• ertelenmemesi gereken eylemlerin onde gidenidir
  • annemin çalıştığı iş yerinin kreşinden çıkmış servise binmiş gidiyoruz. hayatımın baharında, daha önceden mide bulantısı denen şeyi tatmadığım ya da tadıp da farkında olmadığım dönemlerdeyim. küçücüğüm ama dün gibi hatırlıyorum. midemde bir gariplik aldı başını gidiyor. ne şöfor amcaya, ne anneme bir şey söylemiyorum. başımı cama yaslamışım, kendiliğinden geçsin diye bekliyorum. bir anda nefessiz kaldım. ilk defa böyle bir his yaşıyorum. kusan insan görmüşüm ama kusma eyleminin nasıl hissettirdiği hakkında hiç bir bilgim yok. 'anne' diyebilecek kadar nefesim yetiyor ve sonra herşey başlıyor. öyle bir kusuyorum ki hayrete düşer görenler. benim iki katım kadar. öndeki üçlü koltuğa doğru çıkardıkça çıkarıyorum. yok böyle bir şey. durmayacak sanki. annem benim o halimi görünce ne yapacağını şaşırıyor. kafamı tutup kendine çeviriyor bir de çantasını açıyor. içine kusayım da etraf batmasın diye. ortalıkta batmayan yer kalmamış zaten. çantası da haybeye gidiyor kadının. tabii ben durmaksızın devam ediyorum işleme. zaten içi dolu olan çantadan taşıyor kusmuk. annemin pantolonuna doğru akıyor. oradan da kimi yere, kimi bizim oturduğumuz koltuğun üzerine... böyle bir şey yok. görmedim. o kadar korkuyorum ki öleceğimi falan sanıyorum. annem ağlamaya başlıyor korkudan. bense çoktan başlamışım ağlamaya. hem kusuyorum hem ağlıyorum. servisteki diğer kişiler yardım etmeye çalışırken duruluyorum. bir anda kesiliyor. annemin saçı, kıyafetleri, çantası, ben, öndeki koltuk öndeki koltukta tek başına oturan ayfer abla, yerler... her yer kusmuk. şöfor amca 'midem bulanıyor deseydin, bir benzincide dururduk kızım' diyor bana. mideme olan şeyin bulantı olduğunu öğreniyorum. şöfor amca bizi bir benzincide durduruyor.

    işte annemin o gün benzinlikte suyla bana ve kendine, daha sonradan servise bindiğinde benzinlikten aldığı mendillerle koltuklara ve yere, akşam eve gittiğinde banyoda çamaşır makinesiyle çantaya ve kıyafetlere, kafama vurup beni yıkarken yine bana , şöfor amcanın o akşam oto yıkamada arabasına ve ayfer ablanın akşam duşta kendine yaptığı şey kusmuk temizlemektir.
  • gemilerde insanlari deniz tutar ve sağa sola kusarlar, ve fakat bu kusmuk denen sey ucucu bisey olmadigindan bunu birilerinin temizlemesi gerekir ve eger sizin mesleginiz de buysa fazla dert etmenize luzum yoktur.
    kusmuk bey in kendine has o muthis kokusunu duymamaniz gerekibilir bazen o zaman halic in yanindan gecerken nasil burnumuzu tıkıyorsak burada da aynisini yapiyoruz, bu isin zor kısmı ;

    geriye kalani da siradan bir yüzey temizliginden ibaret zaten, artik halinin üzerine mi kusmuş ki bu tercih edilmez, tuvaletlerde fayanslara, klozetin etrafina mi kusmuş ( bakin bunlar olabilir ) gerekli arac gereclerle bi guzel temizlenir.

    öyle ben yapamam felan demeyin sakin pasa pasa yaparsınız, merak etmeyin bir sure sonra tiksinmek felan nedir akliniza bile gelmez.

    olmaz olmaz demeyin hayatin bin bir türlü hali var, o zaman gelirse benim bu entryim aklina bile gelmez zaten.
  • sarhoş arkadaş sonucu yaşanan talihsiz durum. sarhoş olanı sevmem, olup sağ sola kusanı hiç sevmem takılmam bi daha.
  • yapılmazsa kokulu bal kıvamında ekşi bir evcil hayvanınız olur
  • alkolün ayarını kaçırmış arkadaşım sayesinde bir gecede defalarca kez iğrenmeye zaman bile kalmadan bir kusmuktan diğerine yetişmeye çalışarak geçirdiğim gece sonrası daha nasip olmaz umarım
  • nefret ederim ama temizlenmesi gerekiyorsa temizlerim yapılıcakak birsey yok.
  • (bkz: kedi kusmuğu)
  • acil hemşirelerinin sıklıkla yapmak zorunda oldukları şeylerden birisidir, özellikle yılbaşı gecesi...
  • hayatım sikildi. iki kişi yetmişlik vodka çok olmaz mı dedim yok kardeş ben kusmam dedi pezevenk.

    sonuç: yenen makarna ve cips koltuğun üzerinde amk bari yere kussaydın. lanet girsin bidaha da içemeyen adamla içmem.

    edit: evi yıkıp baştan yapsam daha kolay olurdu aq ciddi ciddi dusunuyorum
hesabın var mı? giriş yap