• (bkz: turksun dimi)
  • galatasarayin uefa kupasini almasi itibariyle galatasaray taraftari icin tarihin deriliklerine gomulmesi gereken tezahurat
  • bir arkadasin (ismini sonra veririm) hic de tutturamadigi, hep onu "türkiye türkiye duy sesimizi" diye bagirirken yakaladigimiz bir slogan.
  • "bu gelen turklerin ayak sesleri" diye devam ettiğinden yere sağlam basan bir ırk iddiası saklıdır gizliden gizliye.
  • gerek milli maclarimizda, gerekse kuluplerimizin avrupa musabakalarinda tribunler tarafindan yillardir soylenegelen bir tezahurattir. tahminime gore tum tezahuratlar icinde en istikrarli, en anlamli ve en guzelidir. tam sekli su sekildedir:

    "avrupa avrupa duy sesimizi
    iste bu turklerin ayak sesleri,
    turklerle kimse basa cikamaz
    ... ibnesi kolla kendini
    lay lay lay, lay lay lay..."

    tabi bu tezahurat esnasinda tribundeki seyircinin el kol ve vucut hareketleri de olaya ayri bir guzellik ve anlam katar. lay lay laya kismindan onceki her satirda eller one dogru hitler selami sekilde ama biraz daha yukari kaldirilir, aya yere degil yukari bakacaktir. her satir sonunda ve basinda el geri cekilip tekrar kaldirilir. en guzel kisim ise sozlerin bitip lay lay lay kisminin baslamasi esnasinda gorulur ve yasanir. herkes omuz omuza verir ve ziplamaya baslar, tribun sarsilir, vatandas cosar, takimimiz zafere gider...
  • son zamanlarda hıçkırık tuttuğu için üstelemediğimiz bir üst ses perdesi.
  • özellikle, avrupa'ya gelen türk takimlarinin gurbetci seyircisi tarafindan mactan önce sokaklarda cigrildigi zaman adami felsefi düsüncelere gark eden fantastik slogan. be adam, suratini kirmizi beyaz boyamissin, sac kara, kas kara, göz kara, elde türk bayragi, bir de üstüne yanindan gecenlerin kulaklarini patlatircasina ne bagiriyorsun "bu gelen türklerin ayak sesleri!" diye? yürü sessizce, git macina, gerisini adamlar anlar zaten.
  • bir anlamda eziklikle bagdastirabildigim bir barbarligin hala genlerimizde bulundugunun gostergesi olan slogan.

    milliyetcilik olayinin temelinde bulunan baska bir nufusa yada kitleye karsi ezik durus da biz turk milleti olarak avrupa'yi secmisiz ki ayak seslerimizin onlar tarafindan duyulmasini istiyoruz, "geliyoruz" diyoruz. yalniz "gelen turklerin ayak sesleri", bagira bagira, pek de arkadas yanlisi degil hani dusununce. yani geliyoruz ama sevmeye, kultur mirasimiz ile beraber avrupa medeniyetine katki yapmaya yada o medeniyeti yeni bir anlayis ile gelistirmek icin degil de, sanki "ezmeye", gucumuzu kabul ettirmeye geliyoruz o medeniyeti, ayak seslerinden o aklima geliyor. bu kin neden hala bu seviyede mevcut, icten ice aslinda farkina varmadigimiz bu paranoyak hiddet nedir, neden kulturun besigi olan vatanimizi kabullendirme icin illa baska parametrelere ihtiyac duyuyoruz kavrayabilmis degilim.

    cok degil 60 yil once birbirini katleden avrupalilar ayni cati altinda hala uretmeye ve kimlik kaygilarini bir kenara birakip gitgide cozulmeye devam ederken -ki ornegin almanlar sesleri azicik milliyetci algilanmasin diye (zira en son azicik nasyonalist olmaya kalktiklarinda neler oldugu son dunya savasindan menkul) yer yer baslarini one eger bir cizgiye de girmislerdir- bizim hala avrupa'ya karsi urettigimiz bu gudum, kanimca aslinda avrupalinin da turklerden gercekte korkuyor olmasinin ufak bir gostergesi. yani aslinda bilincaltimizda belli yargilari, degerleri uretemiyor olmaktan kaynaklanan kanimca yumusamamizi ve esneklesmemizi engelleyen bir ajitasyon bulunmakta; yani hala siddete ve guce prim veriyoruz, kurtlar vadisi'nin bu millette yaptigi prim bana bunu isaret ediyor.
  • meali: avrupa...? avrupa?... yaa bi dakka bi dinle yaa...
hesabın var mı? giriş yap