7 entry daha
  • "küratörün rolü müzeden müzeye değişir. fakat küratör hiçbir zaman, . . . 'müzeden sorumlu kişi' değildir; çoğunlukla, sorumlu olan yöneticiye yakın bir kademededir. küratörün görevleri, (1) müze için eser satın almayı, (2) depoda korunmasının denetlenmesini ve (3) onu sergilemeyi, sergiye koymayı kapsar. bu geleneksel görevler, sürekli serginin idaresine ve ek olarak, geçici sergiler düzenleme işine dayanır. aslında bu, kendini modern sanata adamış küratörlerin temel görevidir. bu alanda yaratıcı bir çaba göstermek ve sergileyeceklerine karar verirken gerekli araştırmayı yapmak zorundadırlar. (...)
    küratör herhangi bir anda; sergiler için sanat dünyası tarafından sunulan çoklu olanakların içinden, sunmak istediği şeyi seçer ve projenin uygulanabilirliğini hesaplar. bu nedenle, dört bir yandaki sanat hakkındaki etkili bilgiyi ayıkladıkça, görevi, üretim öğelerinden biri olmaktır. bir sergi ortaya koyduğunda konumu değişir: sergi ziyaret edildikçe müzenin üretiminin bir parçası olarak takdir edilir. böylece küratör, bir kurum olarak müze ile tüketiciler olarak halkın arayüzünde durur.", lawrence alloway, “great curatorial dim-out”dan (thinking about exhibitions, ed: reesa greenberg, bruce w. ferguson, sandy nairne, routledge, londra, 1996).

    (bkz: sergi yapımcısı)

    ayrıca,
    (bkz: levent çalıkoğlu)
62 entry daha
hesabın var mı? giriş yap