• fazla alışılmaması gereken şey. hep bir diken üstünde olmak iyidir, dinç tutar.
  • bu nasıl bir virüstür, nasıl bir lanettir anlatamam. uzun yıllar sürdürülebilir panik atak modunda yaşamış bir insanken bünyemin isyan ederek aniden o meşhur dünyalı ve minareli laftaki hayat felsefesini benimsemesiyle geldi üzerime yapıştı rahatlık. yılların gerginliğiyle harap olmuş vücut ve ruh da saldı kendini iyice. iş görüşmesi için ararlar; yer uzak gelir gitmem, tez hocasıyla görüşmek için randevu alırım son anda iptal ederim, mezun olmadan önce vermem gereken tek dersin yarın olan son dersine götüreceğim ödeve saat 22.27 itibariyle hala başlamayıp ekşi sözlüğe entry girerim. tamam hiç olmayınca da ruh hastası oluyorsun da böyle de hiçbir şey yapamıyormuş insan.
  • günlerden pazartesi olduğunu ve sabahın köründe işe gidileceğini, sabaha karşı saat dört gibi farketmek.

    not: ben değil, bir arkadaşım.

    (bkz: bir arkadaşım ekolü)
  • yataktan kalktığın gibi, göz altı morluklarını kapatmadan saçını başını düzeltme gereği bile duymadan, ne varsa üstüne geçirip, yarattığın göz kirliliğine rağmen kendinden emin bir şekilde dışarıya çıkabilmektir.
    yani senin rahatlığının bizi rahatsız etmesi durumudur bi nevi.

    tamam kendinle barışıksın da bizi niye küstürüyorsun be kadın.?!
  • lisedeyken bir arkadaşım, "sende felaket bir rahatlık seziyorum" demişti. doğru bir tespitti bu. hep rahat bir insan oldum. ama bu rahatlık uğruna kimseyi rahatsız etmedim. bedelini hep kendi cebimden ödedim.
  • akck: senin philips kulaklık var ya, benimki bozuldu onu bana versene.

    ark: yenisini alayım.

    akck: ciks seninkini ver kullanmıyorsun ne de olsa. he tshirtleri de ayıklasana baskılı olanları ben giyecegim onları, benim onlar!

    ark: tamam olur. kulaklikla birlikte alırsın.

    budur işte rahatlık! ömründe başkasının herhangi bir malını bırak, evinde su isterken ya da tuvalete girerken gerim gerim gerilen ben, onu da versene, şunlar benim! diyebiliyorsa birine, dibine vurmuştur rahatlığın. başlarda arsizlik ile karıştırıyordum ve fakat bunu yapabildiğim tek kişi olduğunu fark edince dünyada, kasmadan huzur içinde yaşayıp rahatlik tanımının ta kendisi olduğuna emin oldum.
  • insanın içinde, en saf halleriyle hiç kirlenmeden kalan bazı şeylerin hala olduğunun göstergesidir.
  • bazı durumlarda aşırı stresten kaynaklı olduğunu düşündüğüm bir durum.
  • insanın başına bir iş geldiğinde etekleri tutuşmadan önce şaşırabilmesidir.

    büyük bir nimet çünkü yokluğunda bütün risklerin ortadan kaldırılması gerekiyor. yani rahatlığı kaybetmek, ancak ölümle bitecek bir mücadelenin başlangıcı. öyleyse geçerli bir sebep uğruna kaybedilmeli.
  • rahatlık, mutluluk ile karıştırılmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap