• bir metal grubu isminden çok devlet dairesi ismi gibi durmakta.

    (bkz: mezarkabul)
    (bkz: defin giriş)
    (bkz: ölü yıkama kayıt)
  • mezarkabul, yani kişinin hayatla arasındaki tüm bağları koparması...
    insanı hayata bağlayan her değer uğrunda taviz vermeyi gerektirir. kişi omuzlarına binen bu yükü büyük bir çözülmeyle atmalıdır. yıllarca hem başkalarının aşıladığı, hem kendi kendine direttiği değerleri yıkmalıdır. hiçbir şeye boyun eğmemeli, taviz vermemelidir.

    "no mind no devotion in life no possession
    inside no religion like a lion in the jungle
    now is the only time, here is the only place
    meant to be flying in esir like an eagle"

    bu durum hafiflik getirecek ve kişi bu hafiflikte ölmeden ölecektir. aramayı bıraktığı anda ulaşacaktır arzuladığına. fakat hayata bu kadar uzak yaşamanın bir değeri yoktur. böyle bir durumda sadece değerden bahsediebilir çünkü anlam arama/verme faslı çoktan geride bırakılmıştır.

    "there’s nothing to do
    there’s only to be
    there’s nothing to lose
    there’s only to feel
    the truth is unspoken"

    dışarıda aranacak bir değer yok. kişi kendini varlığının ortasındaki öze bırakmaladır. vediği isimler önemli değil; tanrı, ruh, atman, önemli olan sadece ona inanıp kendi kendinin hakimi olmasıdır. hayat kaynağını bu özden alacaktır.

    "in all the lies i’ve told you, it’s truth you shall find
    in all the names i’ve given you, it’s me you’ll understand"

    hamsın, pişeceksin. ve pişerken, yeninden sarılırken hayata sadece heavy metal olacak. heavy metal yolda olmaktır, içindekine olan yolda.
    hiçbirşeyin yoksa, heavy metal var.
  • mezarkabul'un ne demek olduğunu aynı adlı parçayı dinleyince hissedeceksiniz.

    bi eleman beethoven*'a çaldığı bi parçanın ne anlatmak istediğini sorar. beethoven da piyanonun** karşısına geçer ve aynı parçayı başından sonuna kadar yeniden çalar.
    "işte bunu anlatıyor" der.**
  • ölü defnetme sırasında imamın ölü şahsiyetin üzerine attığı bir avuç toprak..
  • isminden de anlaşılacağı üzere ölünün üzerine atılan ilk topraktan sonra gelen sorular, cevaplar ve çığlıklar ve de en sonunda mutlu son. acı bitmiştir...
  • "for those who died alone" sarkısı ile kalplerde yerini almıştır. dinlediğiniz anda pentagramın olduğunu anlayacağınız albüm bence iyi promosyon yapılırsa hakkettiği yerlere kesinlikle ulaşacaktır. (bkz: pentagram)
  • günün birinde dünyamız nuh tufanı benzeri bir felaketle resetlendiğinde tüm hayvanlardan birer çifti gemiye yükledikten sonra, anadolu topraklarında üretilmiş, buranın kültürünü ve insanını anlatan eserlerden birer numune alalım kurtarmak için deseler listeye kesinlikle ilk sıralardan girmesi gereken şaheser, başyapıt, magnum opus..
  • anlamını bilmiyorum ama fonetik olarak değerlendirildiğinde güzel bir isim seçimi olmuş bence. türkçe çağrışımlarından soyutlanarak söylendiğinde hoş duruyor. sanki asya mitolojilerinin birinde bulunan fantastik bir canavarın ismi gibi...

    aynı ismi taşıyan şarkı ise muhteşem bir şaheserdir.
  • pentagram eski solisti murat ilkan'ın 2 önce ''ben bile bilmiyorum anlamını hala, ben başka bir şey önermiştim aslında, ama adamlar mezarkabul ismini bulmakla kalmayıp bir de logosunu hazırlayınca bir şey diyemedik haliyle..'' diye yorumladığı pentagramın yurtdışı adı.
  • günlerdir beni kendisine esir eder şarkı.

    ilk kez dinlemiyorum. 20 yıldır aralıklarla dinlediğim şarkı ama son zamanlarda beni mahvediyor arkadaş bu riffler. istisnasız başından sonuna kadar hayatı sorgulatıyor bana. hele ki ney bölümü gelince gözyaşlarıma hakim olamıyorum. keşke şu çizgide devam edebilseydi pentagram.
hesabın var mı? giriş yap