haybeye stres. bu arada şahane adetlerimiz diyor ya düğün erkek tarafının nişan kız tarafının diye, sanıyorum nişanlarda şatafat dönmenin hikmeti de "sikerim lan böyle aşkın ızdırabını, evi bana kitle, düğünü bana kitle, ben domala domala dolanayım, o mustafa denen pezevenk gerine gerine gezsin. yok öyle yağma, o da sikilecek!" diyen acılı bir erkek babası.

    dediğim gibi 10 gün kadar önce kardeşim nişanlandı. daha evvel uzaktan gördüğüm birçok şeyi yakinen görme imkanım oldu. bir kere gelin çok gergin oluyor. uzaktan izliyorum, nişan fotoğrafları çekiliyor çiftin. bizim oğlan bir şey deyip gülüyor, kız bir dönüp bakıyor ki bizim oğlana metrelerce mesafeden benim kanım donuyor. nişanında gelinle göz göze gelip taşa dönen denizcilerin hikayelerini bildiğimden hemen arazi oluyorum güvenli bir mesafeye. nişanın yapılacağı yer böyle deniz içinde yapılmış iskele bir adacık. açık hava, etrafta korkuluklar filan. şimdi evlilik hazırlığındaki kızlara birkaç şey tavsiye edeyim; kızlar, anlıyorum böyle senelerce hayal ediyorsunuz düğünüzü nişanınızı filan ama olmaz o sizin istedikleriniz bizim memlekette. eminim kız istemiştir böyle adacık olsun, deniz olsun nişan yeri diye ama bilmiyor ki her erkek çaktırmadan denize tükürmeye çalışır. inanmayan test etsin. sor sevgili okur sevgiline, de ki, yüksek katlı bir binada merdiven boşluğundan aşağı bakıyorsun, ne yaparsın diye, eğer tırabzanlara değdirmeden en aşağı türkürmeye çalışırım demezse, aklından geçirmezse gram şey bilmiyorum. sonra düğün mesela. o kadar hayal ediyorsunuz sahil kenarında bembeyaz kumlar ve turkuaz sular huzurunda üzerinizde straplez gelinliğiniz, başınızda papatyalardan bir taçla iki yana yerleşmiş beyaz sandalyeler arasından güneş gibi sarı saçları, kıçında kaprisi, üzerinde gerdanını gösterir keten gömleğiyle yalınayak dikilen, bembeyaz dişleri ile gözlerini sizden alamayarak kocaman gülümseyen müstakbel kocanıza doğru yürüdüğünüzü babanızın kolunda ama kardeşler düğün sarayı'nda oğlanın amcasından geline bir adet çeyrek oluyor o işin tezahürü. kimse kendini kandırmasın. çok abartmanın alemi yok.

    sonra gelenleri karşılama siki varmış nişanda. nişan yerinin girişinde dikildik maaile, gelenlere hoşgeldin diyoruz. kesin televizyon adeti. sanki ziyagilleriz amına koyim. gelene hoşgeldin diyoruz da peder bey huzur vermiyor ki insana;

    -selçuk, hadi bi ahmet amcanları bi yerleştir.
    +bi yerleştireyim? vuu. ahmet amcalar gerizekalı mı, kendileri yerleşemiyorlar mı?
    -evladım, yavrum, bak yapma canım çocuğum. hadi evladım.
    +baba kaç yaşında adamın elinden mi tutayım?
    -siktir git lan it. bi de dalga geçiyor. yürü, gelenlerle ilgilen.

    adam nişanın gerilimini benden çıkarıyor ama babadır sonuçta, sineye çektim. gittim geleni gideni bi yerleştirdim. akrabalarla ilgilenmeye çalışıyorum, işte biraderin arkadaşlarına eza ediyorum "ee gençler okul da bitti mayışlı sigortalı iş buldunuz mu" şeklinde. yalnız akraba çok acayip canlı. kimse geldikleri merasimin amacıyla ilgilenmiyor ki, dedikoduyla ilgileniyor. ailenin en büyük bekarı benim, benden önce kardeşimin nişanlanması çok yer etmiş bizimkilerde;

    -cemile hanım teyze hoş geldiniz, nasılsınız?
    + iyiyim yavrum da niye önce kardeşin evleniyor?
    -düğün değil nişan bu.
    +efendim?
    -çocuk çok müşküldeymiş diyorum.

    -vay, emin abim hoş gelmişsin. epeydir görüşemiyoruz abim, iyisin umarım.
    +ya yiğenim bu senin kardeşin niye sırayı bozuyor?
    -çok ciddi para teklif etti, kıramadım.

    -suzan yenge hoş geldiniz.
    +vah yavruum, önce kardeşin mi evleniyor?
    -evet:( o kadar söyledim, önce ben dedim, saygısızlık yapma sıranı bil dedim ama dinlemedi :((

    -ne haber amca, geciktiniz, bir aksilik olmadı ya?
    +ya bırak allah aşkına, bu kardeşin adet bilmez mi? abisi bekar olan adam nişanlanır mı?
    -onun ben ta amına koyim amca, hakkımı yedi vicdansız şerefsiz.

    el birliğiyle öz kardeşimden tiksindirdiler beni sevgili okur, nefretle doldurdular. bi de kardeşim olacak afrika gazeli bi sik düşünmediğinden sağdıçlığı da bana kitledi, nefretim katmerlendi. herifin ayakçısı olduk. pasta gelir bıçak kesmez, darbuka çalmaz, içki yetişmez, deklanşör çalışmaz, kamera çekmez, kapı açılmaz, marş basmaz; bahşiş domal. niye? adet. bu şerefsiz versin, zaten benden önce nişanlanıyor? olmaz, o işleri sağdıç halleder. anasını sikeyim ben öyle adetin çok afedersin.

    en son, nişandan sonra dediler ki o yörenin adetlerine göre damat gider tatlı yermiş kız evinde nişanlanmayı kutlamak adına diye kalktık kız evine gidiyoruz. arabada gelin de var. biraderin telefon çaldı, bizimkisi dedi ki “gelinin elbisesi kapıya sıkışmış”, delirdim. yemin ederim kaçırırım kızı, arabayı bariyerlere sürerim, siz benle dalga mı geçiyorsunuz ya dedim. kız abi sakin deyip seyir halindeki aracın kapısını açıp tekrar kapattı. meğer kızın elbise harbiden sıkışmış kapıya. öyle olunca aptal bi sessizlik oldu, bi izahat yapmam gerekti, ya ben parasında değilim, de yani şey olmadı mı dedim. şaka mahiyetinde hani dedim. kınar kınar, imalı imalı bakmalar filan... aşk olsun lan, ben öyle bir insan mıyım?
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap